PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Benden Bir Makale!!Katılan Varmı Söylediklerime?



dhnsyd
28.Temmuz.2007, 20:15
İtalya’da her bin kişiden 170’i, Japonya’da ise 110’u motosiklet sahibi. İspanya, Almanya, Yunanistan ve Portekiz de bu ülkelere yakın. Türkiye’de ise 1000 kişiye düşün motosiklet sayısı sadece 16. Neden motosiklet sektörü ülkemizde bu kadar geri ? Hükümetin yeterli teşviki sağlamaması, motosiklet konusundaki cahillik yüzünden tehlikeli bulunması, 3 milyara bile motosiklet satılırken hala günümüzde zengin çocuğu oyuncağı olarak bilinmesi geri kalmışlığın nedenleri arasında yer alabilir. Peki sektörün sorunları ve bu sorunların çözümleri neler?


Motosikletin sorunları

Yaşama katkı yapan bir araç olarak ciddiye alınmıyor. Tehlikeli ve riskli olarak algılanıyor.

Kullanıcısının imajı toplumda iyi değil. Motosiklet kullanıcıları diğer sürücüler tarafından yeterli saygı ve anlayışı görmüyor.

Trafik kanunlarımızda motosikletin birinci öncelikli araç olması gerekirken, öncelik sırasına bile konulmayan motosikletlerden 70 kilometre hız limiti ile kamyonlardan bile daha yavaş gitmesi bekleniyor.

Alım vergileri birçok ülkeye göre çok yüksek. Avrupa ülkelerinde de motosiklet için sadece KDV ödenir ve bunun oranı yüzde 7 ile 22 arasında değişiyor. Türkiye’de motosiklet için KDV oranı yüzde 18. Lüks tüketim maddesi sayıldığı için KDV’ye ek yüzde 8 ÖTV uygulanıyor. Böylece motosiklet alan kişinin ödeyeceği KDV+ÖTV toplamı yüzde 27’ye ulaşıyor.

Pek çok Avrupa ülkesi paralı yol geçişlerinde motosikletlere teşvik amaçlı özel indirimler uygular hatta ücret almazken, Türkiye’de motosikletlerden otomobillerle aynı ücret alınıyor.

Avrupa ülkelerinde 50 cc hacimli motosikleti kullanmak için bir ehliyete gerek yok. 50 cc-125 cc hacim arası motosikletler otomobil ehliyeti ile kullanılabiliyor. Türkiye’de 50 cc hacimli motosikleti kullanmak için bile A2 ehliyet almak gerekiyor. Ve ehliyet masrafları hayli fazla.

Motosiklet sporları için gereken uygun yer konusunda hala yetersizlik var.

Motosiklet bir ulaşım aracı olarak ciddiye alınmadığı için ülkemizde sadece birkaç yerde özel motosiklet parkları var. Onlara da otomobiller park ediyor
Sorunlar nasıl çözülecek

Küçük hacimli motosikletler lüks tüketim maddesi olmaktan çıkarılıp, vergileri düşürülmeli.

125 cc hacme kadar olan motosikletler otomobil ehliyeti ile kullanılabilmeli.

Motosiklet ehliyet masrafları düşürülmeli.

Köprü ve ücretli yol geçişlerinde motosikletlere teşvik edici bir indirim uygulanması hatta para alınmaması gerekiyor.

Trafik kanununda motosikletin birinci öncelikli araç haline getirilmesi şart.

Sürüş okullarındaki motosiklet eğitiminin daha etkin hale getirilmesi gerekiyor.

Motosikletler için özel park yerleri yapılmalı
Kullanıcıların yapması gerekenler

Tabi motosiklet kullanıcılarının üzerine düşen görevler de yok değil. Her motosiklet kullanıcısı, motosikletine binerken topluma ve diğer motosiklet kullanıcılarına karşı bir takım sorumlulukları olduğunu hatırlamalı. Motosiklet konusunda ciddi bir eğitim almış olması, motosikletini trafikte diğer araçları taciz etmeyecek şekilde kullanması, kasksız asla motora binmemesi, diğer sürücülere her zaman örnek olması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Böylece yıllardır pis, asi, işi gücü olmayan, aklı kötülüğe çalışan serseriler olarak görülen, filmlerde ellerinde zincirlerle insanlara kötülük yapan, trafikte hep bir huzursuzluk çıkaran motorcu imajı günümüzde yerini modern, iş ve mevki sahibi, çağdaş bir görüntüye bırakabilir. Üst düzey yöneticilerin işlerine, üniversite öğrencileri okullarına motosikletleri ile gitmeye başlaması bunun en açık örneği.Hatta bayan sürücülerdeki artış da oldukça dikkat çekici.

Deli çerkes
28.Temmuz.2007, 20:55
Makalenize aklım yettiği kadar cevap vereyim.

Türkiyeyeye yanlış hatırlamıyorsam yıldız üniversitesine eğitim ile alakalı bir seminere İtalyadan bir heyet geliyor.üniversiteyi gezidirirlerken motorsiklet parkını görmek istiyorlar. yetkililerin cevabı böylee bir parkın olmağı, İtalyan yetkililer şaşırıyor ve şöyle bir açıklama yapıyor. "İtalyada nerdeyse her üniversiteyi kazanan her genç harçlıklarını biriktirerek bir motorsiklet alır.Üniversiteye bununla gider gelir.hem trafik olmaz. hemde öğrenci fazla masraf yapmadan ulaşım sorununu çözerken , trafikte araba kullanırken nasıl davranması gerektiğini motorsiklet üstünede öğrenir" tabii bizim yetkililer gülüp geçiyorlar ( neden şasırmıyorum)

İstanbul valisi her sene trafik sorunundan şikayet ederek bir takım uygulanması mümkün olmayan çözümlerden bahsediyor.ama bir akıllı da çıkıp motorsikletin bir çözüm olduğunu belirtemiyor.

Maliye bakanı halkı yolunacak kaz gibi gördüğünden ve nerdeyse her hükümetin kendisinden önce getirilen harç ve vergileri arttırarak yenilerin icat ettiğinden vergi indirimini türkiyede görmek hayal olur.ilaçda bile Kdv varç siz hayatınızda zevk olsun diye tansiyon ilacı alan veya kalp ilacı içen gördünüzmü ?? dedim ya hepimiz potansiyel kazız ve yolunmak nerdeyse kaderimiz.bu oranlara bile şükretmemiz lazım.haa geminiz , uçağnız, tekneniz varsa o başka.ama motorsikletiniz varsa hükümet ne derse boyun eğeceksiniz , katlanacaksınız

Çok önemli bir konuya değinerek ehliyet sınıf farklarından bahsetmişssiniz. şimdi Allah aşkına ehliyet kurslarından para vererek ehliyet almayı beceremeyen ya ahmaktır.ya da hatırı sayılır şekilde yeteneksizdir. kaldı ki ver parayı al ehliyeti şeklinde bir mantıkla ehliyet alınıyor. şimdi bu durumda B sınıfı ehliyeti olan ne bilebilirki motorsiklet kullansın. bunu avrupa ile kıyaslayarak biraz açacağım

Avrupada 5 yılda bir sağlık muayenesinden geçiyormussunuz. bu muayeneyi geçmeden ehliyeti unutun. Avrupalı şöför tarfik işaretlerine uyar. trafik ışıklarına uyar. yanı hız sınırı uyarı levhalarına uyar. türkiyede ara sokaklarda şöför hız yapmasın diye kasis , bariyer , hendek açarlar ki direksiyondaki ayı aracına zarar gelmesin diye frene bassın.bu şekilde süratın ve kazanın önüne geçilsin.

Motorsikletlere özel yol hele hele istanbulda tam bir fantazi olur. zaten normal araçlar bile 2 şerit yollların ,kenarlara park etmiş araçlardan dolayı tek şeride düşmüşken , özel yol msadece bundan sonra yapılacak toplu yerleşimlerde düşünülür. ancak ne yazıkkı belediyelerin asıl işi müteahhitlerle pazarlık yapmak olduğundan bu akıllarına bile gelmez. ancak belediye başkanlarına bu yollardan extra avanta kazanabileceği anlatılırsa o zaman olur.( o da belki)

Emniyet şeridi türkiyede acelesi olanların şerididir. ne ambulansı ? ne itfayesi. adı üzerinde acelesi var adamın. maç seyretmeye yetişecek. Almanyada hadi girsene emniyet şeridine. bırakın polisi , otoban kamerasından görseler oylum oylum oyarlar adamı.bırakın kırık dökük arabayı, son model ama sinyal farı kırık bir araç ile yola çıkın bakalım ne oluyor.

Türkiyede sarı ışık hareket etme ışığıdır.hareket etmeyene ana avrat sövülür ve kornayla yapılan kısa bir beste sunulur. yaya geçidinden geçmekte olan yayaların üstüne üstüne sürülür ki hafiften koşma vaziyeti alırlar , bir nevi spor ( sağlam kafa sağlam vücutda bulunur ) , size yeşilı yanıyorsa ancak 3- saniyeniz varsa mutlaka hakaret edin ki karşı şerit kesisin. trafik dursun.çünkü siz yeşilde geçtiniz.sizin şeridinizde boşluk açılırsa diğer şerit hareket edebilsin.çünkü siz usta şöförsünüz. trafik aksamış kimin umurunda ? zaten trafik polisleri de nedense b duruma göz yumuyor. kes okkalı cezayı bakalım böyle davranan cengaver kalıyormu ?

Bu vaziyette araç kullanan B sınıfı ehliyeti bulunan birisine motorsiklet izni vermek mi ? yok daha neler.. bu yüzden avrupanın bilinçli sürücüsüne izin varken bizim ayılara böyle bir hak tanınmıyor.( ayı olmayan şöförlerime lafım yok. ama ne yazıkkı trafikte azınlıktalar )

yol ve köprü ücretlerine hiç değinmiyorum. zaten bana göre hepsi haksız. devlet vatandaştan aldığı vergilerle yol yapacak. sonra faydalanan vatandaştan para isteyecek. bu gerzek politikacıların dış borçları ödemek için bir türlü vazgeçemediği kaz yolmaz mekanizmasıdır. ve bizler meclise adam yerine odun yollamaya devam edersek,hiç bitmeyecek bir kaynaktır.

Şimdi geleyim motor kullanıcılarına....ehliyet ? wallahi kursa gitmeyi planlıyordum, Kask ?? o ne ? delikanlıyı bozar, ya korumalı giyisi ? hava sıcak.delikanlıyı bozar, buna verecek param yok. bahane hazır değilmi ?

Özellikle dikkat ediyormusunuz İstanbulda scooter patlaması var.çoğu lahmancuncu ve pizza salonlarına ait.ve çoğu bir yerlere bir şeyler yetiştirmek zorunda oldukları için deli gibi gidiyor.kuryeler haricinde ( onlara da Allah sabır versin yaz kış trafikteler ) düzgün giden yok. kask takan yok.

Bu forumdaki bazı arkadaşlar bile motoru alıp ehliyeti sonra düşünüyor ve bu zevkten mahrum mu kalacağım düşüncesiyle gaz açıyorlar.aslında herkez bunun yanlış olduğunun farkında ama yapmadanda duramıyorlar.

Özetle : yollarımız bozuk, trafikteki diğer şöförler öküz ,trafik işaretlerine ,kurallarına uyan yok kurslar gayri ciddi eğitim veriyor.bu durumda halimize şükretmek ve kendimizi avrupa ve avrupalı ile kıyaslamaktan vazgeçmemiz lazım. ( aşağılık kompleksim yok, hiç bir zamanda olmadı.) ancak onlarda kurallar var. uygulayan ve uygulatanlar var.kurallara uymayanlara ağır cezalar var.ancak onlar ceza yememek için değil kaza yapmamak için kurallara uyuyorlar. Türkiyede yılda binlerce kişiyi trafik kazalarında kaybetmemeize rağmen ne yöneticilerden bir çözüm çıkıyor ne de kullanıcılar kendisini eğitmek için uğraşmıyor.hızlı gitmeyi , yolda makas atmayı usta şöförlükten sayıyor.arabsına pako direksiyon birde abart egzost takan altındakini ferrari kendisini de formula pilotu zannediyor.

yazdıklarım belki sizlere ağır gelecek ama malesef durum budur. Kral çıplak arkadaşlar.zaten hiç bir zaman giyinik olmadı.

OturanBull
28.Temmuz.2007, 21:38
Deli Çerkes Evet Bunu Bende Okumuştum..
Ne Demek İstediğini Anlatılanı Biz Anlıyoruz Ama Malesefki Azınlık Bir Grup Olarak Anlıyoruz..
Tüm Türkiyenin Anlaması Dileği İle..Paylaşım İçin Teşekkürler..

handojoe
29.Temmuz.2007, 01:20
ah! ah!

hala anlayamıyormusunuz?

bu ülkenin insanı devletinden en az 20 yıl ilerde

bunları devletimiz 2027 yılında görür herhalde...


HANDO tespit ediyor... :cheesy:

madend
29.Temmuz.2007, 01:41
Ülkemizin hangi problemi çözüldüki motosiklet problemi çözülsün.Önce ayıların adam edilmesi lazım ki bu konuları tartısalım bunlardan bir seyler anlasınlar.Ne ayılar var kilitli motorumu park yerinden alıp kendi arabasını çekmek için kaldırıma kaldırıp koyanlar var.Önce bunlar motosikletin ne olduğunu öğrensinler bide bunlarıda insanların sürdüğünü anlasınlar.

handojoe
29.Temmuz.2007, 01:51
sızlanmak ve mazeret bulmak HANDO 'NUN tarzı değildir.

o zaman bize düşen bunu bir şekilde insanlara göstermek ve en uygun şekilde anlatmaktır.

biz (motorcular) kendi üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmalıyız.

bunu göstermenin en uygun yolu ise toplu sürüşler ve düzenlenen etkinliklerdir.

bu hafta TOSYA DİPSİZGÖL gezisi var 500 üyesi olan bir kulup burası

bakın bakalım kaç kişi orda.

İLK ÖNCE MOTORCU OLMAK GEREKİR, bir motosiklet nasıl olsa alınır.

diyeceksiniz ki sen nerdesin? ben günlük yaşayan biriyim hafta sonları çalışmak zorundayım yoksa kışa ahır temizlemem gerekir ve motorumda

oraya kadar ermez.


HANDO motorcu olacak birgün... :x :!:

RızaHoşgör
29.Temmuz.2007, 01:55
öncelikle başlıgı açan yalovalı arkadaşıma ardından şuana kadar yorum yapanlara ve şuandan sonra yapacaklara sonsuz teşekkür ederim.bu sitede gördüğüm en ciddi konuyu gündemde tutuyorsunuz(en azından benim için öyle)
arkadaşlar tek cümle kuracagım durum için
memleketimizde trafik polisleri dahi motorsikletin öncelikli kara taşıtı oldugunu bilmiyor
sevgilerimle

yenikoylu_ua
30.Temmuz.2007, 14:27
İyi tesbitler yapmışsın iyi temennilerde bulunmuşsun ama tek bir şeyi atlamışsın burası TÜRKİYE Sadece kendini düşünen kendisine bile sağısı olmayanların çoğunlukta oldugu bir ülke.Bu saygısız bencil insanlar sadece motorları değil birbirlerini bile delice sıkıştırıp kaza yapmalarına sebep oluyorlar sadece evelerine işyerlerine 2-3 dakka önce gidebilmek veya sıkıştırmak alışkanlık olduğu için önce bu tip ayıları eğitmek lazım

handojoe
30.Temmuz.2007, 14:40
öyle diyorsunuzda dostlar, çınarcık a giderken köprü ve otoban gişelerinde

gördüğüm manzara şöyle idi.

bütün araçlar metrelerce sırada iken, (ben dahil) koca koca onlarca motorcu sekiz çizerek en öne geçtiler.

ve de sizin gibi iyi motorcu 2 tene varsa 98 tane de yalama var.

yalama istiklal caddesinde de yalama uzunköprü gazi caddesinde de yalama...

bu biraz da motosiklet kullananların suçu, bu tabiki iyilerede olumsuz yansıyor.

dişlerimizi sıkacağız göstermenin bir yararı olmaz.


HANDO gördü düşündü ve yazdı... 8)

RızaHoşgör
31.Temmuz.2007, 01:52
arkadaşlar bu başlık unutulmasın.
bu başlık ciddi yorumlar bekler

agresus
31.Temmuz.2007, 03:15
ciddi bi geyik bi tespit gibi durcağının farkındayım ama yine de yazıcam:

öncelikle sürekli burası Türkiye tespitinin ısrarcılığı biraz beni rahatsız ediyor... çok uzaklara diil sadece 60'lı 70'li yıllara bakmamız yeterli; dayım anlatırdı: istanbul bilmem kaçıncı bölge millet vekili tramvaya yetişmek için peşinden koşarmış... dikkatinizi çekerim adamın bi arabası ya da özel bi şöförü yok, sen benim kim olduğumu biliyomusun falan da demiyo tramvay makinistine; koşuyo sadece... babam ehliyet sınavını anlattığında dumur olmuştum ehliyeti aldığım gün: beşiktaşın ünlü maçka yokuşunda arabayı durdurmanı istermiş polis, sona kaputu açtırır inermiş; sen arabada beklermişsin... sona tekrar biner çalıştır da gidelim dermiş; tabi araba çalışmaz ve polis de inde bak şuna ne olmuş dermiş... artık neyi yerinden çıkardıysa bulur, tekrar takar, biner çalıştırır ve kaydırmadan o yokuştan kalkarmışsın... beceremedin mi? başka bahara alırmışsın ehliyeti... yahu 30- bilemedin 35 senede ne olmuş da bu memleket bu hale gelmiş... hadi o kadar da geriye gitmeyeli ilkokul, ortaokul yıllarımıza dönelim; öğretmenimiz bize ters bi bakış atsa yüzümüz kızarır, iki gün kendimize gelemezdik... eğitimimizi düşünün: nerdeyse her ülkenin başkentini, gelir kaynaklarını bilir harita üstünde gösterebilirdik, tarihimizi virgülünü atlamadan öğretirlerdi, yerli malı haftaları yapar avazımız çıktığı kadar bağararak milli marşımızı söylerdik gururlanarak... şimdiki gençlerimiz bırakın gurulanmayı dalga bile geçer oldular... 5 sene önce yiğenimin okulunda ki yerli malı haftasında- belki de sonuncusuydu- bi öğrenci avakado getirmişti sınıfa... sanırım bişilere yeniden başlamak gerek... belki öncelikle bu vatanı ve içindekileri sevmek ve yeni nesili eğiterek başlamak gerek... çünkü baştakileride seçen, bu gençliği de bu hale getiren yine bizleriz... belki önce geçmişimizi tekrar hatırlayıp şu anki halimizden utanmakla başlamak gerek... gençlerimize, çocuklarımıza, analarımıza babalarımıza daha çok zaman ayırıp daha çok sabretmek gerek... televizyonları daha sık kapatıp daha çok ailemizle, dostlarımızla, kendimizle kalmamız gerek ... burası Türkiye derken gurulanmak gerek... Bilmedim bilemedim ama ne yapacaksak bi an önce başlamak gerek...

Deli çerkes
31.Temmuz.2007, 04:05
15 gün kadar önce Osmanbey Nişantaşı girişinden valikonağı istikametine ( bu ters istikamettir ) ve üstüne üstlük KALDIRIMDAN giden bir motorucu. dalgın vaziyette yürüyen bendeniz üstüne öyle bir sürdü ki hopladım resmen. herşeyi düşünürüm bunu düşünmem.kaldrımda üsütünüze çıkmaya çalışan bir motorsiklet. bağırmaya başladım adam efelenmeye başladı. bendeki bağırma şekli fiziki hazırlığa dönünce ( dalma ile kafa alma arasında bocaladım) acelesi olduğundan bahsetmeye başladı.ben daha ne oluyor demeye kalmadan yine aynı istikamete doğru hareket etti.

aslında o girişte her zaman trafik polisi olur.ancak kaldırıma park eder gibi yapıp girmiş olmalı.haribiyeden dolşamak yeni kestirmeden nereye gidecekse oraya gitmenin hesabında. üstelik yaptığından dolayı trafik cezası yiyeceğini bile bile.Şimdiiiii iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmak lazım arkadaşlar.trafikte diğer araçlardan şikayet ediyoruz ancak motorcularda dört dörtlük kurallara uymuyor.en ufak bir boşluk bulunduğunda anında aradan fırlıyor. araba kullananların ve de özellikle taksiden inenlerin genel davranışı genelde kırmızı ışıkta araçlar durmuş iken kapı açıp inmek . kimse arkadan bir motorsiklet gelebileceği ihtimali düşünmüyor.diğer şöförleri kınıyoruz ama kimsede kendi kusurlarını görmüyor, söylemiyor.veya itiraf etmiyor

Ahanda size itiraf : Motorsiklet alma fikrimden önce trafikte giderken ki genelde en sol şeritten giderim , önüme fırlayan motrsikletleri görünce bir anlam veremezdim. daha doğrusu arkadan gelen bir aracın sıkıştırdığı için şerit değiştirdiği olasılığını düşünmediğim için bir ton laf ederdim. virajlarda ben süspansiyonarımdan dolayı sorun yaşamazken , yatarak viraj almıyı düşünen, ancak viraja hızlı girdiğini düşündüğü için fren yapan hız kesen önümdeki motorcuya yine bir ton laf ederdim.önündeki trafiği analiz edebilmek için seritte sağa sola manevra yapanları görünce yine bir tonn laf ederdim. ben yüksekteyim rahatlıkla görüyorum ama bu harekete anlam veremezdim , yolda önemsemediğim çukurdan kaçanlar vs vs vs bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.ne zamanki motorsiklet merakı başladı , o zaman okumaya ve özel sürüş teknikleri trafikte gözlemlemeye başladım. o zaman motor sürücülerine hak vermeye başladım. Şu an arabayla trafikte motor kullanır gibi gidiyorum.yani yanımda motor görünce önümdeki ve arkamdaki araçların hareketine göre az sonra ne gibi bir manevra yapacak bunu tahmin edebiliyorum. dolayısıyla hem motorsiklet sürücüsü için hemde benim için tehlike arz etmeyecek şekilde mesafemi ayarlayıp , yoluma devam edebiliyorum.Darısı diğer araba sürücülerinin başına.




-----------------------------------------
Not: Bugün ehliyet kursunun motorsikletini kullandım.neredeyse 20 yıldır 2 tekerlekli bir vasıta kullanmamıştım.bu 125 CC lik scooter, yanlız gazı çok hassasmış.gülücükler saçarak gaza aslınca , az kaldı inşaat kalaslarına dalıyordum.

Deli bu olaydan şöyle bir ders çıkarttı.125 CC lik bir motor bile kontroldan çıkma başlangıcında bu kadar tehlikeli ise 250 Ragal Raptor ve üstünedeki 107 kilo'luk Deli, çokkkk daha tehlikelidir.motorsiklet ile yolda keyif yapmak ayrı.kırık kol ,baş, ayak ile hastanede yatmak ayrıdır.geniş ve boş bir alanda iyice alışmadan,tam anlamıyla motorsiklete hakim olmadan motorla trafiğe çıkmak ve de özellikle gaz açmak bana YASAK. :)

Deli çerkes
31.Temmuz.2007, 06:31
ciddi bi geyik bi tespit gibi durcağının farkındayım ama yine de yazıcam:.

Sevgili Agresus yandıkarınız bana göre hiçde geyik gibi durmuyor.Hatta bu durumlara nasıl gelindiğinin anlaşılması için bende biraz açmak istiyorum

40 lılı yaşlara mervidiven dayananlar şöyle lise çağlarını hatırlasınlar.Özal dönemi milli eğitim politikaları. 8 dersten kal. bütünleme sınavında adını soyadını yaz. ve öğretmenler kurulu kararı ile bir üst sınıfa geç. yani hak edende hak etmeyende zorla lise mezunu edildi. açıköğretim diye bir sistem ingiltereden aynen alındı ve yine zorla herkez üniversite mezunu edildi. ( bende bunlardan birisiyim)

Burada derin bir ülke politikası var elbet. daha geriye gidelim. darbe ve kenan paşa sonrası. Ülke çapında okur yazar oranı yerlerde süründüğü için Trt den yayınlanan Okuma yazma kurslarını seyreden ve basit bir sınava giren herkeze diploma dağıtıldı.açıköğretimin mantığıda aynıdır.üniversite mezunu sayısını arttırmak. ve ilk senelerde sorular evinize posta ile geliyor siz kitaplarınızdan baka baka cevaplayıp posta ile geri gönderiyordunuz.sonradan merkezi sınav sistemine geçildi ama sınav görevlisi kopyaya izin veriyor. neyse uzatmayalım sevgili Agresus doğru bir konuya değinmiş. eğitim bozulunca birazda medyanın yüzünden genel toplum ahlakı da bozulunca ilginç bir nesil yetişti.
hak etmediği halde torpille veya hatırlı kişilerle bir takım mevkilere gelen , cebine hizeti halka hizmetten önce gören , makamını ve mesleğini kötüye kullanan bunun karşılığındada duyarsız kalan tepki göstermeyen bir nesil.Osmanlıyı yıkan eğitimdeki bozukluktur. 30 yıl önceki yaşam ve düşünce tarzımınızla şimdiki arasında fark olmasının nedenide aynıdır.

yeni nesil çok ilginç örnekler görüyor. ajdar diye birisi çıkıyor program başına 10.000 dolar kazanıyor, karga sesli birisi bir clip yayınlıyor adamı medya kral ilan ederken adam şöhrete , paraya boğuluyor.sade vatandaşken belediye başka olan birisi servetine servet katıyor. ve bizler çoğu olayı unutuyoruz.görmüyoruz, duymuyoruz.bunca insan bunca alakasız şekilde kokrkunç paralar kazanırken şimdi gelinde çocuğunuza oku adam ol nasihatı verin. okuyup adam olanların hali ortada makamlara gelipte götürenlerin hali ortada , ( artık Bilal efendi gemi filosu kurar, Allah daha çok versin )

Aziz nesin nin hikayesi gibi ver normal adama koltuğu,makamı, yetkiyi 3 günde sapıtır. polis tokatlama başlar vatandaşı aşağılamaya çalışır.kendi kuralları ile işleyen küçük krallıklarını kurmaya başlarlar. siz isteiğiniz kadar diploma , tecrübe sahibi olun. ONLARDAN olmadığınız için aç kalırsınız, sizden 10 gömlek düşük birisi paraya para demeze ,bizler duyarsız kaldıkça bunlar dahada artacak. umarım bugünlerimiz aramayız.

bunu daha önce yazmıştım tekrar yazayım. Geçen sene anadolu da bir hacze gitmiştim. haciz memuru, araç şöförü 2 hamal ve ben bir kahvede oturduk, laf döndü dolaştı politikaya geldi,herkez bir şey söyledi yanımıza yaşlı bir amca geldi çocuklar dedi "Eşeğin bol olduğu yerde , sadece semerciler ekmek yer". amca olayı hayat tecrübesi ile çözmüş.

Memlekette eşek bol. mesele eşek olmamakta.

müslüm baba
31.Temmuz.2007, 08:58
Bu konunun yıllardır mücadelesini veren ben her zaman yalnız kaldım, motosiklet sürücüsü sesini çıkarmıyor eylem yapalım dedim herkes kaçtı protesto yaoalım dedim herkes polisten korktu, geçen sene taksim meydanında pankart açacağım dedim herkes tırstı ama ben cihan ve erkin kardeşimiz herkesten habersiz pankartları hazırlayıp toplu motosiklet sürüşü yaparken aniden durup bu pankartları açtık bu bile bir çok motorcunun anında oradan kaybolmasına sebep verdi, yani bence motosiklet sürücülerininde hiçbir şey umurunda değil, herkes halinden memnun.

Köprü geçiş ücretlerini ve uygulamalarını protesto edelim dedim gaz verenler dahil bir baktım arkamda kimse yok, nerdeyse adımız eylemci müslüme çıkacaktı bende artık bıraktım eylem ve protestolarımı kendi çapımda yapıyorum, anlayan anladı , Alper kartonu sakın atma :mrgreen:

BİRDE ŞU YZILARI KISA YAZIN OKUMAKTAN GÖZLERİM AĞRIDI.

okan
31.Temmuz.2007, 10:07
tosyadan döndüğüm günün akşamı ALPER TİMin samsundan olduğunu öğrendim ve otobüsü kalkana kadar biraz lafladıktan sonra onu yolcu edip evin yolunu tuttum...
samsun girişinden girmeyip tali yoldan girmek istedim... o sırada tali yolun kesilmiş olduğunu farkettim....
farlarım açık gidiyordum.. trafik polisi durdurdu ve farların açık diye beni uyardı.. şaka yapıyor zannettim...(bu arada sadece motorun orjinal farı yanıyodu sisler açık değildi)
ne diyorsun dedim yaa... sen şimdi beni farım açık diyemi uyarıyorsun dedim.. ve bu arada motordan aşşağı indim. ama gerçekten tepem attı...,

bayağı bi münakaşadan sonra benim haklı olduğum kararına vardırdım hepsini(4 kişiydiler)..en son bi scooter geldi yanımıza ona dedimki farlarını söndürebiliyormusun.. o da yok abi çalışırken otomatik yanıyo dedi...bu scooteri olan genç yanımıza gelmese ben hala uğraşıyor olacaktım ikna etmek için....

bu anlattıklarım da en ufacık bi abartma bile yoktur...bu kadar olay yaşarken kafamda şapka olduğu da benim bi hatam ama hiç birisi kafanda kask yok bile demedi yaaa....
(KASKIM TOSYA DÖNÜŞÜ TER VE SİNEK PİSLİĞİ OLDUĞUNDAN EVDE İÇ DIŞ YIKANMIŞTI BU KONUDA ELEŞTİRİ GELMESİN :P )

Aksu
31.Temmuz.2007, 11:19
Müslüm Baba sen taksimde pankart açtığında bende arkada yolu yan durarak kapadım, Müslüm Baba indi motordan pankartı açtı sağa sola dönüp duruyordu millet görsün okusun diye. Polis geleydi bak ikimizi de aradan seçip alırlardı, bunlar eski anarşistlerden ve elebaşı bunlardır diye. En ihtiyarları bizdik ya.

handojoe
31.Temmuz.2007, 11:29
AGRESUS AGRESUS...

çok güzeldi dostum bilgine, fikrine, aklına sağlık.

YAHU DELİÇERKEZ MÜSLÜM BABA NİYE BU KADAR YADA NASIL BU KADAR ÇOK YAZIYORSUNUZ OKUMAM ZAMAN ALIYOR.

ZATEN BİLGİ ÖZÜRLÜYÜZ. GÖZLERİM AĞRIDI BEYAA...


hando okumayıda yazmayıda sevmiyor... :x

Deli çerkes
31.Temmuz.2007, 11:47
Deli , Müslüm Babadan ve Handodan Özür diliyor :oops: :roll:

yenikoylu_ua
31.Temmuz.2007, 12:00
Agresus abim çok doğru diyosun biz büyüklerimize saygıduyarak hatta biraz korkarak büyüdük.Evet burası Türkiye diyip geçiyoruz bende yapıyorum ağlanacak halimize gülüyoruz.Bir öğrenci okulda bıçakla yakalanıyor ertesi gün babası geliyor durum anlatılıyo çocuğa çıkışması gereken baba okul yonetimine benim oğlumun bıçağını nasıl alırsınız diye çıkışıyo şimdi bu çocuktan saygı nasıl beklersiniz bu nasıl evlat yetiştirmek tabi malum sonuç tv dede izlemiştir herkez üç gün sonra o bıçağı arkadaşının kalbine sokuyor.
Millet vekili tramvayın peşinden koşuyormuş şimdi Milletvekilinin dınısının dınısının dınısının dınısının dınısının dınısının dını senbenim kim olduğumu biliyomusun diyo bi delikanlıda çıkıp gel içerde anlatırsın demiyo herkez kendi çıkarları doğrultusunda yaşıyo amanya bana dokunmayan yılan bin yaşasın modu bu ülkeyi bu hale getirdi bunlar böle giderken motorcunun adı çıkmış serseriye araba sıkıştırmış ölmüş onlarca motorcu boykot yapmiş kımin umrunda en fazla grubu gören alkışlar on dakka sona herşey unutulur ben gidemiyorum onlarda gitmesin diye aralar daraltılır belki ani yapılan bi hareket bir başka arkadaşımızın daha ölümüne sebep olur sonra ah vah bide motorcuyu haksız çıkarma çabaları vs vs

Jedaykin
31.Temmuz.2007, 14:50
şimdiye kadar söylenenlerin hepsine katılıyorum. benim de eklemek istediklerim var.

bu sorunların çoğunun düzelmesi insanların motosiklet kullanıcı olmasına bağlı. tok açın halinden anlamadığı gibi motor kullanmayanda kullananın halinden anlamıyor. motor kullanıcısı arttıkça trafikteki davranışlar da değişecektir. şimdi tutup imza toplasak medya kuruluşlarına gitsek köprü ve otoyollardaki ücretler konusunda, insalar "motora o kadar para veriyorsunuz da otoyol ücretimi sorun oluyor" diyecekler. vergi desek yine aynı yorum ayrıca bu devlet yapısında o verginin düşmesini beklemek hayalcilik olur. ancak kullanıcı sayısı artar ve paralel olarak bu problemleri görenlerin oranı artarsa bir şansımız olabilir.

açıkçası ehliyet konusu en sakat konu. en başta ehliyet alma işlemi çok ciddi bir sektör konumuna gelmiş. her noktada yolmaya çalışıyorlar. herhangi bir eğitim de verilmiyor. evet kullanıcılar bilinçsiz, otomobil kullanana düşük cc motor kullanma yetkisini nasıl vereceksiniz denmiş katılırım. peki ehliyet alan herhangi bir eğitim alıyor mu bu konuda. ehliyet kurslarının büyük kısmı motor konusunda hiçbir eğitim vermiyor, veremiyor. kendi adıma 50ccye kadar ehliyetsiz, 125ccye kadar otomobil ehliyeti düşüncesini esteklerim. çünkü motor ehliyeti birilerine para kazandırmaktan başka bir işe yaramıyor. en azından ehliyet sınırlamasından kurtulan insanlar motor kullanmak konusunda daha istekli olacaklardır. sonuçta eğitim konusunda değişen hiçbir şey olmayacağı için insanların parası cebinde kalır. bu da en azından diğer sorunların çözülmesinde yardımcı olacaktır.

hepimizin şikayetçi olduğundan emin olduğum şey çin malı motorların aşırı derecede kötülenmesi. tamam iyilik veya kötülük konusu değil ancak uygun fiyatlı bu motorlar olmazsa kullanıcı sayısını arttıramayız. kullanıcı sayısı artmazsa da her motor kullanıcısının sorunları olan bu sorunlar imkanı yok düzelmez. motor sahibi olan arttıkça bu kültür de yayılacaktır, sorunların çözülmesi kolaylaşacaktır. sizden bir rica. internet ortamında ve diğer ortamlarda çin malı motorları kötüleyenlere bunu hatırlatın. ya bu motorlar satılacak ve insanlar konuya aşına olacaklar veya motorcular arabaların sıkıştırması ile yollarda ölmeye devam edecekler. dragstarları ile harleyleri ile mct250yi, keewayî regal'i kötüleyenlere bunu bir hatırlatalım yeri gelince.

dhnsyd
01.Ağustos.2007, 20:51
Kim ne yapabilir?

Sorunların farkında olursak çözüm için ilk adımı atmış oluruz diye düşünüyorum açıkçası... Ancak kimlerin üzerine neler düşüyor, kendi kendime düşünemeden de edemiyorum. Mesela, devlet baba ne yapsın bu sorunların çözümü için?

DEVLET BABA NE YAPSIN

Küçük hacimli motosikletlerin lüks tüketim maddesi olmaktan çıkartsın, vergileri düşürsün.

50 cc. motosikletlerdeki plaka-ruhsat zorunluluğunu kaldırsın!

125 cc.’ye kadar olan motosikletlerin otomobil ehliyeti ile kullanabilmesini sağlasın.

125 cc.’ye kadar olan olan motosikletlerde ehliyet yaşını 16’ya düşürsün.

İkinci el motosikletlerde KDV oranının yüzde 1‘e düşürsün.

Ehliyet kurslarındaki motosiklet eğitiminin daha etkin hale getirilmesini sağlasın.

Büyük şehirlerde motosiklet park yerleri yapsın.

Belirli şehir ve caddelerdeki motosiklet yasağını kaldırsın.

Köprü ve otoyollarda motosikletlere indirimli ücret tarifeleri uygulasın.

Motosikletlerin gezi veya sportif amaçlı olarak yurt dışına çıkışlarında kolaylık sağlasın.

ÜRETİCİLER NE YAPSIN

Her şeyi devlet babadan beklemek olmaz tabii, ya üreticiler.

Ülkemize uygun ekonomik ve spor ürünleri getirsinler bir zahmet.

Güvenilir satış ve servis hizmetleri sağlayacak kaliteli ve profesyonel bayi yapısı kursunlar.

Sürüş eğitim ve tesis olanakları oluştursunlar.

Sürüş okullarına, federasyona ve kulüplere çeşitli geliştirme projelerinde sponsorluk yapsınlar.

Motosikleti sevdirecek şov ve promosyonlar düzenlesinler.

Motosiklet kulüpleri kurup yaygınlaştırsınlar.

Tüketici finansman şirketleri ile işbirliği yapıp, motosikletin kolay alınabilmesine olanak sağlasınlar.

FEDERASYON VE KULÜPLER NE YAPSIN

Motosiklet eğitimi ve spor alanlarını geliştirsinler.

Yetenekli sporcuların ortaya çıkarılarak desteklenmesi için projeler geliştirsinler.

Sportif faaliyetlerin uluslararası standartlara uygun olarak yapılmasını sağlasınlar! MotoGP geliyor bilmem artık...

Devlet kademeleri ile toplum arasında motosiklet sorunlarının çözümü için koordinasyon görevi yapıversinler.

BİZLER NE YAPALIM

Motosiklet kültürünün sağlıklı bir şekilde gelişmesi konusunda devlet, üreticiler, federasyon ve kulüpler ile yakın işbirliğinde bulunup çalışmalara katkıda bulunalım.

Üretici ve bayilerin hizmetlerinin kalite düzeyinin yükseltilmesinde baskı gurubu oluşturalım.

Bir de mesela, ben ve diğer medya mensubu arkadaşlarım motosiklete yönelik olumlu ve geliştirici çeşitli faaliyetlerin duyurulmasına katkıda bulunalım.

Tabii burada oturup, o öyle yapsın, bu böyle satsın demek kolay. Buradaki ‘olsun, yapsın, sağlasın...’ları kimse emir olarak algılamasın. Çünkü bu yazdığım her cümlenin ana konusu aslında, ‘keşke yapsa’... Hadi daha iyimser olayım, ‘umarım yapar’ olsun.

matemmatik
14.Mart.2008, 05:46
Arkadaşım yazı için çok teşekkür ediyorum. Keşke bunu bir toplu sürüş sonrası basın bildirgesi olarak okuyabilsek... Her yönüyle çok güzel bir yazı fakat katılmadığım tek bir husus var ki o da ehliyet konusudur. Bence her motor hacmindeki motosikletler için A2 ehliyet şartı olması çok iyi. Hatta derim ki ehliyetsiz ve özellikle kasksız motosiklet kullanıcılarına ağır cezalar verilmelidir. Onun dışındaki bütün maddeler çok hoş, yerinde bulgular. Tekrar tkrar teşekkür ederim...

BÜLENT DAYI
31.Mart.2008, 14:46
bende sizlere katılıyorum dostlar...
ancak motorların kasko masraflarıda , neredeyse otomobiller kadar...kendi motoruma kasko yaptırayım dedim , öyle bir fiyat çıkardıki masada oturan kızcağız , bir müddet yüzüne öylece baktım..acaba benimle dalga falanmı geçiyor diye.....motorsikletlerin kaskoları ve üzerindekilerinin bir sigortası olmalı...ama fahiş fiyata değil , herkez yaptırabilsin

carvalho
31.Mart.2008, 14:55
bende sizlere katılıyorum dostlar...
ancak motorların kasko masraflarıda , neredeyse otomobiller kadar...kendi motoruma kasko yaptırayım dedim , öyle bir fiyat çıkardıki masada oturan kızcağız , bir müddet yüzüne öylece baktım..acaba benimle dalga falanmı geçiyor diye.....motorsikletlerin kaskoları ve üzerindekilerinin bir sigortası olmalı...ama fahiş fiyata değil , herkez yaptırabilsin

Katılıyorum, ben de şimdiki motosikletime kasko yaptırdım, araba kaskosundan çok daha yüksek maliyete. 2.500 YTL kasko teklifi veren oldu :evil:

EMOK'un bir eğitiminde motosikletle kaza yapma riskinin arabayla kaza yapma riskinden 27 kat fazla olduğu söylenmişti. Risk primi bu yüzden çok yüksek olsa gerek :(

Tayfun
31.Mart.2008, 15:45
öncelikle başlıgı açan yalovalı arkadaşıma ardından şuana kadar yorum yapanlara ve şuandan sonra yapacaklara sonsuz teşekkür ederim.bu sitede gördüğüm en ciddi konuyu gündemde tutuyorsunuz(en azından benim için öyle)
arkadaşlar tek cümle kuracagım durum için
memleketimizde trafik polisleri dahi motorsikletin öncelikli kara taşıtı oldugunu bilmiyor
sevgilerimle

Trafik polisleri hakkındaki fikrine aynen katılıyorum rıza, benim başıma şöyle birşey geldi, edirnekapıdan zeytinburnu istikametine giderken topkapı dolayların motorize trafik polisi resmen benimle yarıştı ya, adamın altında varadero motor var ve beni kıskandı resmen, amcamla keskin bi viraja öyle bir girdikki ölüyodu nerdeyse, benim motor alçak olduğu için bu avantajımı kullandım ama dümbük yüksek motorla viraja sert girip az kalsın kaldırıma çıkıp takla atacaklardı, polis bizle yarışırsa normal şoför ne yapmaz ya :?