2_rock
27.Aralık.2015, 06:06
Temmuz ayında yıldırım nikahı ile evleme kararı alarak gün almaya gittik eşimle .tabiki yaz ayları içerisinde çok fazla talep olduğu için görevli bayan arkadaştan en yakın tarih 3 ay sonrası cevabını aldıktan sonra suratımız düştü ve buna bir çare bulmalıyız diyerek oradan ayrıldık. Bir yandan internet üzerinden bir yandan da tecrübeli kişilerden bilgi ve tavsiye alarak bir kaç çaremiz olduğunu öğrendik.
1. Ölümcül bir hastalığa yakalanmış olmak
2. Yurt dışına gıcık olmak ve bunu ibraz etmek
3. Eşin hamile olması durumunda
Tabikide 3. Şıkkı seçerek hemen bir jinekolog bularak rüşvetle hamile raporu ayarladık. Ve ardında bulunduğumuz ile bağlı bir ilçe için irtibata geçtik ve çok zaman geçmeden olumlu bir şekilde nikah için tarih aldık.
23 temmuz 2015 sabahı erkenden kalktık hazırlandık ve saat 12 den önce orda olmamız gerektiği için yola düştük. Çok keyifli ve eğlenceli bir şekilde 35-40 km lik yolu gittikten sonra nikah dairesine vardık. Çok şanssız ve bahtsız olduğum için olsa gerek ,görevli bayan işi olduğunu ve öğleden sonra 3 buçuk 4 gibi geleceğini söylemek bizi başından savdı,şehirde gezin dolaşın diyerek nikah dairesinden çıktı.
Sıcak ve bunaltıcı bir yaz günü olduğu için bizde eşimle nehre gidip güneşlenmeyi ve yüzmeyi tercih ettik. Nerden aklımıza geldi gitmez olaydık. 30 m yükseklikte bir köprü ve köprünün kenarından aşağıya doğru inen yağmur sularının toprağı hendek haline getirmesi ile oluşan bir yol oluşmuş öyle böyle derken aşağı indik. Bu arada motorum dnepr 650 sepetli . Ama orada pislik var burada şu var diyerek başka bir yere gitme kararı aldık. Eşim indigimiz yerden çıkmamız konusunda ısrar ediyor,ben ise ordan geri çıkamayız az ilerde suya paralel şekilde bir yol var orası daha düzgün asmadan yukarı kaptirir isek yıkarız diyerek motoru çalıştırdım. Başladım yukarı doğru sürmeye 25. M gibi bir yerde sepetine tekeri suyun açtığı hendege düştü ve motor takıldı. Yol sadece düz bir şekilde gezilebilecek genişlikte olduğu için manevra yapamıyordum. Ama tabiki bu benim manevra yapmayacağım anlamına gelmiyordu. Motorunda geri vites de olduğu için ileri geri sağ sol derken tekerleği hendekten çıkardım ama arka tekerleğim uçurumun ucunda duruyor ve gaz gaz verdiğimde ıslak cim yüzünden gömülüyordu.eşim bunu fark ederek ben iniyorum düşücez şimdi diyerek indi. Bana dikkat et demeye kalmadan ben gazı kokleyince olan oldu. Motorun arkası kaymaya ve bende motorla aşağıya doğru kaymaya başladım yük fazla ve gaz verdiğim için arka teker ileri gitmeye çalıştığı ve yükün yukarıdan fazla olmadı ile taklalar atmaya başladım motorla . Her taşlarda sepet boynuma ve kafama çarpıyor du. Doğru olan gazı bırakıp aşağı salmak olmalıydı motoru.bayılmışım bir süresini hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde eşim beni tokatlıyor ve ağlıyordu. Başımı kaldırmakla gördüğüm ilksey motorumun ters bir şekilde suda olduğu ve sadece tekerleğin yarısı suyun dışında olduğuydu. Bendeki ilk tepki motoruuuuum diye bağırarak ben şimdi festivale nasıl gidicem haftasonu diye sinirden bağırıp çağırmaya başladım. Eşim şokta bana bakıyor sen delisin manyaksın diyerek kızıyordu. Şu haline bak paramparça oldun hala motor diosun bana diyerek bağırıyordu tabiki motoruna karşı olan aşkımı ve sevgimi bildiği için beni kendi halime bırakmayı seçti. O sıra bütün evraklarımiz esyalarimiz paralarimiz neyimiz varsa suyun derinliklerine gitmişti. Neyseki kulüpten arkadaşlar evlendiniz mı ne oldu die aralıklarında durumu izah ettik. Arkadaşlardan birisinin aile yakın bir yerde oturduğu için hemen geldiler beni ve motoru görünce durumun ciddi olduğunu ve ancak büyük bir traktör ve çelik halat yardımı ile cikarabileceklerini söylediler. Fazla vakit geçmeden ve traktör gelinceye kadar motoru düz çevirmeyi başardık. Ardından esyalarimiz çimlere koyarak kurutmaya çalışırken traktör geldi. Çelik halatı sepetine motora bağlandığı saseye bağladık ve motoru düştüğüm yere ordanda geri köprünün aşağısına geri indirdik ben motorda birşey var mı die bakarken oradaki traktör sahibi ve bize yardım edenler kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. Traktörün el frenini çektiniz değil mi falan demeye kalmadı traktör motoru çektiğimiz yerden kendine yol bularak nehre uçtu. Biz şoklar içerinde ne olduğumuzu anlayamadan . Daha buyuk ve güçlü bir traktör yardımı ile traktörü ordan çıkarma işliyor gerçekleşirken. motordan sular akıyor ve traktör nehirde yüzerken yardıma gelen arkadaşın babası nikah saatiniz geldi diyerek bizi nikah dairesine arabayla götürdü. Bacağım çatlak sırtım yüzüm param parça ve bütün evraklarını ıslak bir sekilde içeri girdik.kadın bizi görünce aptala döndü ne oldu dedi. Olayı anlatırken işlemleriniz yapılıyordu bu arada aradan 2 saat kadar geçmiş ve klupteki arkadaşlar olay yerine varmış ve motoru elden geciriyorlardi. Benzin deposundan ve karbiratorlerden suyu boşaltıp motoru kurutup nikah dairesine geldiler.sepetli bir motor üstünde 6 kişi ve kulübün yardım arabası eşliğinde korna çalarak bizi karşıladılar. Böyle unutulmaz bir nikah günüm olduğu için aslında çok mutluyum ve en güzel yanı motoruma kırık bacagimla binerek eve gondugum içinde. Benim ve eşim için unutulmayacak torunlarımıza bile anlatılacak bir animiz olduğu için de mutluyum.
Ve böyle bir evlilik hikayem var sizlerle paylaşmak istedim.
1. Ölümcül bir hastalığa yakalanmış olmak
2. Yurt dışına gıcık olmak ve bunu ibraz etmek
3. Eşin hamile olması durumunda
Tabikide 3. Şıkkı seçerek hemen bir jinekolog bularak rüşvetle hamile raporu ayarladık. Ve ardında bulunduğumuz ile bağlı bir ilçe için irtibata geçtik ve çok zaman geçmeden olumlu bir şekilde nikah için tarih aldık.
23 temmuz 2015 sabahı erkenden kalktık hazırlandık ve saat 12 den önce orda olmamız gerektiği için yola düştük. Çok keyifli ve eğlenceli bir şekilde 35-40 km lik yolu gittikten sonra nikah dairesine vardık. Çok şanssız ve bahtsız olduğum için olsa gerek ,görevli bayan işi olduğunu ve öğleden sonra 3 buçuk 4 gibi geleceğini söylemek bizi başından savdı,şehirde gezin dolaşın diyerek nikah dairesinden çıktı.
Sıcak ve bunaltıcı bir yaz günü olduğu için bizde eşimle nehre gidip güneşlenmeyi ve yüzmeyi tercih ettik. Nerden aklımıza geldi gitmez olaydık. 30 m yükseklikte bir köprü ve köprünün kenarından aşağıya doğru inen yağmur sularının toprağı hendek haline getirmesi ile oluşan bir yol oluşmuş öyle böyle derken aşağı indik. Bu arada motorum dnepr 650 sepetli . Ama orada pislik var burada şu var diyerek başka bir yere gitme kararı aldık. Eşim indigimiz yerden çıkmamız konusunda ısrar ediyor,ben ise ordan geri çıkamayız az ilerde suya paralel şekilde bir yol var orası daha düzgün asmadan yukarı kaptirir isek yıkarız diyerek motoru çalıştırdım. Başladım yukarı doğru sürmeye 25. M gibi bir yerde sepetine tekeri suyun açtığı hendege düştü ve motor takıldı. Yol sadece düz bir şekilde gezilebilecek genişlikte olduğu için manevra yapamıyordum. Ama tabiki bu benim manevra yapmayacağım anlamına gelmiyordu. Motorunda geri vites de olduğu için ileri geri sağ sol derken tekerleği hendekten çıkardım ama arka tekerleğim uçurumun ucunda duruyor ve gaz gaz verdiğimde ıslak cim yüzünden gömülüyordu.eşim bunu fark ederek ben iniyorum düşücez şimdi diyerek indi. Bana dikkat et demeye kalmadan ben gazı kokleyince olan oldu. Motorun arkası kaymaya ve bende motorla aşağıya doğru kaymaya başladım yük fazla ve gaz verdiğim için arka teker ileri gitmeye çalıştığı ve yükün yukarıdan fazla olmadı ile taklalar atmaya başladım motorla . Her taşlarda sepet boynuma ve kafama çarpıyor du. Doğru olan gazı bırakıp aşağı salmak olmalıydı motoru.bayılmışım bir süresini hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde eşim beni tokatlıyor ve ağlıyordu. Başımı kaldırmakla gördüğüm ilksey motorumun ters bir şekilde suda olduğu ve sadece tekerleğin yarısı suyun dışında olduğuydu. Bendeki ilk tepki motoruuuuum diye bağırarak ben şimdi festivale nasıl gidicem haftasonu diye sinirden bağırıp çağırmaya başladım. Eşim şokta bana bakıyor sen delisin manyaksın diyerek kızıyordu. Şu haline bak paramparça oldun hala motor diosun bana diyerek bağırıyordu tabiki motoruna karşı olan aşkımı ve sevgimi bildiği için beni kendi halime bırakmayı seçti. O sıra bütün evraklarımiz esyalarimiz paralarimiz neyimiz varsa suyun derinliklerine gitmişti. Neyseki kulüpten arkadaşlar evlendiniz mı ne oldu die aralıklarında durumu izah ettik. Arkadaşlardan birisinin aile yakın bir yerde oturduğu için hemen geldiler beni ve motoru görünce durumun ciddi olduğunu ve ancak büyük bir traktör ve çelik halat yardımı ile cikarabileceklerini söylediler. Fazla vakit geçmeden ve traktör gelinceye kadar motoru düz çevirmeyi başardık. Ardından esyalarimiz çimlere koyarak kurutmaya çalışırken traktör geldi. Çelik halatı sepetine motora bağlandığı saseye bağladık ve motoru düştüğüm yere ordanda geri köprünün aşağısına geri indirdik ben motorda birşey var mı die bakarken oradaki traktör sahibi ve bize yardım edenler kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. Traktörün el frenini çektiniz değil mi falan demeye kalmadı traktör motoru çektiğimiz yerden kendine yol bularak nehre uçtu. Biz şoklar içerinde ne olduğumuzu anlayamadan . Daha buyuk ve güçlü bir traktör yardımı ile traktörü ordan çıkarma işliyor gerçekleşirken. motordan sular akıyor ve traktör nehirde yüzerken yardıma gelen arkadaşın babası nikah saatiniz geldi diyerek bizi nikah dairesine arabayla götürdü. Bacağım çatlak sırtım yüzüm param parça ve bütün evraklarını ıslak bir sekilde içeri girdik.kadın bizi görünce aptala döndü ne oldu dedi. Olayı anlatırken işlemleriniz yapılıyordu bu arada aradan 2 saat kadar geçmiş ve klupteki arkadaşlar olay yerine varmış ve motoru elden geciriyorlardi. Benzin deposundan ve karbiratorlerden suyu boşaltıp motoru kurutup nikah dairesine geldiler.sepetli bir motor üstünde 6 kişi ve kulübün yardım arabası eşliğinde korna çalarak bizi karşıladılar. Böyle unutulmaz bir nikah günüm olduğu için aslında çok mutluyum ve en güzel yanı motoruma kırık bacagimla binerek eve gondugum içinde. Benim ve eşim için unutulmayacak torunlarımıza bile anlatılacak bir animiz olduğu için de mutluyum.
Ve böyle bir evlilik hikayem var sizlerle paylaşmak istedim.