karakalem
24.Temmuz.2016, 17:10
http://i.hizliresim.com/y4X7D0.png (http://hizliresim.com/y4X7D0)
Anlık gelişen olaylar, karar değişikliği, bir anda katedilen mesafeler, sürekli yolda olma çabası. Sürmek için yaşamak. Bu yolculuğumda farkettim ki , amacım ; gezip görmek değil, sadece yolda olmak.
Öncesinde bir plan yapmamıştım. Akşam evde aylak aylak yatarken , malum tatil zamanı yapacak hiçbir işim yok, ben ne yapıyorum dedim. Canımda sıkkındı biraz. Okul, ev, aile, kız arkadaş sıkıntıları derken, neden yolda olmak varken, şimdi oturmuş mutsuz oluyorum dedim kendime. Cebimde kira parası vardı sadece, nolucak ki dedim. Bir kere geliyoruz hayata. Canımı mı alacaklar sanki. Başladım valizimi hazırlamaya. Ufak bir el çantası, mp3 ve kulaklık ve ekipmanlarımla çıktım hemen yola. Yolda olabilecek sıkıntılara karşı her zaman hazırlıklıydım zaten, uzun yol için ekstra birşey yapmama gerek kalmadı. Sabahında da yağımı değiştirmiştim zaten, motorumda hazır bir şekilde beni bekliyordu. Ve sonra kontağı çevirip , ruhumu motorumun heybetli sesine teslim ettim.
Akşam saat 23.00 da teker döndürmeye başladım. İzmir den çıkıp, Uşak, Afyonkarahisar, Konya, Karaman, Mut üzeri Silifkeye inip, sahilden Mersine geçiş yaptım. Saat öğlen 12.00 da Mersine vardım. Ailem Mersindeydi, önce onları görüp, ardından Büyükannemleri ziyarete Adana/Ceyhana gittim. Mersinde tekrar döndükten sonra, bu seferde sahil üzerinden gideyim diye dönüş yolculuğuma Sabah saat 05.00 da Mersin - Antalya - Denizli- Aydın - İzmir üzerinden Çeşmeye gitmek üzere yola çıktım. Bayram ve el öpme bahanesini çok güzel bir fırsata çevirdim. Bu yolculuk hem düşüncelerime, hemde hayatıma çok büyük tecrübeler kattı.
Gelelim yolculuğumdan notlara ;
Issız bir yolda, heybetli dağların arasında , zifiri karanlıkta giderken yalnız değildim hiçbir zaman. Motorum hep benimle birlikteydi. Yolumu aydınlatmaya devam etti.
4 Şeritli bir otobanda, sabahın en erken saatlerinde tek başına sürerken rüzgar yıkadı bedenimi, saçlarımla sevişti karşılıksız bir sevgiyle.
Toroslardan geçerken yolun hiç bitmeyeceğini sandım. Ümidimin ilk defa bu kadar çok tükenmeye başladı. İlk defa o kadar yüksek, dibi görünmeyen dağların tepesinde sürdüm. Aslında çok ama çok keyifliydi. Ama bir dağın eteği biterken, tam denizi görücem derken diğer bir dağın eteğinin kendini göstermesi, sonsuza kadar sürecek sandırdı bana bir an. Sonunda denizi gördüğümde ise çığlık atmaya başladım sevinçten.
Bir yerde durup fotoğraf çekmeye bile sabrım yoktu. Sürekli sürmek istiyordum. Çok heycanlı ve mutluydum. İlk defa bu kadar çok yalnız değildim. Motorum her yerde benimleydi.
Mersin-Antalya arasındaki sahil yolu çok güzeldi, tek şerit gidiş geliş yollar ve efsane eğimli virajlar. Akan trafiğe rağmen o gördüğüm manzaralar, çam ağaçları ve uçsuz bucaksız Akdeniz, yetti beni o yolda tutmaya. Hala keşke hiç bitmeseydi diyorum o yollar.
Bu arada dönüş yolumda, Antalya ya uğrayıp, Antalya İl Teşkilatından kardeşlerimizle görüştüm. Onlarada burdan teşekkürlerimi iletiyorum.
Adana Mersin yöresinde bizimkiler gibi büyük gösterişli chopperlar pek yaygın değil. Yandan geçen her arabadaki çocuğun size bakıp gülümsemesi içimi ısıttı hep, adananın kavurucu sıcağına rağmen.
''Bir çocuk gülüyorsa, doğru işi yapıyorsun demektir.''
Yolda yaşadığım sıkıntılar ve uzun yola çıkacaklara tavsiyeler;
3000 km yol yaptım, ve 2 sıkıntıyla karşılaştım sadece. Birincisi tamamen benim hatamdı. Motoruma bakım yaptırırken, usta bana emme manifoldlarını değiştir , yarılmış demişti. Ben ertelemiştim. Mersine 100 km kala emme manifoldları tamamen yarıldı, motorun sesi ve hızı değişti. Bende bir benzinliğe çekip , yanımdaki ısıya dayanıklı bez band ile yarıkları sarıp, plastik kelepçe ile sabitledim. Hemen hemen eski haline döndü ve, mersine dönünce yenileriyle değiştiridim.
2. sıkıntımda , dönüş yolumda antalyadan dönerken, yolda park lambam kırıldı ve kısa devre yaptı.Bu da sigortayı yakmış. Bende bir benziliğe çekip yanımdaki yedek sigorta ile yanan sigortayı değiştirdim ve yoluma devam ettim.
Motorum şişme, su kaynatma, ya da hareret yapmadı havanın sıcaklığına rağmen. Pek ala 250cc daytonam ile 3000 km yolu tamamladım. Aralıksız , sadece benzin almak için durarak, 800-1000 km yaptım giderken, ama beni hiç üzmedi motorum. Bu yüzden kendisinede burdan çok teşekkür ediyorum :)
-Yanmaz elektirik bandı, plastik kelepçe, çeşitli alyan ve anahtar, her boydan değişik vida ve somun, lastik tamir kiti, pense, maket bıçağı, çakmak, el feneri gibi materyallar vardı yanımda. Sizde bunlarsız yola çıkmayın.
- Toroslardan gece kesinlikle geçmeyin.
- Gece Uşak-Afyon yolu yaz mevsimine rağmen buz gibi soğuk oluyor. Bir ara donuyorum sandım.
- Trafik işaretlerini iyi okuyun, ama çok fazla güvenmeyin. Özellikle hava karanlıksa.
- Tırlar ve büyük otobüslerin kör noktalarında uzak durun, ve sollarken karşılaşacağınız rüzgarın türbilans etkisini de hesaba katın.
- Motorunuzu dinleyin, ve farklı bir ses duyarsanız kenara çekip kontrol edin.
- Konya ovasından geçerken, uykuyu açmak için motorda ayağa kalkmayın, pek etkili değil. Kenara çekip uyuyun.
- Bol bol sürün, yola çıkın. Özgürlüğün tadına varın. Motorunuzla bir bütün olun,onu sevin koruyun . :)
..... Hayat Yolda Olmaktır.....
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/9bd86315be5dd1c28a8ba29de98d7994.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/a4e48d49cc34f2171f3d991c94f868ac.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/917807cfd0a71dbd87852b44945e58dd.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/ecb3280872bc9d9b6cace1fbd9356fe0.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/f69d80397c5ce89188cbbe1dfee9c3f7.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/70f776a736edd2e0e205ef25813da45f.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/daa2760f90570375cc6c3ad3f56c08f9.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/e5678b08cfd8d94324560d1951d9120e.jpg
Anlık gelişen olaylar, karar değişikliği, bir anda katedilen mesafeler, sürekli yolda olma çabası. Sürmek için yaşamak. Bu yolculuğumda farkettim ki , amacım ; gezip görmek değil, sadece yolda olmak.
Öncesinde bir plan yapmamıştım. Akşam evde aylak aylak yatarken , malum tatil zamanı yapacak hiçbir işim yok, ben ne yapıyorum dedim. Canımda sıkkındı biraz. Okul, ev, aile, kız arkadaş sıkıntıları derken, neden yolda olmak varken, şimdi oturmuş mutsuz oluyorum dedim kendime. Cebimde kira parası vardı sadece, nolucak ki dedim. Bir kere geliyoruz hayata. Canımı mı alacaklar sanki. Başladım valizimi hazırlamaya. Ufak bir el çantası, mp3 ve kulaklık ve ekipmanlarımla çıktım hemen yola. Yolda olabilecek sıkıntılara karşı her zaman hazırlıklıydım zaten, uzun yol için ekstra birşey yapmama gerek kalmadı. Sabahında da yağımı değiştirmiştim zaten, motorumda hazır bir şekilde beni bekliyordu. Ve sonra kontağı çevirip , ruhumu motorumun heybetli sesine teslim ettim.
Akşam saat 23.00 da teker döndürmeye başladım. İzmir den çıkıp, Uşak, Afyonkarahisar, Konya, Karaman, Mut üzeri Silifkeye inip, sahilden Mersine geçiş yaptım. Saat öğlen 12.00 da Mersine vardım. Ailem Mersindeydi, önce onları görüp, ardından Büyükannemleri ziyarete Adana/Ceyhana gittim. Mersinde tekrar döndükten sonra, bu seferde sahil üzerinden gideyim diye dönüş yolculuğuma Sabah saat 05.00 da Mersin - Antalya - Denizli- Aydın - İzmir üzerinden Çeşmeye gitmek üzere yola çıktım. Bayram ve el öpme bahanesini çok güzel bir fırsata çevirdim. Bu yolculuk hem düşüncelerime, hemde hayatıma çok büyük tecrübeler kattı.
Gelelim yolculuğumdan notlara ;
Issız bir yolda, heybetli dağların arasında , zifiri karanlıkta giderken yalnız değildim hiçbir zaman. Motorum hep benimle birlikteydi. Yolumu aydınlatmaya devam etti.
4 Şeritli bir otobanda, sabahın en erken saatlerinde tek başına sürerken rüzgar yıkadı bedenimi, saçlarımla sevişti karşılıksız bir sevgiyle.
Toroslardan geçerken yolun hiç bitmeyeceğini sandım. Ümidimin ilk defa bu kadar çok tükenmeye başladı. İlk defa o kadar yüksek, dibi görünmeyen dağların tepesinde sürdüm. Aslında çok ama çok keyifliydi. Ama bir dağın eteği biterken, tam denizi görücem derken diğer bir dağın eteğinin kendini göstermesi, sonsuza kadar sürecek sandırdı bana bir an. Sonunda denizi gördüğümde ise çığlık atmaya başladım sevinçten.
Bir yerde durup fotoğraf çekmeye bile sabrım yoktu. Sürekli sürmek istiyordum. Çok heycanlı ve mutluydum. İlk defa bu kadar çok yalnız değildim. Motorum her yerde benimleydi.
Mersin-Antalya arasındaki sahil yolu çok güzeldi, tek şerit gidiş geliş yollar ve efsane eğimli virajlar. Akan trafiğe rağmen o gördüğüm manzaralar, çam ağaçları ve uçsuz bucaksız Akdeniz, yetti beni o yolda tutmaya. Hala keşke hiç bitmeseydi diyorum o yollar.
Bu arada dönüş yolumda, Antalya ya uğrayıp, Antalya İl Teşkilatından kardeşlerimizle görüştüm. Onlarada burdan teşekkürlerimi iletiyorum.
Adana Mersin yöresinde bizimkiler gibi büyük gösterişli chopperlar pek yaygın değil. Yandan geçen her arabadaki çocuğun size bakıp gülümsemesi içimi ısıttı hep, adananın kavurucu sıcağına rağmen.
''Bir çocuk gülüyorsa, doğru işi yapıyorsun demektir.''
Yolda yaşadığım sıkıntılar ve uzun yola çıkacaklara tavsiyeler;
3000 km yol yaptım, ve 2 sıkıntıyla karşılaştım sadece. Birincisi tamamen benim hatamdı. Motoruma bakım yaptırırken, usta bana emme manifoldlarını değiştir , yarılmış demişti. Ben ertelemiştim. Mersine 100 km kala emme manifoldları tamamen yarıldı, motorun sesi ve hızı değişti. Bende bir benzinliğe çekip , yanımdaki ısıya dayanıklı bez band ile yarıkları sarıp, plastik kelepçe ile sabitledim. Hemen hemen eski haline döndü ve, mersine dönünce yenileriyle değiştiridim.
2. sıkıntımda , dönüş yolumda antalyadan dönerken, yolda park lambam kırıldı ve kısa devre yaptı.Bu da sigortayı yakmış. Bende bir benziliğe çekip yanımdaki yedek sigorta ile yanan sigortayı değiştirdim ve yoluma devam ettim.
Motorum şişme, su kaynatma, ya da hareret yapmadı havanın sıcaklığına rağmen. Pek ala 250cc daytonam ile 3000 km yolu tamamladım. Aralıksız , sadece benzin almak için durarak, 800-1000 km yaptım giderken, ama beni hiç üzmedi motorum. Bu yüzden kendisinede burdan çok teşekkür ediyorum :)
-Yanmaz elektirik bandı, plastik kelepçe, çeşitli alyan ve anahtar, her boydan değişik vida ve somun, lastik tamir kiti, pense, maket bıçağı, çakmak, el feneri gibi materyallar vardı yanımda. Sizde bunlarsız yola çıkmayın.
- Toroslardan gece kesinlikle geçmeyin.
- Gece Uşak-Afyon yolu yaz mevsimine rağmen buz gibi soğuk oluyor. Bir ara donuyorum sandım.
- Trafik işaretlerini iyi okuyun, ama çok fazla güvenmeyin. Özellikle hava karanlıksa.
- Tırlar ve büyük otobüslerin kör noktalarında uzak durun, ve sollarken karşılaşacağınız rüzgarın türbilans etkisini de hesaba katın.
- Motorunuzu dinleyin, ve farklı bir ses duyarsanız kenara çekip kontrol edin.
- Konya ovasından geçerken, uykuyu açmak için motorda ayağa kalkmayın, pek etkili değil. Kenara çekip uyuyun.
- Bol bol sürün, yola çıkın. Özgürlüğün tadına varın. Motorunuzla bir bütün olun,onu sevin koruyun . :)
..... Hayat Yolda Olmaktır.....
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/9bd86315be5dd1c28a8ba29de98d7994.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/a4e48d49cc34f2171f3d991c94f868ac.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/917807cfd0a71dbd87852b44945e58dd.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/ecb3280872bc9d9b6cace1fbd9356fe0.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/f69d80397c5ce89188cbbe1dfee9c3f7.jpg
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/70f776a736edd2e0e205ef25813da45f.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/daa2760f90570375cc6c3ad3f56c08f9.jpghttp://uploads.tapatalk-cdn.com/20160724/e5678b08cfd8d94324560d1951d9120e.jpg