PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ATATÜRK DİYORKİ;



atakanbatu
23.Ağustos.2007, 19:55
ATATÜRK DİYORKİ;


Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.


Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.


Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.


Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.


Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.


Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.


Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.


Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.


Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.


Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.

Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.

Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.

Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.

Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.

Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.

Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.

İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?

Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.

Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.

Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.

Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.

Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.

Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.

Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.

Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.

Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.

Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

ARZUM
23.Ağustos.2007, 21:40
allerine sağlık bunu okumak bile sabır işi oldu işten gelir gelmez... ama çok güzel olmuş..

ÇeLeBi MuRaT
23.Ağustos.2007, 22:21
Atakanbatu abi;
Güzel söylemiş Atatürk ama tarihini bilen bir gençlik göremiyorum.Herşeyiyle asimine olmuş boş kafalı bir gençlik geliyor.

Kalkınma diyor Atatürk; Türkiye gibi dünyanın gözbebeği olan bir ülkede satıla satıla sanayi denilen birşey kalmadı malefes göz ardı edemeyiz bunları ama ettik diyelim sanayimizi sattılar elimizdeki mukaddes topraklar bile elden gidiyor Amik ovasında harran ovasında istanbul antalya civarlarında satılan toprağın haddi hesabı yok.

Atalarımız gittiği heryere adalet getirmiş zorbalık barbarlık değil bizi taklit edenler demokrasi adı altında insanlara zulm ve fikirlerini dayatmalarını sistemli bir şekilde uyguluyor.İçimizdeki uşaklarda içimizdeki maneviyatı bağımsızlık aşkını sildi süpürdü elleriyle teslim ediyolar.herşeyimizle bizi gebe ettiler.

Sömürge imparatorluğu Çanakkaleyi geçemedikleri zaman çözüm yolları aramışlar ve şöyle demişler "İçlerindeki imanı maneviyatı alamadıktan sonra Çanakkale geçilmez"

Mustafa Kemal ATATÜRK ve onunla bu ülkenin her karışı için kanlarını canlarını veren insanların ruhları inciyordur.

atakanbatu
23.Ağustos.2007, 22:33
Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.



MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

SEVGİLİ MURAT KARDEŞİM bağzı şeyleri bulamak için çok uzaklara gitmemize gerek yoktur.

bunu M.K. ATATÜRK' TE HER YÖNÜ İLE GÖREBİLMEKTE BİZE ULAŞABİLMEKTEYİZ.

dediğiniz gibi titreyip kendimize gelmeliyiz.

ÇeLeBi MuRaT
26.Ağustos.2007, 01:16
Neden kimseler bu topiğe bişeyler yazmıyor.Tartışmadanmı korkuyoruz yoksa fikirlerimizi açıklamadanmı?

moonchild
26.Ağustos.2007, 01:47
Öncelikle teşekkürler bu paylaşım, daha doğrusu hatırlatma için!

Bu metinden çıkarılması gereken o kadar çok ders var ki, bir solukta okuyup bitirmekle anlaşılmaz! Her cümlesinin üstünden tekrar tekrar geçmek lazım... Her paragrafta Mustafa Kemal'in ağzından dökülen kelimelerle, onların arkasındaki -ve bizlerden anlamamız beklenen- derin anlam karşılaştırılmalı... O yüzden uzun sürer bu yazıyı okumak veya sürmeli...

Mesela büyük Atatürk'ün daha ilk paragraftan, yazının son noktasına kadar üstüne basa basa bahsettiği özgürlük ve bağımsızlık acaba bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahip olduğu özgürlükle örtüşmekte midir? Alın size daha yazının başında yer alan ama üzerinde çooook konuşmamız gereken bir konu! Bence her paragrafı ayrı ayrı ele alsak ancak anlamış oluruz bu yazıyı! Hadi özgürlüğümüzü tartışalım! Siyaset yapmaya bile gerek yok, özeleştiri yapsak yeter!€

handojoe
26.Ağustos.2007, 04:07
yahu bunları biliyoruz...

artık yeni birşeyler söylemek gerekir...

bundan sonra kendimizi aşmalıyız...

hep ATATÜRK'ÜN mirasını yeyip içip yan gelip yatıyoruz...

yok ATATÜRK şunu dedi bunu yaptı...

bu ne hazırcılık onlar yaptı, mücadele etti ve başardı. ruhları şad olsun!

geçmişin başarılarını ısıtıp ısıtıp sofraya koymaktanda sıkıldım artık...

hani yeni icratlar yeni sözler nerde?

kendimizi aşamazsak hala 1920 lerde kalırız bir adım öteyede gidemeyiz ve de gidemiyoruz...

birbirimizle didişmekten vaktimiz olmuyor...

HANDO

atakanbatu
30.Ağustos.2007, 18:36
evet haklı olabilirsin bağzıları

mirasını yeyip yan gelip yatıyor

BUĞUN 30 AĞUSTOS 2007

geri kalanlarda sahip çıkmak için (YANGELİP YATIYOR).

benim milletim bu yan gelip yatma farkını anlayamadı.

her ne kadar aziz nesin anlatmak istesede.



oku adam ol baban gibi eşşek olma

OKU ADAM OL BABAN GİBİ. EŞŞEK OLMA

AYNI BUNU GİBİ
duyuğumuzda kızar
okuduğumuzda hayır.

ozzymania
30.Ağustos.2007, 23:42
Ulu önderin söylediklerinin yarısını anlayıp uygulayabilsek zaten bu hale olmazdı BÜYÜK TÜRKİYE CUMHURİYETİ.

agresus
31.Ağustos.2007, 01:58
ortada anlaşılmayan bi şey yok ki... lider diye başımıza gelip geçenler zaten anlamışlardı ne dedğini gazipaşanın... hatta elin gevurları dahi anlamışlar ve tırsmışlrdı... bu sebeple, yeterince anlaşılır olması sebebiyle bu gün bu haldeyiz... paşa receteyi yazmış ve gitmişti... maksat bu receteyi uygulamamak, uygulatmamaktaydı.. ve başarıldı... her sarıklıya hoca, her top sakallıya aydın gözüyle bakıldı... okumak yerine masal dinletilmeye alıştırıldı her yeni nesil... ardından televizyon adlı sihirli kutunun farkına varıldı... züpper bi kutucuktu... ne dese inanıyodu insanlar... ne koysan alıyolardı... tüm yalanlarını daha da uzaklara ücra köşelere taşıyabiliyolardı... haybeye seçimler yapıp ABD'nin uygun gördükleri getiriliyodu başımıza... ve artık gizlenmeye bile ihtiyaç duymuyolardı... recete belliydi ve tam ersi uygulandığında özgürlük yerini uşaklığa bırakıyodu... ve artık herkes oook iyi uşaklar olduğunu kabul etmişcesine daha da yarışır oluyodu uşaklıkta.... yeterince açık, anlaşılır ve korkulasıydı Paşamın sözleri... anlayan anlayalı çook olmuştu da biz anlayamamıştık anlaşıldığını...

Aksu
31.Ağustos.2007, 10:36
Neden kimseler bu topiğe bişeyler yazmıyor.Tartışmadanmı korkuyoruz yoksa fikirlerimizi açıklamadanmı?
Yazılacak birşey yok söyleneceği Atatürk söylemiş, tüm üyelerimiz de katıldığına göre, tartışacak da bir şey yok, dolayısıyla üyelerimiz sadece okumakla ve iç geçirmekle yetiniyordur. Ne olacak bu halimiz, çizgiden dışarı çıkıyoruz, ileride tam sömürge mi olacağız, bölünecekmiyiz, 1923 den sonraki gibi Ulusal imkanlarla yeniden mi şahlanacağız. Toplum olarak kaderimizi belirlemek elimizde, tercih ATATÜRK İLKELERİ veya hertür kimliğimizi ve varlığımızı kaybedeceğimiz diğer yollar.

handojoe
01.Eylül.2007, 02:46
ben sizin gibi düşünmüyorum arkadaşlar...

artık bu düşüncelerden sıyrılmamız lazım...

ecdadamın en parlak şahsiyetlerinden olan ATATÜRK gibi bir değeri çok fazla göz önünde tutuyoruz ve her fırsatta herbir olayda onu hemen en öne çıkartıp "bak ATATÜRK böyle demiş, böyle yapmış, şunu emretmiş" deyip işin içinden çıkıyoruz. ve ATATÜRK'ÜN üzerine çok fazla yükleniyoruz bu iyi değil.

o zamanın şartlarında ATATÜRK, yapılması gerekenin en iyisini yapmış, en zor anlarda bile en zor kararları vermiştir.

ATATÜRK her fırsatta ve her türlü alanda halkını kalkındırıp ilerlemesi için ateşleyici söylemler ve demeçler vermiştir.


ATATÜRK'Ü çok fazla yıpratıyoruz, ve bunu onun heykellerini her yere dikerek, resimlerini her yere asarak yapıyoruz. bir pop şarkıcısı şöhretiyle onu halkın gözünün içine sokuyoruz. bunlara gerek yok. onu anlamaktan ve anlatmaktan ziyade sadece insanlara yüzünü gösteriyoruz.

ATATÜRK ŞANLI ECDADIMIN TARİHİNDE EN ÖNEMLİ BİR LİDERDİR.

VE HANDO BİR ATATÜRK'ÇÜ DEĞİLDİR...

HANDO ONUN İLKELERİ VE FİKİRLERİYLE HİÇ İLGİLENMEZ...

HANDO ONUN İKİ ÜSTÜN VASFIYLA İLGİLENİR...

1- HALKINI BU KADAR SEVEN VE BÜTÜN HAYATINI HALKINA ADAYAN BİRİ OLDUĞU İÇİN...

2- BU KADAR ZEKİ VE AKILLI, GÜÇLÜ VE KARARLI OLUŞUNA VE BU KADAR ÇOK İŞİ DÜŞÜNEN KIVRAK ZEKASINA

HAYRANIM.

"SİZE SAVAŞMAYI DEĞİL, ÖLMEYİ EMREDİYORUM" SÖZÜNÜ BİR DÜŞÜNÜN... BUNU O ANDA KAÇ KİŞİ DÜŞÜNÜR YA DA SÖYLEYEBİLİR. BU LAF KOLAY EDİLMİŞ BİR LAF DEĞİLDİR, YÜREK İSTER, ZEKA İSTER, GÜÇ İSTER.

RUHU ŞAD OLSUN O BÜYÜK İNSANIN...

BİZE DÜŞEN YENİ ŞEYLER YAPMAK VE YENİ ŞEYLER DÜŞÜNMEKTİR...

YAPABİLECEĞİMİZ EN İYİ ŞEY, DÜRÜST OLMAK VE YAPTIĞIMIZ İŞİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMAKTIR.

ATATÜRK'ÜN İLKELERİNE DEĞİL, ONUN BU İLKELERİ DÜŞÜNDÜĞÜ ZEKAYA İHTİYACIMIZ VAR... hepimizin...

hando

müslüm baba
01.Eylül.2007, 10:19
Hükümetin en son icraatı Petkimi Ermeniye satmak oldu, daha söylenecek hiçbirşey yok artık bundan sonra ben kanımın son damlasına kadar içdeki düşmanlarla mücadele edeceğim, bu ülkeyi ölümü çiğnemeden kimse bölemiyecek, Atatürk bu günleri görmüş ve söylemiş, onun zamanındada hainler vardı şimdide ama o hainler bile bugünkü hainlerden daha iyiymiş şimdiki hainleri hala halkım anlıyamadı ve tanıyamadı.