PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Motorsiklet Kullanırken Korku Faktörü



Bypale
03.Ekim.2017, 09:16
Motosiklet kullanmanın psikolojik etkileri fantastiktir. Çok güzel bir duygudur. Arabada kapalı bir mekân içinde olunduğundan yâda dört tekerli vasıtaların hantallığından mıdır bilinmez bu kadar yoğun bir keyif almak mümkün değildir. Ancak düşer yaralanırım korkusu birçok motorcunun baş hata yapma sebebidir. Korktuğunuz an içgüdüsel tepki verirsiniz. İçgüdüler ise ilksel reflekslerimizden oluşur, nadiren doğru tepki vermemizi sağlarlar. Genellikle şuuraltımızdaki incinmeler burada yönlendiricidir. Bu yüzden kendinize olumsuz telkinler yaparak şuur altınıza zaaf yüklemeyin.

Korkuyu neler tetikler:

1. Bazen kötü sürprizler. Kör bir dönemeç yâda aniden yola çıkan traktör. Potansiyel enerjiye karşı sizin önceden düşünüp planladığınız bir şeyler olmalıdır. Stratejiniz olmalı ve bunun içinde sürüş esnasında hayal kurmayıp devamlı sürüş çevrenizin durumunu gözleyip değerlendirmelisiniz. Bu yapılmazsa ani bir durumda şapkadan ne çıkarsa bahtınıza gibi bir sonuçla yüzleşirsiniz.

2. Bazen durumu kontrol etme eksikliğidir. Dönüşler hareket etmez, ne görürseniz onu alırsınız ve dönemeci dönerken durum tamamen sizin kontrolünüzdedir. Bunun içine kontrol edemeyeceğiniz bir olay sokalım. Mesela hat ayrım çizgisini ortalamış olarak karşınıza bir aracın çıkması. Korkumuz aniden ortaya dramatik bir şekilde çıkar.

3. Bazen durumu kontrol altında tutabilecek yeteneğimize güven eksikliği. Viraja çok hızlı girmiş olabiliriz, yol yüzeyi lastiğin iyi tutunmasına uygun olmayabilir. Birinci olarak çözmemiz gereken konu beklemediğimiz bir duruma nasıl hazır oluruz. Bir olay karşısında şaşırmıyorsak doğru tepkiyi veririz. Birçok şeyin olabileceğini tahmin edebilmeliyiz. Ne kadar çok şeyi tahmin edebilirsek o kadar az sürprizle karşılaşırız. Neticede motor sürmek roket ilmi değildir. Trafikte eğer aklımız sürüşte ise ve ileriye bakıyorsak ve gördüklerimizi değerlendirerek sürüş stratejimizi yönlendiriyorsak tehlikenin geleceği yönü de tahmin ederiz.

Zihinsel olarak tasavvur tekniği çok önemlidir. Her senaryoyu talim edemezsiniz. Bir araca çarpmayı ya da motordan atlamayı talim edemezsiniz. Peki, bunlara nasıl hazırlıklı olacaksınız. Bir yerde oturup zihninizden bunların olması durumunda neler yapmanız gerektiğini tasavvur edin. Zihninizin bu durumlar karşısında hazırlıksız kalmaması için bu çok değerli ve etkili bir çalışmadır. En kötü senaryoyu yazın çünkü muhtemelen öylesi ile uğraşmak zorunda kalacaksınız.

İkinci alan, durum üzerindeki kontrol eksikliği. Şüphesiz yavaş sürebilirsiniz, olasılıkları kendi lehinize çevirmeye uğraşabilirsiniz. Mesela iyi konumlanıp fren ya da kıvırma seçeneğinizi kullanabilirsiniz, iyi pozisyonu seçmek yine size görünürlük avantajını sağlayacaktır. Fakat günün sonunda, ya da başında veya ortasında siz diğer sürücülerin beklentileriniz doğrultusunda hareket etmelerini sağlayamazsınız. Yani problemi gördünüz ve planlama safhasında bir şeylerin yanlış gideceğini de tahmin ettiniz, işte burada riski minimuma indirmek için bir şeyler yapmanız gerek.

Son olarak, kendinize güvenmek. Motosiklet sürürken limitlerinize yaklaşmak size zevk verir. Ne kadar fazla yaklaşırsanız o kadar zevk alırsınız. Yaptığı işten zevk almayan bir sürücüde zihinsel yoğunlaşma azalır. Ama güveni sakın fazla güvenle karıştırmayın. Sınırları aşmak çıtayı yükseltmek eğitim sahasında olur. Limitlerinizi aşmadan tüm olasılıkları hesaplayarak kontrollü bir dönemece girmek güzeldir ama aşırı güvenle bir dönemce dalıp tam ortasında hızınızın fazla olduğunu hissedip panikleyip karşıdan gelen kamyona kilitlenmek felakettir.

Limitleriniz içinde kalarak güvenle sürüş yaptıkça bu hareketler sizde otomatikleşecek ve böylece çevrenizi de sürekli gözlem altında tutarak bir sonraki yol durumu ile ilgili planlama ve strateji seçme işini yapabileceksiniz. Güvenle sürüş yapma - hız, yatış açısı, konumlanma, frenleme, gaz verme - limitlerinizin sınırına doğru yaklaştıkça bu görevleri otomatik olarak yapma yetiniz azalacak ve büyük resme daha az zihinsel olarak yoğunlaşabileceksiniz. Tahmin etmeye daha az imkânınız olacaktır. Böylece de sizi sürprizle karşılayacak şeylerin sayısı artacaktır.

ALINTIDIR.
MOTORON DERGİSİ
ALPASLAN KUZUCAN

Ömer
03.Ekim.2017, 10:30
Kısacası neymiş, her motorcunun bir artçısı (Yusuf) varmış :)


Uğur güzel bir konu teşekkürler... 8)

Ali ÜNVERDİ
03.Ekim.2017, 10:35
Uğur emeğine sağlık güzel bir çalışma.

met38
03.Ekim.2017, 11:27
güzel paylaşım olmuş abi. teşekkürler 8)

Birkan Bozkuş
03.Ekim.2017, 12:03
Teşekkürler abi güzel paylaşım

Anıl DEMİRSOY
03.Ekim.2017, 13:50
Abi teşekkür ederiz paylaşım için 8)

cabe
03.Ekim.2017, 17:31
Güzel bir makale


Sent from my iPhone using Tapatalk

acryvz
03.Ekim.2017, 20:39
Paylaşımınız için teşekkür ederim. emeğinize sağlık. saygılarımla ...

aycanblmts
03.Ekim.2017, 22:39
Uğur emeğine sağlık.

HelmettolgA
03.Ekim.2017, 22:47
Eyyyyyyyyyyyyy gidi koca yusuf yusuf

emeğine saglık ugur....bilgiye bilgi eklendi...

newmoon06tr
03.Ekim.2017, 23:02
faydalı bir paylaşım, ugur emeğine sağlık. teşekkürler.

aidikurt
03.Ekim.2017, 23:33
Güzel bir paylaşım teşekkürler kardeşim.

Oğuzhan Ocak
04.Ekim.2017, 01:41
Emeğine sağlık abi

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Zafer
04.Ekim.2017, 13:41
Motosiklet kullanmanın psikolojik etkileri fantastiktir. Çok güzel bir duygudur. Arabada kapalı bir mekân içinde olunduğundan yâda dört tekerli vasıtaların hantallığından mıdır bilinmez bu kadar yoğun bir keyif almak mümkün değildir. Ancak düşer yaralanırım korkusu birçok motorcunun baş hata yapma sebebidir. Korktuğunuz an içgüdüsel tepki verirsiniz. İçgüdüler ise ilksel reflekslerimizden oluşur, nadiren doğru tepki vermemizi sağlarlar. Genellikle şuuraltımızdaki incinmeler burada yönlendiricidir. Bu yüzden kendinize olumsuz telkinler yaparak şuur altınıza zaaf yüklemeyin.

Korkuyu neler tetikler:

1. Bazen kötü sürprizler. Kör bir dönemeç yâda aniden yola çıkan traktör. Potansiyel enerjiye karşı sizin önceden düşünüp planladığınız bir şeyler olmalıdır. Stratejiniz olmalı ve bunun içinde sürüş esnasında hayal kurmayıp devamlı sürüş çevrenizin durumunu gözleyip değerlendirmelisiniz. Bu yapılmazsa ani bir durumda şapkadan ne çıkarsa bahtınıza gibi bir sonuçla yüzleşirsiniz.

2. Bazen durumu kontrol etme eksikliğidir. Dönüşler hareket etmez, ne görürseniz onu alırsınız ve dönemeci dönerken durum tamamen sizin kontrolünüzdedir. Bunun içine kontrol edemeyeceğiniz bir olay sokalım. Mesela hat ayrım çizgisini ortalamış olarak karşınıza bir aracın çıkması. Korkumuz aniden ortaya dramatik bir şekilde çıkar.

3. Bazen durumu kontrol altında tutabilecek yeteneğimize güven eksikliği. Viraja çok hızlı girmiş olabiliriz, yol yüzeyi lastiğin iyi tutunmasına uygun olmayabilir. Birinci olarak çözmemiz gereken konu beklemediğimiz bir duruma nasıl hazır oluruz. Bir olay karşısında şaşırmıyorsak doğru tepkiyi veririz. Birçok şeyin olabileceğini tahmin edebilmeliyiz. Ne kadar çok şeyi tahmin edebilirsek o kadar az sürprizle karşılaşırız. Neticede motor sürmek roket ilmi değildir. Trafikte eğer aklımız sürüşte ise ve ileriye bakıyorsak ve gördüklerimizi değerlendirerek sürüş stratejimizi yönlendiriyorsak tehlikenin geleceği yönü de tahmin ederiz.

Zihinsel olarak tasavvur tekniği çok önemlidir. Her senaryoyu talim edemezsiniz. Bir araca çarpmayı ya da motordan atlamayı talim edemezsiniz. Peki, bunlara nasıl hazırlıklı olacaksınız. Bir yerde oturup zihninizden bunların olması durumunda neler yapmanız gerektiğini tasavvur edin. Zihninizin bu durumlar karşısında hazırlıksız kalmaması için bu çok değerli ve etkili bir çalışmadır. En kötü senaryoyu yazın çünkü muhtemelen öylesi ile uğraşmak zorunda kalacaksınız.

İkinci alan, durum üzerindeki kontrol eksikliği. Şüphesiz yavaş sürebilirsiniz, olasılıkları kendi lehinize çevirmeye uğraşabilirsiniz. Mesela iyi konumlanıp fren ya da kıvırma seçeneğinizi kullanabilirsiniz, iyi pozisyonu seçmek yine size görünürlük avantajını sağlayacaktır. Fakat günün sonunda, ya da başında veya ortasında siz diğer sürücülerin beklentileriniz doğrultusunda hareket etmelerini sağlayamazsınız. Yani problemi gördünüz ve planlama safhasında bir şeylerin yanlış gideceğini de tahmin ettiniz, işte burada riski minimuma indirmek için bir şeyler yapmanız gerek.

Son olarak, kendinize güvenmek. Motosiklet sürürken limitlerinize yaklaşmak size zevk verir. Ne kadar fazla yaklaşırsanız o kadar zevk alırsınız. Yaptığı işten zevk almayan bir sürücüde zihinsel yoğunlaşma azalır. Ama güveni sakın fazla güvenle karıştırmayın. Sınırları aşmak çıtayı yükseltmek eğitim sahasında olur. Limitlerinizi aşmadan tüm olasılıkları hesaplayarak kontrollü bir dönemece girmek güzeldir ama aşırı güvenle bir dönemce dalıp tam ortasında hızınızın fazla olduğunu hissedip panikleyip karşıdan gelen kamyona kilitlenmek felakettir.

Limitleriniz içinde kalarak güvenle sürüş yaptıkça bu hareketler sizde otomatikleşecek ve böylece çevrenizi de sürekli gözlem altında tutarak bir sonraki yol durumu ile ilgili planlama ve strateji seçme işini yapabileceksiniz. Güvenle sürüş yapma - hız, yatış açısı, konumlanma, frenleme, gaz verme - limitlerinizin sınırına doğru yaklaştıkça bu görevleri otomatik olarak yapma yetiniz azalacak ve büyük resme daha az zihinsel olarak yoğunlaşabileceksiniz. Tahmin etmeye daha az imkânınız olacaktır. Böylece de sizi sürprizle karşılayacak şeylerin sayısı artacaktır.

ALINTIDIR.
MOTORON DERGİSİ
ALPASLAN KUZUCAN

emegine saglık kardeşim güzel faydalı bir paylaşım olmuş.