PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : FIKRA KÖŞESİ (BİRAZ GÜLELİM HAYDİ)



ilkerkoparal
03.Ekim.2007, 13:32
Bir türk çoban su kenarında koyunları otlakırken, bir ağacın altında bikini ile güneşlenen fransız turisti görmüş, adam zaten dağda ve abaza, dayanamamış kadına tecavüz etmiş. Ama ne tecavüz defalarca ve satlerce...

Fransız turist soluğu jandarma da almış. Jandarma çobanı yakalamış, getirmişler karakola ifadesin alıyorlamış. Fransız turist demiş ki:
"Böyle bir erkek ben asla görmedim, şikayetci değilim ama benimle birlikte Fransaya gelirse"..

Adam "Ben nasıl gelirim, koyunlar var, çoluk çocuk var, gelemem"

Kadın ısrar ediyormuş, gelmezse hapse atacaklar.

Adam sonuda demiş ki; "Benim bir kardeşim var, o bekar onu alıp götür"

Fransız turist sormuş; "O da senin gibi mi? yani güçlü kuvvetli erkekmi?"

Çoban "Valla bilmiyorum ama 2 sene evvel bir ayıya tecavüz etmişti, ayı 2 senedir hala bal getirir.

rigormortis
03.Ekim.2007, 15:18
Birbirine komşu olan Temel ve Dursun'un çocukları olan İdris ve Fadime birbirlerine aşık olurlar.

Temel bir akşam eve girecekken bahçesinin duvarına bakar ve orada çişle yazılmış bir yazı görür...

''S E N İ S E V İ Y O R U M ''

Temel sinirlenerek hemen Dursun'un kapısını çalar ve ; ula Dursun senun İdris olacak uşağun kizimla evlenecek ve namusumuzu temizleyecek daaa ona göre!! diyerek Dursunu bahçe duvarına götürür.

yazıyı gören Dursun gülerek ; ula Temel bunda ne vardur da.. bi yazı sebebune nikah mı kiyilır daa !!?

Temel : ULA GÖRMİYMUSUN DURSUN ! BU BİZUM FADİME'NUN EL YAZİSİDUR DAAA.... :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen: :mrgreen:

gecee
03.Ekim.2007, 15:31
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?" Sağır
-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz döt istermiş."

Aksu
03.Ekim.2007, 15:34
Sırası gelen gençler askere gider, tabii orada aldığı disiplin ve eğitimle daha da olgunlaşır, hayata bakışı değişir.
Memleketin birinden bir genç askere gitmiş, varmış acemi birliğine, giymiş eğitim elbiselerini, çıkarmışlar iştimaya. Gelmiş bölük komutanı başlamış bağırmaya çağırmaya asmış kesmiş,
Benim adım .......... kırç, dikkat edin aradaki r harfini unutmayın. Bakın soyadımı yanlış söyleyeni gerçekten kırçarım demiş. (Askeri disipline sokmak için yanlış iş yapmasınlar diye gözlerini korkutmak amacıyla dandikten sert gözükmüş.) Bizim asker ulaaa yandık yaw demeye başlamış.
Derken bizim asker komutanla karşılaşıyor ve selamını vererek geçerken, komutan çağırıyor.
Asker gel bakalım benim adım ne.
Asker de.............. komutanım diyor.
Komutan, oğlum soyadım yokmu benim.
Asker, anaaaam şimdi yandım neydi lan soyadı, arada r harfi vardı amma neydi derken eziliyo büzülüyo hah aklıma geldi deyip içinden, bağırıyor.
GÖRT KOMUTANIM.

kaanka
03.Ekim.2007, 16:39
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerika'ya giderler. Baya dolastiktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktiklarinda etraflarinda birsürü Kizilderili görürler, çok korkarlar, Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemistir, bi saz çalayim da kaçsinlar" der. Temel'in saz i çalmasiyla Kizilderililer hizla kaçarlar. Dursun "waay sen bunlari sadece bir sazla kaçirdin...o zaman buranin adi TEKSAZ olsun"der. Ertesi gün dolastiktan sonra tekrar uyurlar sabah kalktiklarinda etraflarinda gene Kizilderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bide ben saz çalayim de korkup kaçsinlar" der. Dursun sazi çalar ama Kizilderililer korkmaz ve sazi Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazi senin ?ötüne soktular o zaman buranin adi ARKANSAZ olsun." der. Ertesi gün uyurlar uyandiklarinda gene karsilarinda Kizilderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur baska bi yöntemim var." der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya baslarlar. Dursun da "mademki adamlari osurup ta kaçirttin buranin adi LAZVEGAZ olsun" der.

emrahss
03.Ekim.2007, 16:54
Nuh Baba, tufan kopmadan önce kendine inananları ve her hayvanın bir çiftini gemisine doldurmuş. Tufan kopmuş, her taraf sel. Nuh Baba kamarasında sakin sakin otururken kapı çalınmış ve maymun girmiş.
-"Nuh Baba, bu kuyruğu nolur kısalt, herkes dalga geçiyor, yürürken üstüne basıp düşürüyor, şamar oğlanına döndüm, kurtar beni.
Nuh Baba:
-"Evladım, hep gemide kalmayacağız, bir gün tufan bitince karaya çıkacağız. O zaman sen o kuyrukla dallara tutunacaksın, çok işine yarayacak" gibi sözlerle ikna etmiş.
Zamanla fil hortumundan şikayet etmiş, devekuşu boynundan. Hepsine uygun sebepler ileri sürerek ikna etmiş. Tam artık problemler biti, hepsini ikna ettim diye düşünürken kapı gürültüyle açılmış. Tavuk elleri belinde içeri gimiş. Sinirli bir şekilde:
-"Hiç anlamam baba, ya o deliği büyütürsün, ya o yumurtayı küçültürsün"....

emrahss
03.Ekim.2007, 17:04
Tavuğun hiçbir isteği kabul edilmemiş gibi abi. Bas bas bağırıyorlar yumurtlarken :cheesy: :cheesy: :cheesy: :cheesy:

carvalho
03.Ekim.2007, 17:07
Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis. Papaganlarda papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. Sabah-aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis, papazin cemaatinden bir kadininda 2 tane disi papagani varmis, papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakli ise kadinin disi papaganlarida o kadar ahlaksizmis. Eve gelen misafirlerin onunde erkek istiyoruz! diye bagirirlarmis.

Kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis.Papaz da "Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine koyalim da ahlak ogrensinler biraz, "Benim papaganlar surekli dua eder" demis. Kadinda almis papaganlari getirmis papazin evine... Kafese girergirmez disi papaganlardan birisi "hey yakisikli, iki tane ucuz fahise ister misiniz kafesinizde" demis.

Erkek papaganlardan biri otekine donup "oglum butun dualarimiz kabul oldu lan sonunda".....

kaanka
03.Ekim.2007, 17:30
Misir hükümeti Kizildeniz'in altina tüp geçit yapmak için ihale açar. Ihaleye Ingiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firmasi olmak üzere birer firma katilir. Firmalari teker teker mülakata çagirirlar ve teknik bilgi isterler. Ingiliz firmasi: - Biz iki taraftan da eszamanli olarak tüneli kazmaya baslariz ve denizin
altinda tam ortada bulusuruz. Tüneller arasinda maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlikla düzeltiriz derler. Amerikan firmasi:
- Biz de iki taraftan kazmaya baslariz ve tam ortada bulusuruz maksimum 50 cm fark olur, der. Japon firmasi ise: - Biz iki taraftan kazmaya baslariz ve tam ortada bulusuruz. Maksimum fark 20
cm olocak, diye belirtir. Sira bizim Temel'e gelir. Temel: - Valla biz de iki taraftan kazmaya baslariz. Ortada bulustuk bulustuk,
bulusamadik iki tüneliniz olur der.

rigormortis
03.Ekim.2007, 17:35
:mrgreen: :mrgreen: :cheesy: :P :mrgreen: :mrgreen: :cheesy: YETEEEERRRRR.. .. :?

emrahkucukgirgin
03.Ekim.2007, 18:12
Senelerdir birbirlerini görmeyen eski iki arkadaş yolda karşılaşır.

İkisininde son görüştüklerinde 2-3 yaşlarında kızları varmış.

Konu kızlara kadar gelir, sorar biri:

'eeeeee senin kız ne yapıyor?'

'İyi amcası hem de çok iyi. Büyük bir firmada yönetici asistanı oldu.
Sürekli patronu ile beraber yurtdışı iş gezilerine gidiyor.
Çok güzel bir de araba aldı ona patronu. Çok tutuluyor şirkette.
Yakında yönetici yapacaklarmış.

Seninki ne yapıyor peki?'

' Valla benimki de orospu oldu ama ben senin gibi güzel anlatamıyorum'

moonchild
03.Ekim.2007, 18:32
Kadın yatak odasındaki gardroptan zaman zaman gelen anlamsız gıcırtıları gidermesi için marangoz çağırır. Derdini anlatır ve bu gıcırtıların neden geldiğini bulmasını ve sorunu gidermesini ister. Marangoz oraya bakar buraya bakar, fakat gıcırtılara bir anlam veremez. En sonunda caddeden otobüs geçtiğinde garbrobun gıcırdadığını farkeder ve kadına otobüs geçerken kendisine haber vermesini söyleyerek gardrobun içine girer. Bir sonraki otobüsü beklerlerken, kapı çalar ve kadının kocası eve gelir. Paronayak koca kapının önünde gördüğü bir çift erkek ayakkabısından kıllanarak karısının durumu izah etme çabalarına rağmen doğruca yatak odasındaki garbroba gider ve kapakları açar. İçeride kurbanlık koyun gibi duran marangozu görünce gözü döner ve sorar:
- Naapıyosun lan sen burda!!??
Marangoz: Valla abi otobüs bekliyorum dicem ama hiç inandırıcı olmayacak!!!

ToMCaT
03.Ekim.2007, 21:15
Sihirli Sandalet

Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler.
- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,
-"Sandaletleri ters giydin lan!..."

gençer
04.Ekim.2007, 00:36
Çoban´ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, Yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş. Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verirmisin?
Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış,
Tamam diye cevap vermiş. Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu
bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS´ini
kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60
excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş,
Tam olarak 1586 adet koyunun var demiş.
Çoban
Doğru diye cevap vermiş,
Koyununu alabilirsin. Genç adam koyunu almış ve jeep´inin arkasına
koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş
Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verirmisin? Diye
sormuş. Adam,
Evet neden olmasın diye yanıtlamış.
Sen Dunya Bankasi´nda Danışmansın demiş çoban.
Adam sormuş,
Nasıl oldu da bildin?.
Çoban
Çok basit diye cevap vermiş.
Buraya çağrılmadan geldin, bu bir..
İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir
koyunumu istedin.
Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!
.
.
.
.
Okula yeni bir din ogretmeni atanmis. Sinifa girince kendini
tanittiktan sonra,

"Ben de sizleri yavas yavas tanimaliyim artik, mesela
oglum seninadin ne?" demis
Ogrenci : Fatih

Hoca: Hadi bi fatiha oku da dinleyelim..

Ogrenci güzelce
okumus fatihayi.

Hoca yürürken köseye sinmis bir ogrenci
görmüs ve sormus "evladım senin adin ne?"

ogrenci: hocam benim adim yasin ama
arkadaslar bana kisaca kevser derler.....
.
.
.
.
.
DELİLİK VE SALAKLIK
Adamın lastiği tam tımarhanenin önünde patlamış, kaldırıma ancak yanaşabilmiş.
Sonraki işlem malum... Kriko, stepne, bijon anahtarı derken,
bir de bunların yanına talihsizlik eklenince, söktüğü 4 adet
bijon yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.
Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünür gibi değil.
Talihsiz sürücü bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz duygular içinde kaderiyle başbaşa kaldırıma çöker.
Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, çaresiz adamın halini bir süre daha acıyarak izledikten sonra seslenir;
---- Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?
---- Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonlari mazgala düşürdüm.
---- Düşündüğün şeye bak! Sök öbür lastiklerden birer tane.
Hepsi 3 bijonlu olsun. Seni, lastikçiye kadar idare eder.
Adam bir lastiklere bakar birde deliye ve hemen işe girişir.
>> >>> >>>>
Herşeyi tamamlayıp bagaj kapağını kapatan sürücünün aklı, deliye takılır.
Arabasına binmeden evvel döner dikkatli dikkatli adama bakar.

Akıl hastanesindeki adama seslenir:


---- Senin ne işin var tımarhanede?
diye sorar


------- Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim, salaklık'tan değil.



... ooohh çok oldu galiba ..arkası yarın..

moonchild
04.Ekim.2007, 00:59
Fıkra değil ama 30 saniye önce yaşadığım fıkra gibi bir an:

Gençer'in yazdığı fıkraları okuyodum, şu din öğretmeniyle iligili olana baya güldüm ve kendi kendime dedim ki "aaaa iyi fıkraymış ya! bunu bizim siteye de koyiim! yeni fıkra topici açılmıştı"... Güzelce kopyaladım! Yeni bi browser açtım, her zaman yaptığım gibi adres çubuğuna sadece "re" yazınca sayfa çıkıverdi... Güzelce fıkra topicini açtım.. Sayfayı aşağı kaydırdım! Tam Gençer'in mesajını geçerken "hasssss!! nooluyo lan" diyip ayıldım mevzuya!! Kendime çok güldüm, paylaşayım dedim!! :) :)

gençer
04.Ekim.2007, 01:12
valla harikasın.. bu fıkradan güzel olmuş:::))):):):)

kaanka
04.Ekim.2007, 10:41
Temel'in inegi hastalanmis.. Hangi veterinere götürmüsse bir türlü
iyilesmemis. Temel biçare bir sekilde düsünürken ellerini açip ALLAH'a yalvarmis..-''Yarabbi sen inegimi iyi et, iyi edersen 15 gün oruç tutarim... ". Bu hayvan iki günden fazla yasamaz diyen veterinerlere ragmen inek iyilesmis..Bizim Temel 15 gün oruç tutmus. 16.gün inek ölmüs. Temel ne yapacagini sasirmis.
Inek ölü, havadan 15 gün tutulan oruç.....Ellerini açmis : -"Yarabbi sen saniyorsun ki Temel aptaldir, hiç itiraz kabul etmem, inegi
kurbana sayar, tuttugum oruçlari da Ramazan'dan düserim hiç kusura
bakma..'''

bozkurt
04.Ekim.2007, 13:17
Arkadaşlar,sağolun varolun!İnanın şu anda gözümden gülmekten yaşlar geliyor.Sizler beni güldürdünüz allah'ta sizi güldürsün.Süper fıkralar sizler gibi.
Sağlıcakla kalın.

rigormortis
05.Ekim.2007, 11:22
Tarkan bi gün sevgilisiyle sevişiyormuş.. kurt ise odanın ortasında oturmuş onları izliyor.o sırada Bizans ordusu saldırmaya başlıyor..
Tarkan ;
'' Atıl kurt '' diye seslenir..
Kurt ;
Tabi canıımm, hep atıl.. hiç katıl yok !!! :twisted:

carvalho
05.Ekim.2007, 11:25
Tarkan bi gün sevgilisiyle sevişiyormuş.. kurt ise odanın ortasında oturmuş onları izliyor.o sırada Bizans ordusu saldırmaya başlıyor..
Tarkan ;
'' Atıl kurt '' diye seslenir..
Kurt ;
Tabi canıımm, hep atıl.. hiç katıl yok !!! :twisted:

Bu Cem Yılmaz'ın seneler önce Leman'da çizdiği bir karikatürdü :)
Tarkan-Kurt serisi süperdi hakkaten... Bir de fantom vardı ki of offf...

yenikoylu_ua
05.Ekim.2007, 16:43
Genç adam yaşlı karı-kocanın evlerine misafir olur. 75 yaşındaki amca



karısından bir fincan daha çay isterken "Çiçeğim, bir bardak daha verir



misin?" der. Sonra da "peteğim, hiç



şekersiz lütfen" diye ekler.Kendisine 65 yaşındaki tatlı karısının



getirdiği tavşan kanı çayı alırken de "bebeğim, sana çok zahmet oldu" diye



ekler.Genç adam, yaşlı amcanın karısı



*kullanıldığı sevgi sözcüklerinden çok etkilenir "Amcacığım, kaç yıllık



evlisiniz?" diye sorar. Yaşlı ama dinç adam,"40 seneyi geçtik evladım" der.



Genç adam: "Vallahi maşallah, Allah



*muhabbetinizi arttırsın. Sürekli çiçeğim, peteğim, bebeğim gibi güzel



sözlerle hitap ediyorsunuz galiba "Yanakları pembeleşmiş teyze "Doğru,



birkaç yıldır hep bana böyle hitap ediyor" deyip mutfağa doğru yöneldiğinde



yaşlı amca genç adamın kulağına doğru eğilerek: "Şiişşt,çaktırma, 2 sene



önce adını unuttum, hala hatırlayamıyorum

yenikoylu_ua
05.Ekim.2007, 16:48
Meclis Genel Kurul Salonu'nun giris kapisinin tamiri gerekiyormus.
Konuyla ilgili burokrat, iki ayri firmadan marangoz davet ederek
kapiyi gostermis, fiyat istemis... Birinci marangoz:
"500 milyon liraya olur bu is." demis...
"200 milyon malzeme, 200 milyon iscilik, 100 milyon da kâr..."

Burokrat ikinci marangoza donmus:
"Siz ayni isi kaca yaparsiniz?"
"2,5 milyar lira..."
"Nasil olur bu kadar fiyat farki?"
"1 milyar bana, 1 milyar size..." demis ikinci marangoz, "500 milyonu
da bu arkadasa veririz kapiyi yapar..."

hakkı
08.Ekim.2007, 11:04
Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
-Ehliyet ruhsat lutfen
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis.
Polis bakmis bi problem yok.
-Pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun demis adam.
-Ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
-Tabii deyip bagaji acmis adam. Polis bakmis icinde eksik yok.
-Yangin sondurucu?
-Burada buyrun.
-Zincir?
-Derhal cikarayim; buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormus:
-Mezdeke kaseti var mi?
Sofor cok sasirmis.
-Evet var buyrun demis.
Polis:
Tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis ve
baslamis polis oynamaya.
Soforun saskinligi daha da artmis ve dayanamamis sormus.
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermis:
-Ee essek degilsin artik, takarsin bi 20 milyon... ;)

moonchild
08.Ekim.2007, 11:08
Kadinin biri pahali halilar satan bi dukkana girer ve ilk bakista begendigi bir iran halisina dogru yonelir. Haliya daha yakindan bakmak uzere yere dogru egildiginde istemeyerek sesli bir sekilde gaz kacirinca utanir ve hemen kimse duydumu diye etrafina bakinir..

Arkasinda duran saticiyi gorünce konuyu unutturmak icin aceleyle adama; bu iran halisi kac para? diye sorar.
Satici gayet piskin sesiyle; Valla abla, haliya bakinca ossurduguna gore, fiyatini duysan sicarsin.....

drali
08.Ekim.2007, 12:02
Baba oğul lokantaya girmişler ilk yemeklerini yemişler sıra pilava gelmiş,baba garsona seslenmiş;oğlum bana az pilav üzerine de et,oğlan seslenmiş;bana da az pilav ama üzerine et'me.

ilkerkoparal
09.Ekim.2007, 12:00
Temel nisanlisi Fadime'yi gezdirmek için arabasina bindirir.. Vitese atarken,
eli hafif yollu nisanlisinin bacagina deger.. Fadime kipkirmizi kesilir..
Bir süre sonra evlenirler ve balayina çikarlar.. Bodrum'da otelin önüne gelince
Temel kontagi kapatir.. El frenini çekerken, eli yine Fadime'nin bacagina
deger.. Fadime yine kizarir ama bu sefer Temel'e ;
"Ula artuk evlenduk, daha ileri gidebilursun" der..
Temel arabayi çalistirir ve Marmaris'e dogru yola koyulurlar...

atakanbatu
09.Ekim.2007, 14:38
bizim muhabbetler..
Aya Baktım Seni Gördüm...
Sana baktım ayı gördüm:))

-----------------------

Asla sifonu çekmeyin... İnsanlığa yaptığı katkıyı herkes görsün...

-----------------------

Asansör bozuk. En yakın asansör karşı binadadır...

-----------------------

Artık her şeyi biliyorum, Demirel gerçek babam değil...

-----------------------

Anasına Bak, Babasından Dayak Ye...

-----------------------

Amaaaan. 10 dakika nedir ki? 5 dakikada geçer...

-----------------------

Altın gibi çocuktu, bozdura bozdura harcadılar...

-----------------------

Almış eline bir çiçek, "sevecek, sevmeyecek"
Ulan eşşoleşşek çiçek nerden bilecek..?

-----------------------

Allah'ım! Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Sen anneme güzel bir gelin nasip et...

-----------------------

Allah yürü ya kulum dedi ben de arabamı sattım...

-----------------------

Alkol yavaş yavaş öldürür. Kimin acelesi var ki?

-----------------------

Akıllı Olup Dünyanın Kahrını Çekeceğine Deli Ol Dünya Senin Kahrını Çeksin!

-----------------------

Akıl yaşta değil baştadır,
Zaman insanı değil armutu olgunlaştırır!

-----------------------

Aile kabristanıdır. Damsız girilmez...

-----------------------

Aids virüsüde,ebola virüsü de maymun patentli. Maymundan gelmediğimiz kesinde, galiba maymundan gideceğiz..

-----------------------

Adamın biri yatmış, karısıda gemi...

-----------------------

Adamın Biri Yarın Ölücem Demiş. Yarmışlar Hakikaten Ölmüş...

-----------------------

Adamın biri tuvalete yapmış karısı da baloya gidememiş.

-----------------------

Adamın biri her gün peynir yiyormuş... Bir gün kapı çalmış, kim gelmiş?
Gınaa gelmiş!!!

-----------------------

Adamın biri büyük kızını ellere küçük kızınıda ayaklara vermiş

-----------------------

Adamın Biri Ağzına Yay Alıp Ne Yapmış?
Yayla Lezzet Testi...

-----------------------

Adam O Kadar Fakirmiş ki Virajı Bile Alamamış...

-----------------------

Adam kızmış... İstemeye gelmişler...

-----------------------

Adam Hindistan sokaklarınada dolaşırken başına BUDA heykeli düşmüş."Başıma buda mı gelecekti" demiş..

-----------------------

Adalet mülkün temelidir. Mülk ise adaletsizliğin...

-----------------------

8 Zayıflı Bir Karne Bulan , İnsaniyet Namına Çöpe Atsın..

-----------------------

4. Murat neden intahar etmiş?
İlk üçe giremediği için...

-----------------------

1961 yılında içilen kahvelerin hatırı dolmuştur. İlgilenenlere duyurulur!

-----------------------

-Kumarı bırakacağıma bahse girerim. -Bende -Sende olan ne? -Papaz

-----------------------

Bir fille televizyon arasında ne fark vardır?
-Bilmem...
-Öyleyse hemen öğrenmeye bak, yoksa sana bir fili televizyon diye yutturabilirler.

salihozcan
09.Ekim.2007, 15:15
geçenler duydum ve çok güldüğüm bir fıkrayıda ben yazayım

Adamın biri bara gitmiş oturmuş ve bir içki söylemiş içkisini içerken barmen muhabbet olsun diye hal hatır sormuş aradn biraz zaman geçince adam barmene (bundan sonra adamı a ile barmeni b ile yazacam konuşmalarda)
A-sana bişey söylesem inanmassın demiş,
B-söyle bakalım demiş,
A-ben demiş sol gözümü ısırırım demiş
B-hadi be demiş
A-varmısın iddaya 10 ytlsine
B-varım tamam demiş
adam takma gözünü çıkartmış ve ısırmış, tabi bu durumda barmen bozulmuş ve 10yty vermiş, aradan bir zaman sonra
A-ben sağ gözümüde ısırırım demiş
B-içinden düşünmüş bu kör olsa içkisini içemez ve tamam demiş ama bu sefer 20 ytlsine iddaya girelimdemiş
A-tamam demiş ve peşinden takma dişni çıkartmış ve sağ gözünü ısırmış
tabi barmen iyice şok ve gitti paralar diye baya üzülmüş, aradan birazdaha zaman geçmiş
A-bendemiş şu ilerdeki vazoya yere bir damla düşürmeden çişimi yaparım demiş
B-heralde bu kafayı iyice buldu ben şimdi iyi bir kar edeyim zararı kurtarayım demiş ve tamam kabul ama bu sefer 100 ytlsine demiş
A-Tamam kabul demiş tabi adam bırak yere damla düşürmeyi her tarafı pisletmiş, barmen başlamış sevinçten zıplamaya çığlıklar atmaya ama bakmış parayı kaybeden adamda hiç bişey yok adama
B- kardeş para kaybettin ama hiç üzülmüyorsun
A-niye üzüleyimki şu karşı masada gördüğün ve suratları asık adamaları görüyormusun onlarla iddaya girdim adam başı 1000 ytl, ben barın ortasına işerim barmende sevinçten bağırır hoplar zıplar diye

sağlıcakla kalın her zaman yüzünüz gülmesi dileğiyle

gençer
11.Ekim.2007, 14:12
fizikçi,matematikçi,kimyacı,jeolog ve antropologtan oluşan bir heyet araştırma için arazide bulunmaktadır...birden yağmur bastırır,hemen yakındaki bir arzi evine sığınırlar..
evsahibi bunlara birşeyler ikram etmek için biraz ayrılır..hepsinin dikkati soba üstünde toplanır.soba yerden bir metre kadar yukarda,altındaki dizili taşların üzerindedir..sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar..

kimyacı,adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş,böylece daha kolay yakmayı amaçlamış

fizikçi,adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş

jeolog, burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış

matematikçi,sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş,böylecede odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış

antropolog, adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarı kurmuş

.....gibi birbirinden farklı açıklamalarda bulunurlar..

bu sırada evsahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar..adam cevap verir:

-BORU YETMEDİ............

infinitedreams
18.Ekim.2007, 12:54
Yönetici ve Mühendis
Buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun New York uzerinde balonla dolasmaya cikar. Aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur. Inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir.
"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
"Yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin" der adam.
Yonetici sinirlenir:
"Sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
"Cunku basim belada ve sana bir soru soruyorum. Verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
"Sen de yoneticisin degil mi?"
"Evet sen nereden bildin?"
"Cunku yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. Pusulan yok, berbat durumdasin... Fakat bu simdi benim sucum oldu."

***

ALINTIDIR

Artiz (Artist Değil) Amerikalılar

Aşağıdaki konuşmalar gerçekten olduğu ve Deniz Navigasyon kanalı 106'dan (Finisterra/Galicia) kaydedildiği iddia ediliyor ama... ben kefil değilim. Fıkra değilse de, fıkra gibi olay

İSPANYOLLAR: Burası A-853, çarpışmadan kaçınmak için lütfen rotanızı
15 derece güneye çevirin. Şu anda 25 deniz mili uzaklıktasınız ve tam
üzerimize doğru gelmektesiniz...

AMERİKALILAR: Asıl siz kendi rotanızı 15 derece kuzeye çevirin...

İSPANYOLLAR: Negatif! Tekrarlıyoruz, rotanızı 15 derece güneye çevirin!..

AMERİKALILAR: Sizinle ABD gemisinin kaptanı konuşuyor, kendi rotanızı
derhal 15 derece kuzeye çevirin!

İSPANYOLLAR: Önerinizi makul ve mümkün bulmuyoruz. Bize çarpmak
istemiyorsanız 15 derece güneye çevirin!

AMERİKALILAR: (Sesini yükselterek) Sizinle ABD deniz filosunun
büyüklükte ikinci uçak gemisi USS Lincoln'un kaptanı Richard James
Howard konuşuyor, beraberimizde iki kruvazör, avcı uçakları, dört
denizaltı var. Ayrıca bizi hücumbotlar destekliyor. Size TAVSİYE
etmiyorum, EMREDİYORUM! Rotanızı 15 derece kuzeye çevirin, aksi halde
filomuzun emniyeti için gereken tedbiri alacağız! Derhal rotamızdan
çekilin!

İSPANYOLLAR: Sizinle Juan Manuel Salas Alcantara konuşuyor, burada iki
kişiyiz. Beraberimizde bir köpek, akşam yemeğimiz, iki şişe bira ve
bir de kanaryamız var. Kanarya şu anda uyuyor. Ayrıca bizi radyo
istasyonu Cadena Dial de La Coruna destekliyor. Şu anda İspanya'nın
Finisterra Galicia kıyısında ve A-853 numaralı deniz fenerinde
olduğumuzu, burdan hiçbir yere gitmeye niyetimiz olmadığını
söyleyelim. Deniz fenerimizin İspanya'daki deniz fenerleri arasında
büyüklük açısından kaçıncı sırada olduğu konusunda hiçbir fikrimiz
yok. Kayalık sahillerimize kafadan geçirmek üzere yönlenmiş geminizin
emniyeti için istediğiniz tedbiri alabilirsiniz. Ama yine de ısrarla
tavsiye ediyoruz, rotanızı 15 derece güneye çevirin!

AMERİKALILAR: Okey, anlaşıldı. Teşekkürler

gençer
18.Ekim.2007, 13:44
Kayalık sahillerimize kafadan geçirmek üzere yönlenmiş geminizin
emniyeti için istediğiniz tedbiri alabilirsiniz. Ama yine de ısrarla
tavsiye ediyoruz, rotanızı 15 derece güneye çevirin!

AMERİKALILAR: Okey, anlaşıldı. Teşekkürler


kendini dünyanın merkezinde sanıyor bu amerikalılar:::))) süper yaa çok beğendim..:::)))

technosat
18.Ekim.2007, 13:58
buda benden
Erkek: Tanrım, Kadınları niye bu kadar güzel yarattın?
-Tanrı cevaplamış:'Aşık olasınız 'diye...
-Erkek:Peki niye bazen aptal oluyorlar?
-Tanrı:Onlar da size aşık olabilsinler diye....
:mrgreen:

salihozcan
18.Ekim.2007, 14:41
bir tanede benden olsun

adamın birisi cuma günü ölmüş ve cenaze işleri için görevle imam gelmiş. adamı dfin işlemi çin mezarlığa giderken adamın öğlu mezar yerini tarif etmek maksadıyla imamın yanına oturmuş. giderlerken çocuk
-hocam babam cuma günü vefat etti cennete gider değilmi diye sormuş hoca
-oğlum bildiğim kadarıyla senin baban namaz kılmayan oruç tutmayan birisiydi
-evet hocam ama cuma günü vefat etti, cennete gider değilmi
-oğlum bildiğim kadarıyla senin baban devamlı içki içen günah işleyen birisiydi
-evet hocam ama cuma günü vefat etti, cennete gider değilmi
-oğlum yanlış hatırlamıyorsam senin baban her gün anneni döverdi
-evet hocam ama cuma günü vefat etti, cennete gider değilmi
-oğlum bildiğim kadarıyla senin baban kumar oynayan birisiydi
-evet hocam ama cuma günü vefat etti, cennete gider değilmi
-valla oğlum cuma gününün hürmetine bişey yapmazlar ama cumartesi günü ne yaparlar bilmem demiş

sağlıcakla kalın

hakkı
21.Ekim.2007, 11:11
18 yasindaki kiz, annesine iki aydir hastalanmadigini soyler.
Annesi, cok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya
gider ve sonuclar kizin hamile oldugunu gosterir.

Anne cildirmistir, bagirir cagirir ve "Bunu yapan hangi domuz,
bilmek istiyorum!!!" der.

Kiz telefon acar ve yarim saat icinde bir Ferrari evin onunde
durur, icinden hafif kirlasmis saclari ve cok pahali bir
elbisenin icinde manyak yakisIkli bir iner ve kapidan iceri
girer.

Anne baba ve kizla beraber otururlar. Adam:
" Kiziniz durumu anlatti" der. "Kisisel durumumdan dolayi
kizinizla evlenemem." der. "Ancak tum sorumlulugu aliyorum" der.

"Eger bir kiz cocugu dogarsa, annesine bir ev, bir yazlik villa
ve 1 milyon dolarlik bir banka hesabi..."

"Eger bir erkek cocuk olursa, birkac fabrika ve bir milyon dolarlik
bir
hesap..."

"Eger ikiz dogarsa, her ikisine de 500 bin dolarlik hesap ve birer
fabrika
verecegim." der.

"Ancak dusuk olursa...."

O zamana kadar sessizce bekleyen baba
elini dostca adamin omuzuna koyar ve :
"O zaman tekrar denersiniz evladim " der.

technosat
21.Ekim.2007, 11:19
:) :cheesy:

bir fıkrada benden ;

Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?

salihozcan
21.Ekim.2007, 13:09
:mrgreen: birtanede benden :mrgreen:
inşaat işçisisi kabızlık şikayeti ile doktora gitmiş, doktora
-doktor bey uzun zamandır kabızlık çekiyorum lütfen bana yardım edin demiş
kısa bir kotrolden sonra doktor
-sen muayene masasına pantolonunu çıkar ve uzan demiş
işçi biraz korkmuş ama yinede dediğini yapmış. doktor elinde beyzbol sopası içeri girer işçi dahada korkar, doktor sopayla işçinin kıçına doğru hızlıca iki üç kere vurur
-şimdi tuvalete gidebilirsin der
işçi tuvaletten memnun bir biçimde yüzü gülerek gelir, doktor
-nasıl rahatladınmı der
-evet doktor bey rahatladım der peki sorun nedir diye sorar, doktor
- ''bir daha tuvaletini yaptıktan sonra kıçını çimento kağıdı ile silme'' :mrgreen:

rigormortis
22.Ekim.2007, 12:40
4 KİŞİLİK EĞİTİM UÇAĞI...

Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş...... Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış. :( :? :P

ASKERİİ ÖPÜCÜK...

Bir Yüzbaşı ile emir eri bir trende yolculuk ediyorlar. Aynı kompartmanda çok alımlı bir kız ile annesi de var. Başka kimse yok. Bu iki grup birbirlerini tanımasa da yolculuk sırasında tanışırız diye çok yakın oturmuşlar. Derken tren bir tünele giriyor, ortalık kararıyor. Bir öpücük sesi ve ardından -şırraaak- çok şiddetli bir şamar sesi duyuluyor. Tren tünelden çıkıyor. Herkes şaşkın ne oldu diye birbirine bakıyor.
Genç kız düşünüyor; (Benim yerime annemi öperlerse, işte böyle şamarı yerler..)
Kızın annesi düşünüyor; (Helal benim kıza, öpüldü ama, hemen şamarı yapıştırdı..)
Yuzbaşı düşünüyor; (Ulan asker kızı öptü, şamarı ben yedim...)
Asker gülümsüyor; (İntikamımı aldım daa. Havaya bir öpücük yüzbaşıya bir şamar!!)

ilkerkoparal
24.Ekim.2007, 13:53
AZRAİL
Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.
Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden birHayal görüyor.
Azraili görüyor ve soruyor: 'Benim saatim geldimi?
Azrail cevap veriyor:'Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay vede 8 günün var.
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor.
Yüzünü gerdirttiriyor, dudaklarını doldurtturuyor vede Göğüslerini düzelttiriyor.
Kısacası Yeniden doğmuş gibi Daha uzun bir süre yaşıyacağını bildiği için
o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor.
Son ameliyattan sonra,hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
Tam karşıdan karşıya geçiyor ki, ambülans çarpıyor ve Ölüyor.
Cenette Azrail'e soruyor: '40 seneden daha fazla yaşıyacağımı sanıyordum!
Neden o zaman bana o ambülansın çarpmasını sağlayıp, Beni öldürttün?
Azrail cevap veriyor:'Kız, allah canını almasın ben seni tanıyamadım...

ilkerkoparal
30.Ekim.2007, 13:46
>>Ciftci Temel'in bir koyunu varmis. Butun gayrete ragmen koyun gebe
>>kalamiyormus.
>>Temel dusunmus tasinmis ve nam salan kocun sahibi Idris ile konusmaya
>>karar
>>vermis.
>>Idris: -Tamam koyunun kocum ile ciftlesebilir ama 5 YTL alirim... der.
>>Bunu seve seve kabul eder Temel ve ertesi sabah koyununu el arabasina
>>oturtur Idris`in yolunu tutar.
>>Koyun ile Koc ciftlesir. Ama Temel tedirgindir ya hamile kalmazsa diye
>>sorar:
>>-Koyunumun hamile oldugunu nereden anlayacagim?
>>Idris: -Sabah kalktiginda eger ayakta ise hamile degil... eger yatiyorsa
>>hamiledir... der.
>>Sabah olur Temel kosarak gider ahira ama koyun ayaktadir.
>>Oflayip yine el arabasina koyunu koyup Idris in ahirina gider.
>>Bu sefer 3 YTL alir. Ayni seyi soyler Idris, ayakta ise degil, yatiyorsa
>>hamile...
>>Sabah olur ancak yine koyun ayaktadir. Yine gider Idris in ahirina ve
>>bu sefer ona aciyan Idris 1 YTL alir ve hayvanlar yine ciftlesir.
>>Takip eden gun Temel in cani hic ahira gitmek istemez ve karisi Fadime ye
>>seslenir:
>>-Su ahira bi baksana koyun ne alemde ayakta mi, yatiyor mu?
>>Fadime gider bir zaman sonra gelir. Temel sorar:
>>-Ee koyun ne durumda, ayakta mi yatiyor mu?
>>Kadin gulerek cevap verir:-
>>
>>Ne ayakta ne de yatiyor, el arabasina binmis seni bekliyor.

ilkerkoparal
30.Ekim.2007, 17:52
George Bush bir ilkokula ziyarete gider.
Sinifin birinde yaptigi konusmadan sonra cocuklara sorusorabilmeleri icin imkan tanir.
Parmak kaldiran Bob der ki "Sayin baskan uc sorum var size
1. Nicin Amerika BM'nin onayi olmadan Irak'a girdi?
2. Siz rakibiniz Kerry'den daha az oy aldiginiz halde nasil oldu da baskan secildiniz?
3. Afganistan'a asker gonderdiniz Usame bin Ladin'e ne oldu?
Kucuk Bob'un sordugu sorular biter bitmez teneffus zili calar,
Bush "teneffusten sonra devam ederiz" der hep birlikte teneffuse cikilir.
Sinifa geri donuldukten sonra Bush"Nerde kalmistik?
Evet..sorular kisminda kalmistik.. devam edelim" der.
Siniftaki baska bir ogrenci parmak kaldirir.
Bush sorar: "Adin ne bakalim ufaklik?"
"Steve"
"Senin sorun ne bakalim Steve?"
"Benim 5 sorum var sayin baskan:
1. Nicin Amerika BM'nin onayi olmadan Irak'a girdi?
2. Siz rakibiniz Kerry'den daha az oy aldiginiz halde nasil oldu da baskan secildiniz?
3. Afganistan'a asker gonderdiniz Usame bin Ladin'e ne oldu?
4. Teneffus zili nicin 20 dakika erken caldi?
5. Bob nereye kayboldu

chopell
30.Ekim.2007, 18:34
bi tane de doktor fıkrası gelsin.., ( bilgisayarlı tomografi..)

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !

altug
30.Ekim.2007, 19:43
bir tanede benden.

hemşerim temel 2 firmayla beraber İstanbul boğazındaki tüp geçit ihalesine girmişler.

3 firmada tekliflerini verdikten sonra ihale kurulu sormuş . Bu tüneli prensip olarak nasıl yapacaksınız diye;

Alman firma:" Efendim biz aynı anda anadolu yakasından ve avrupa yakasından tünelleri kazmaya başlarız. Bu iki tünel ortada karşılaşırlar..Enfazla 10 cm şaşma olur bizde onu denizin altında birleştiririz demiş.

İngiliz firma : " Efendim biz aynı anda anadolu yakasından ve avrupa yakasından tünelleri kazmaya başlarız. Bu iki tünel ortada karşılaşır .Enfazla 5 cm şaşma olur bizde onu denizin altında birleştiririz demiş.

Hemşerim temel atlamış : Efendim biz aynı anda anadolu yakasından ve avrupa yakasından tünelleri kazmaya başlarız. Bu iki tünel ortada karşılaşırsa ne ala karşılaşmazsa 2 tüneliniz olur " demiş.

Mr.Quanta
31.Ekim.2007, 01:10
bi tane de doktor fıkrası gelsin.., ( bilgisayarlı tomografi..)

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !

abi allah iyiligini vermesin yaa :cheesy: :cheesy: sen beni gldurdun allah da seni guldursun.

atakanbatu
31.Ekim.2007, 01:16
SON BEŞ YÜZ ELLİ YILIMIZDA HANGİ ÜLKELER İLE SAVAŞTIK?



Son beş yüz elli yılda Türkler olarak hangi ülkelerle savaştık?

Türk Milleti olarak son beş yüz elli yılımızın,iki yüz yetmiş beş yılını savaş ile geçirmişiz.Yani her iki yılın biri savaşla geçmiş oluyor.

On birinci asırda İran,Azerbaycan,Irak ve Anadolu’ya yayılan bir buçuk milyonluk Oğuz Türkünün dokuz yüz yılı seferberlik ile geçmiştir.

İran ile on üç defa savaşmışız.On birinde Biz,ikisinde İranlılar galip olmuş.İran’ın her iki galibiyetinde de yönetimde Avşar Türk’ü olan Nadir Şah’ın yönetimde olduğunu ayrıca belirtmek gerekir.

Ruslar ile on üç defa savaşmışız.Bu savaşlardan altısını Biz,altısını Ruslar kazanmış.Bir tanesi müsavi olarak neticelenmiş.Rusların kazandığı üç galibiyet müttefikleri ile beraber kazanmış oldukları başarılardır.

Almanlarla defalarca savaşmışız.Bu savaşların ezici çoğunlunu Türkler kazanmıştır.Almanlar elde ettikleri birkaç galibiyeti müttefiklerine borçludurlar.

Fransızlarla yapmış olduğumuz tüm savaşlarda Fransızları şamar oğlanına çevirmişiz.Akka Kalesi ve Çanakkale yalnızca iki misal…Türkler cephedeki Fransızlar için ’’kılıçları kısa ama çizmeleri uzun’’ derlerdi.Yani Fransız askerleri Türkler karşısında zoru görünce topuklayıp,araziye uyarlarmış.

En fazla dayak attığımız devletlerden biride İtalyanlardır.İtalyanlar ile on beş defa savaşmışız.Bu savaşların on üçünü Biz,ikisini İtalyanlar kazanmış.Her iki galibiyetlerini de Almanlar,Ruslar ve Lehler(Polonya) ile yaptıkları ittifaka borçlular.

Örnek;Trablusgarp

Türk askeri sayısı 3.000(yazı ile üç bin),İtalyanlar ise 60.000 asker (yazı ile altmış bin) yani her bir Türk askerine yirmi İtalyan askeri tekabül ediyor.
Bu savaşta kahraman Türk askeri,İtalyanlara karşı bir yıl boyunca Trablusgarp’ı savunmuştur.Maalesef bu esnada çıkan Balkan Harbi nedeni ile burada bulunan Türk askerlerinin önemli bir kısmı Balkanlara sevk edilmiştir. Düne kadar tebaamız olan rumların,yunanların Türkleri savaş meydanında yenmesi imkan dahilinde mi sizce?



ŞİMDİ BU KONU NUN FIKRA İLE ne alakası var derseniz....

işte fıkralık konu soruda ve cevaptadır....

yenikoylu_ua
31.Ekim.2007, 02:37
bi tane de doktor fıkrası gelsin.., ( bilgisayarlı tomografi..)

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !

abi allah iyiligini vermesin yaa :cheesy: :cheesy: sen beni gldurdun allah da seni guldursun.

Abi diil abla :P :P :P

Deli çerkes
31.Ekim.2007, 04:11
Bu anlatacağım fıkra değil başıma gelen gerçek bir olay

Eskiden bilgisayar firmam vardı senede 2000 felan , o zamanlar printer driverleri cd de değil diskette ve sadece Canon yazıcılarda türkçe kullanım klavuzları var.. driver , user quide , Utiliyt programlarıyla ortalama 5 disket çıkıyor kutudan.
Türkçe açıklamada aynen şöyle "Yazıcınızı bilgisayara tanıtmak için önce ilk disketi takın sonra ikinciyi , üçüncüyü vs vs"

uzatmayayım bir bayan müşterim aradı , İlk disketi taktım , sonra ikincisini denedim ( ilk disket halen sürücüde ) ikincisi yarısına kadar giriyor.üçüncü disket hayatta girmiyor. ne yaptıysak sokamadık kutuya gelin bunu yapın.
hööö !! ???


Hadi bir tane daha yine bir bayan müşteri

Lazer yazıcı istiyor. yanlız bir sorusu var. soru şu " lazer yazının kapağı açık kalırsa ve kazayla çalıştırılırsa lazer ışınları perdeleri yakıp yangın çıkartırmı ? " :? :? :?

Mr.Quanta
31.Ekim.2007, 05:36
bi tane de doktor fıkrası gelsin.., ( bilgisayarlı tomografi..)

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !

abi allah iyiligini vermesin yaa :cheesy: :cheesy: sen beni gldurdun allah da seni guldursun.

Abi diil abla :P :P :P

avatardan anlamaliydim :mrgreen: :P neyse artik. mazur gorun ablacim.



Hadi bir tane daha yine bir bayan müşteri

Lazer yazıcı istiyor. yanlız bir sorusu var. soru şu " lazer yazının kapağı açık kalırsa ve kazayla çalıştırılırsa lazer ışınları perdeleri yakıp yangın çıkartırmı ? " :? :? :?

abi ama saka gibi ya bizim turkler :P :P :P

chopell
31.Ekim.2007, 13:24
yenikoylu_ua demiş ki:
Mr.Quanta demiş ki:
chopell demiş ki:
bi tane de doktor fıkrası gelsin.., ( bilgisayarlı tomografi..)

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor. Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok. Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında başasistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses :
- Bi onu yapmadılar !


abi allah iyiligini vermesin yaa sen beni gldurdun allah da seni guldursun.


Abi diil abla


avatardan anlamaliydim neyse artik. mazur gorun ablacim.


:) hiç sorun değil.. gülelim yeter..
sağlık sektöründe olunca daha farklı fıkralar da var ama.... ayıp.. :)

gençer
31.Ekim.2007, 19:55
mailime geldi. paylaşmak istedim.gerçekmidir senaryomudur bilemiyorum ama çok vahim bir olay..::))))

Tüketici hakları konusunda Müşteri her zaman haklı mı? sorusunu
irdelerken çesitli
ülkelerdeki mahkemelik olayları arastırmışlar ve buldukları
belgelerden birisi.
Olay gerçek...
WorldPerfect (Bilmeyenler için yazıyorum, bilgisayarı -elektrikli-
daktilo gibi yapan bir
programın yapımcısı)...
Bu şirketin müşteriye yardım hattında banda alınmıs bir telefon
konuşmasını okuyacaksınız.
Bu konusma sonrasi WorldPerfect gorevlisi işinden kovuluyor.
Kovulan gorevli WorldPerfecti kendisini "Gerekçesiz" işten çıkardığı
için mahkemeye veriyor.
İşte bu konuşmanın deşifresi.
-WorldPerfect yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı olabilirim.
-WorldPerfect`te bir sorun oldu.
-Nasıl bir sorun?
-Yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-Gitti mi?
-Yokoldu!
-Ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
-Hiş bir şey.
-Hiş bir şey mi?
-Yazdığım hiç bir şey ekrana çıkmıyor.
-Hala WorldPerfect programında mısınız yoksa programdan çıktınız mı?
-Bunu nereden bileyim.
-Ekranda bir "C" harfi görüyormusunuz?
-Bir "hece" mi..
-Boşverin. Ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı?
-Söyledim ya hiç bir sey yazmıyor.
-Monitör üstünde yanan bir lamba var mı?
-Monitor ne?
...kısabir sessizlik...
-Ekranı olan yer, televizyon gibi... Çalıştığını gösteren kücük bir
lamba var mı?
-Bilmiyorum.
-Monitorün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu giriyor olması
lazım. Görebiliyor musunuz?
-Evet.
-Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlımı bana soyleyin.
-Bağlı.
-Harika. Monitorün arkasına bakınca bağlı olan tek kablo mu gördünüz,
yoksa iki tane mi?
-Görmedim.
-Tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonunda bağlı olması lazım.
-Evet buldum.
-Tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara baglı mı diye bakın.
-Kabloya ulaşamıyorum.
-Ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
-Olmuyor.
-Bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına baksanız...
-Eğilmek dert değil, karanlik olduğu için bakamıyorum.
-Karanlık?
-Ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
-Ofisin ışıklarını yakın.
-Yanmaz.
-Neden?
-Elektrikler kesik.
-Elektrikler mi kesik. Tanrım.........!!!! (kısa bir sessizlik)
-beyefendi Bilgisayarin kutusu, kitaplari herşeyi duruyor mu?
-Evet dolapta.
-Şimdi bilgisayari sökün, aynen aldığınızdakı gibi paketleyin ve
aldığınız dükkana iade edin.
-Durum bu kadar kötü mü?
-Korkarım öyle!
-Peki tamam. Onlara ne diyeceğim?
-"Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım" diyeceksiniz...

dağcı
01.Kasım.2007, 14:01
KADIN VE ÜÇ SEVGİLİSİ
Kadinin 3 sevgilisi varmis, her gun kocasi
evden gidince 3 adam eve gelirmis. Kadin yine boyle bir gunun sonunda
adamlardan birisine demis ki "Sen yarin gelirken bir tepsi dolma
yaptirip getir"; digerine - "Sen de bir buyuk kap ayran getir." demis.
Diger adam cok fakir oldugu icin ona "Sen de...Bos ver, sen hic bir
sey getirme" demis. Ertesi gun gelmis fakat kadin bugunun gunlerden
Pazar oldugunu unutmus, etegi tutusmaya baslamis. "Eyvaah" diyerek
kocasinin yanina gitmis. "Sen bugun kahveye filan gitmeyecek misin? Ben
evde temizlik yapacagim" deyip kocasini zar zor da olsa evden yollamis.
Kocasi gittigi gibi 3 adam da eve gelmis. Kadin demis ki "Siz
hemen gidin. Kocam buralarda!" Tam bunu soylerken zil calmis. Kadin -
"Eyvah" demis, "geldi galiba!" Adamlari saga sola saklamis ve kapiya
bakmaya gitmis. Kocasini karsisinda gorunce "Ne oldu?" diye sormus.
Adam da - "Yahu karnim cok acikti. Bana dolma yapsana, canim cok istedi"
demis. Kadin "Tanrim bir tepsi dolma olsa da yesek!" demis. Elinde
dolma tepsisi olan adam cikip yanlarina gelmis. Kadinin kocasi
sasirmis. Sen kimsin yahu?!" diye sormus. Adam sakin bir sekilde "Ben
Tanri tarafindan geliyorum. Kariniz dolma istedi" demis. Ve hemen cikip
gitmis kadinin kocasi olayin sokunu atlatamadan. "Yaa tamam da.."
demis bu sefer koca, "Bu ayransiz gitmez. Sen bari bir ayran yap"
Kadin buyuk bir sevincle "Tanrim bir damacana ayran olsa da icsek"
demis. Ayrani getiren adam cikip gelmis. Kocasi tabii cok sasirmis.>
"Sen de kimsin?" demis. Adam da digeri gibi "Ben Tanri tarafindan
gonderildim. Kariniz ayran istedi" diyerek cikmis gitmis. Kocasi
hayretler icinde, kendi kendine "Bizim kari ermis mi oldu ki?" diye
soylenmis. Kadinla kocasi yemekleri yemisler ama 3.adam hâlâ
saklaniyormus. 1 saat gecmis, 2 saat gecmis. 3 saat derken, adam
dayanamayip cikmis yerinden. Kadinin kocasi bagirmis "Ulan sen de
kimsin?!!" Adamin agzindan sakin sakin laflar dokulmus: "Ben tanri
tarafindan gonderildim. Boslari alacagim!

wolfsnevercry
09.Kasım.2007, 05:11
Adamın biri Afrikada safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek;bir gün ormanda dolaşıp ,kelebekleri kovalar,çiçekleri koklarken kaybolduğunu farketmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belliki günlük yiyeceğini arıyor.
"Şimdi başım dertte"
diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri yemeye başlamış,bu arada da arkadaki haraketi kestirmeye çalışıyormuş.Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş
"Ne kadar lezzetli bir leoparmış.Acaba etrafta bundan bir tane daha varmıdır ki?"
diye sormuş. Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış.
"Tam zamanımda kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım"
diye düşünmüş leopar. Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış.Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna
"Atla sırtıma gidip şunu yakalayalım"
demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte yaklaştığını fark etmiş.
"Şimdi ne yapacağım"
diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek,kemikleri yemeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
"Bu aptal maymunda nerede kaldı ? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok".....

Diplomasi böyle bir şey işte...
yapabiliyorsan; hızlı düşün, sakin ol, güçlü görün, düşmanını kendi silahı ile yen....

wolfsnevercry
10.Kasım.2007, 03:33
Sene 1979 İstanbulda yaşyan bir genç delikanlı Almanyadan bir şeklide eşibenzeri olmayan "Harley Davidson" motoru Türkiyeye sokar..Tabi sene 79 kimse harley görmemiş...Fakat Genç motoru alırken motorun satıcısı çocuğu uyarır;"Bak aslanım bu motorun boyası çok hassadır yağmur yağdığı anda vazelin sürmelisin" der ve satıcı cebinden bir kutu vazelinçıkarıp eline verir gencin...
Genç,kız arkadasını motorun arkasına atmş istanbul turu yapar,hava kapalıdır ve genc her ihtimale karşı satıcının verdiği vazelini cebine koyar,seyir halindeyken kız birden;

-Yaa bugün bizim eve akşam yemeğine gelsene der.

-Tamam,der genç

-Fakat bizim evde yemek yenirken hiç kimse kesinlikle konuşmaz!

-Niçin? .der genc

-Çünkü yemekte konuşan bulaşıkları yıkar.der kız

Çocuk dünyanın sonumu lem der ve aksam yemegine gider...

Evin önüne gleriler hava iyice bozmaya başlar çocuk vazelini montunun cebine koyar ve eve cıkarlar,evde anne,baba vardır,sofra hazırlanır yemkler yenmeye başlar bizim genc bir bakar laa gercekten hiç biri konusmuo der....Ulan ben kızı odaya atsam bunun babası bişi demez..
kızı yatak odasına atar...işini görür yemek masasina geri döner bir bakar ki kimsede çıt yok herkez yemek yiyo Oğlan kızın anasına bakıp laa bu kızın anasıda güzel bunuda götürsem kimse bisi demez deip yatak odasına atıp tam işini bitirecekken çok şiddetli bir gök gürültüsü duyulur.. oğlan Ulan yağmur yagacak motorun boyası bozulacak deyip salona kosar ve bir hamleyle vazelini montunun cebinden cıkarır bunu gören sofradaki baba aynen şöyle der;TAMAM TAMAM!! BULAŞIKLARI BEN YIKARIM... :cheesy: :cheesy: :cheesy: NOT=ALINTI DEİLDİR

foreman
23.Kasım.2007, 00:53
Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış. Karşıdan gelen Temel ile Fadime'yi gören komiser hemen arabayı durdurmuş. İkisini de emniyetkemeri takılmış görünce,
- Ya beyefendi bu gün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 milyon ödül veriyoruz der. "Ama merak ettik bu parayla ne yapacaksınız. Temel sevinçle
- "Ne yapacağım hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum der. Komiser şaşkın şaşkın
- "Ne ehliyetiniz yok mu der, Fadime olayı toparlamak için, kusura bakmayın memur bey temel içince ne dediğini bilmez" der. Komiser daha da şaşkınlıkla
- "Ne bir de içkili misiniz diye haykırır. Arkadan yaşlı adam öne atılır ve
- "Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş gelir diye. Komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdruste koşa koşa gelerek
- "Ne oldi geçtuk mi sınırı"der. :?

foreman
23.Kasım.2007, 15:22
Temel sabah uçağı ile parise gidiyor. İşlerini tamamlayıp akşam uçağı ile istanbula dönmek istemekte...aksilik uçagi kaçırır. Saat 23.30 de lüks bir otelin yolunu tutar. odasına çıkıp uyur. sabah saat 7'de resepsiyona gidip hesabını sorar.
Eline bir fatura uzatırlar temel şaşırır.Ulan bir başımızı koyduk ve kalktik 400 dolar... Olurmu. der. - Ama efendim hizmetlerimiz var.
Temel faturaya bakar T.K.P 100$
- T.K.P ne?
- Tenis kortlarını kullanma parası.
Ben kullanmadım ki der temel.
- Kullansaydınız efendim 6 tane kortumuz var. Der
Resepsiyon memuru yine bakar H.K.P 150$
- Bu ne?
- Havuzu kullanma parası
- Kullanmadim ki der temel. Resepsiyon memuru gayet sakin bir şekilde kullansaydiniz 3 tane havuzumuz var 2 tanesi olimpik.
Temel çok sinirlenir ve hemen bir kalem ister. Faturanın altına aynen sunu yazar.
T.H.P 500$. Ve resepsiyon memuruna uzatır.
- Ver bakalım 100$ sizinde bana 500$ borcunuz vardır, der Temel. Resepsiyon memuru şaşırır.
- T.H.P ne oluyor?
Temeli Halletme Parası.
Aman efendim olurmu öyle şey estağfurullah. der resepsiyon memuru.
Kardesim Temel burdaydı Halletseydiniz bütün gece...

foreman
23.Kasım.2007, 18:11
adamcagiz hayli alkollü ve de bitkin üstelik sabaha karşı evine gelir.
karisi son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasini
sorgulamaya baslar.
söyle bakalım supermen neler yaptın bu saate kadar?
- karicim, patronla beraber müşterileri yemege çıkarttik.
eeee, sonra ne yaptiniz süpermen?
- oradan striptize gittiiik...ama ben sadece seyrettim.
yani sen hiçbirşey yapmadin degil mi, süpermen ??!!!
- valla ben hiç bisicikler yapmadim, ama sen niye bana ikidebir
süpermen diyorsun?
valla, ben bir seni, bir de süpermeni gördüm, donunu pantolonunun
Üstüne giyen !!!

foreman
24.Kasım.2007, 23:25
Ülkenin birinde dunya capindan feministleri bir araya getiren bir organizasyon yapilmiş. amaclari ceşitli seminerler yapip tecrubelerini birbirlerine anlatmakmiş. birisinde soz alan ingiliz kadin anlatmiş:
- "bir gun kocam gelince "bulaşiklari artik ben yikamiycam, sen yika" dedim. 1. gun bir degişiklik gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yikamaya başladi" demiş.
alman kadin:
- "bir gun kocam gelince "camaşirlari artik ben yikamiycam, sen yika" dedim. 1. gun bir degişiklik gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yikamaya başladi" demiş.
turk fadimeye sira gelince o da şunlari soylemiş:
- "bir gun kocam gelince "yerleri artik ben temizlemiycem, sen temizle" dedim. 1. gun birşey gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yavaş yavaş gormeye başladim" demiş.

( arkadaslar hadı hareketlenın bıraz yaww)

ilkerkoparal
26.Kasım.2007, 12:30
'Maçta yanıma süzme Karadenizli müthiş çenebaz bir vatandaşımız düştü.
>Sohbet Nataşa konusuna döndü.
>Evli idi, onun da ilgisi vardı Nataşalara..
>Dayanamadım sordum;
>- Karınızı aldatmak nasıl bir duygu, suçluluk duyuyormusunuz ?
>Cevap netti:
>- Onlar da karı diye yıllarca bizi aldatmişlardur !

carvalho
26.Kasım.2007, 18:45
Karı koca bir barda oturuyorlar. Önlerindeki ickileri yudumlarken bardan
içeri hoş bir hatun girer.
Bizimkilerin yanına gelir, adama sarılarak öper. Karısına aldırmadan:
- Nasılsın hayatım? Epey oldu görüşemedik…
Diyerek başka bir masaya gidip oturur.
Adamın karısı dayanamayarak sorar:
- Kim bu kadın?
Adam sakin bir sesle yanıtlar:
- Senden saklayacak değilim. Metresim!
Kadın çıldırır:
- Ne bu ne cüret! Bu ne ahlâksızlk!.. Ben buna katlanamam.
Derhal boşanıyoruz! Sen ne şerefsiz adammışsın meğer.
Bir de utanmadan metresim diyorsun… Her şey bitti anlıyor musun, boşanıyoruz! Hem de derhal!.. Adam gayet sakin bir tavırla karısına bakar:
- Dur bakalım hele bir sakin ol. Ne yani sevgilim Etiler'deki dubleksi, Akmerkez'deki daireyi, Bodrum'daki tripleksi, 24 metre yatı,altındaki son model jeepi, kımızı spor arabayı, Maldiv adalarındaki devre mülkü, mücevher ve takı kolleksiyonlarını falan bırakıp boşanmak mı i stiyorsun?
Alt tarafı bir metres için bütün bunlardan vazgeçmeye değer mi bir tanem…Kadın bunları duyunca sakinleşir. Çevresine bakınmaya başlar.Biraz ilerideki masada oturan bir çift dikkatini çeker. Kocasına sorar:
- Şurada oturan bizim Suat degil mi?
Kocası yanıtlar:
- Evet
- Peki yanındaki kim?
Kocası gayet sogukkanlılıkla yanıtlar:
- Kim olacak canım, metresi…
Kadın önce duraksar. Sonra burnunu kıvırarak kocasına sokulur:
- Aaaa ! Bizimkisi daha güzel valla!.

carvalho
28.Kasım.2007, 17:51
YAŞANMIŞ GERÇEK OLAY (diyorlar)


Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır
arabaya.... adam arka tarafa biner.....



şoför... eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der....

yolcu ben Azrailim..canını almaya geldim der......
şoför alaycı bir tavırla sen mi Azrailsin der..yaw senin gibi Azrail olurmu hiç der....
yolcu sakin bir tavırla sen daha önce Azrail gördünmüde tarif ediyorsun der...
ve ekler yolcu....inanmadın bana öylemi der...

.şöoör - inanmadım tabii der.....

yolcu - o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....
gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu
daha alır..



Ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....
Şoför yanındakine...- ee sen klimsin nereye gidersin der....

öndeki- abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der......

Şoför - yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi
hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....


öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....

öndeki - abi arkada kimse yokki.....
Şoför hışımla arkaya bakar ve
- körmüsün be adam arkada oturuyor ya der.....

öndeki arkaya bir daha bakar ve

- abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...

bu sefer arkadaki söze girer....- gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şoföre.

Şoför bir anda dizlerinin bağı çözülür beti benizi atar...

.Arkadaki şoföre...- hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der.....

Şoför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.....


Sonra.... sonra ne olmuş biliyormusunuz?????


-adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar...:)) :))

foreman
01.Aralık.2007, 01:10
Evın kucuk oglu sureklı tırnaklarını yıyormus.annesıde her
gordugunde cocuga kızarak "yeme su tırnaklarını oglum yoksa
karnın sıser. bak ellerıne lastık takacagım" dıyormus. bır,
ıkı, uc en sonunda kadın cocugun parmaklarına lastık
eldıven takmıs.
cocuk bu haldeyken mısafırlıge gıderler. ev sahıbı hanım
hamıledır.kadının bu halını goren cocuk hemen "ben senın karnının
neden sıstıgını bılıyorum" der.
bu durumdan utanan anne ogluna susmasını soyler ama nafıle cocuk
tekrar tekrar kadına "ben senın karnınn neden sıstıgını
bılıyorum" der.
ev sahıbı kadın en sonunda dayanamıyarak sorar " soyle bakalım
karnım neden sısmıs?". veledın cevabı hazır "lastıksız yedın
demı..."

:x :x :P :P



Adamın birisi şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanmak üzere Ford minibüs satın alır. İlk sefere çıkacağı gün çok heyecanlıdır. Yolcuları tepeleme doldurur ve yola çıkar. Fakat minibüsü öyle hızlı kullanmaktadır ki minibüsün en arka koltuğunda oturan 60 yaşlarunda bir ihtiyar amca şoföre:
"Yavrum biraz yavaş gitsene kaza yapacaksın." deyince şoför heyecanla, "Beybaba sen Ford minibüsü bilir misin?" der. İhtiyar adam "Hayır bilmiyorum" deyince şoför " O zaman otur yerine bir daha işime karışma" der.

Neyse seyahat bu şekilde devam eder. İleride keskin bir virajdan 120 km hızla dönünce uçuruma yuvarlanmaktan son anda kurtulurlar. Bu arada minibüsteki yolculardan orta sıralarda oturmakta olan orta yaşlı bir kadın:
"Şoför bey rica ederim yavaş git, evde çoluk çocuğumuz bekliyor" deyince şoför kadına "Abla sen Ford minibüsü bilir misin?" deyince kadın "Hayır nereden bileyim" der. Şoför bunun üzerine "O zaman sus, bana müdahale etme" der.
Yola devam ederler.

Artık minibüs öyle süratli gitmektedir ki herkesin yüreği ağzında şoförün insafa gelmesini bekler. Şoförün sağında oturan adam dayanamayıp: "Şoför bey, yavaş gitsene canına mı susadın" deyince şoför: "Abi sen Ford minibüsü bilir misin?" deyince, adam: "Evet ulan biliyorum ne olacak!" der. Bunun üzerine şoför heyecan içerisinde

-"İyi o zaman çabuk söyle bunun freni nerede ???

Beatrice
19.Aralık.2007, 04:56
Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve
- "Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız" der.
- 1 Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve işe mutlu gitmesini sağlayın.
- 2 Öğlenleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğleyemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
- 3 Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı.
- 4 Eve gelince dinlenmesini sağlayın, hatta ayaklarına masaj yapın.
Eger bu dediklerimi harfiyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
- "Ne dedi doktor sana? Kadın cevaplar :
-"Ölecekmissin. "


****************************

Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanır ve arkadaşını dürtükler.
-"Watson, yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle".
- Watson cevap verir: "Milyonlarca yıldız görüyorum."
- Holmes sorar: "Bu sana neyi gösteriyor?"
- Watson bir an düşünür ve yanıtlar: " Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca gezegenin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3'üçeyrek geçtiğini çıkarıyorum. Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Meteorolojik açıdan da bugün havanın çok güzel olacağını tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor? " Holmes arkadaşını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
- "Ulan hıyar, çadırımızı araklamışlar!"

*****************************

Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır.
- Patron sorar: Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
- Evet köyümde bu işi yaptım. Patronun gözü cocuğu tutar:
- İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır;
- Evet, bugün kaç satış yaptın??
- Bir!
- Ne bir mi? Diğerleri 20
-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?
- 320.334 USD doları. Patron şaşırır ve sorar:
- Nasıl becerdin bunu?
- Adama başta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. Adama nerede balık tutucağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indikve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:
- Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın?
- Genç çocuk cevap verir: Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle dedim: "Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."

**************

Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar. Bir adam içeri girer ve barmene bunlar Hitler ve Stalin değil mi diye sorar. Barmen "Evet, onlar" der. Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:
- "Selam, ne yapıyorsunuz?"
- Hitler cevaplar: "3. Dünya savaşını planlıyoruz."
- Adam sorar. "Gerçekten mi? Neler olacak?"
- Hitler:"Bu sefer 14 milyon Yahudi yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
- Adam sorar: "Bir bisiklet tamircisi mi???!"
- Hitler Stalin'e döner ve der ki: "Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi yi takmayacağını söylemiştim!"

salihozcan
31.Aralık.2007, 02:42
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip
üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: " Öküzler ve kuşlar ayni masada oturamaz!"
Ögrenci: "O zaman ben ucuyorum...demis."
Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavinin basarisiz
gecmesi icin elinden geleni yapmis.
Yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis.
Profesor ogrenciye: Sana son bir soru soracagim - demis.
Yolda yürürken iki torba buldugunu hayal et, birinde akil var,
digerinde ise para var.
Hangi cuvali alirsin?
Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..."
Profesör: "Ben akil olan cuvali secerdim..."
Öğrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu secer...
Profesör çok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip
icine "Öküz" yazmis.
Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.
Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "Sayin profesör, imzanizi
atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demiş

Tayfun
01.Ocak.2008, 22:27
Baba süperdi bu ya :cheesy: :cheesy: :cheesy:

orkun
01.Ocak.2008, 23:05
Otobüsle giderken, Bolu Dağı'nda verilen molada hemen tuvalete koşturdu.

Korkunç sıkışmıştı.Şansına boş kabin bulup kendini oraya attı...

Tam oturmuştu ki yan kabinden bir ses "merhaba" dedi.

Adam şaşkın "Merhaba" diye cevap verdi.

Ses devam etti:
Nasılsın?"
İlk defa başına böyle bir şey geliyordu...

Yine şaşkın şaşkın yanıtladı: "Sağ ol, iyiyim. sen nasılsın?"


Ses sordu: "Neyapıyorsun?"

Bir an tereddüt geçirdi. Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığını da biliyordu.
Düşündü ve yanıtladı: "Ben" dedi "İstanbul'dan Ankara'ya gidiyorum.
Sen nereye gidiyorsun?"

Adamın sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.


Hayatım, telefonu kapatıyorum.Yandaki tuvalette bir gerizekalı var. Sana sorduğum
sorulara yanıt verip duruyor. Ben sen! i sonra ararım

yenikoylu_ua
08.Ocak.2008, 11:09
Jack ve Jhonny adında iki kardeş varmış. Bu kardeşler yaramazlıkta sınır tanımıyorlarmış. Artık öyle bir raddeye gelmişler ki mahalledeki herşeyi kırıp dökmeye başlamışlar. Daha fazla dayanamayan mahalle sakinleri bu kardeşlerin anne ve babasına gidip bu çocukları rahibe götürmelerini istemişler. Anne ve babaları da pazar günü olunca onları kiliseye rahibin yanına götürmüşler.

Rahip ilk olarak büyük kardeş olan Jack'i yanına kabul etmiş. Jack korka korka rahibin karşısına oturmuş. Rahip de konuya nasıl gireceğini düşünüyormuş. En sonunda rahip dönmüş Jack'e ve şöyle demiş:
- Tanrı nerede?
Jack'in kanı donmuş ne diyeceğini bilemeden rahibe baka kalmış. Rahip soruyu tekrar sormuş:
- Evladım Tanrı nerede?
Jack daha beter şok olmuş boğazında bi düğüm ne yapacağını bilememiş. Rahip soruyu daha yüksek bir sesle yineleyince Jack oturduğu yerden fırlamış odadan çıkıp kardeşinin elini yakalamış ve eve kadar arkalarına bakmadan koşmuşlar. Eve varınca yatağın altına saklanmışlar. Olanlardan hiç birşey anlamayan küçük kardeş neden saklandıklarını sorunca Jack şöyle cevap vermiş:
- Jhonny bu kez başımız çok büyük belada Tanrı kaybolmuş onu da bizden biliyorlar.

gençer
08.Ocak.2008, 19:29
Kadının biri Maldivlerde bir kumsalda yürürken, ayağına bir lamba deymiş kadın lambayı ovalamış lambanın içinden cin çıkmış
kadın sormuş:
üç hakkım var değil mi?
CİN:
1 hakkın var
kadın hiç tereddüt etmeden cebinden bir harita çıkararak:
-ortadoğuda barış istiyorum demiş
CİN:
bu kadar büyük bişeyi yapamam demiş başka ne dileyebilirsin?
kadın birkaç dakika düşünmüş ve
-Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin hem düşünceli, hem eğlenceli biri,mutvağı sevecek,ev işlerinde yardım edecek,annemin yanında kuzu olacak,sürekli futbol izlemiyecek ve sadık olacak birini diliyorum demiş
cin derin bir iş iç çekmiş
-Ver şu kahrolası haritayı demiş!!!


.................................................. ...........................................


erkekten makarna tarifi :)
Bir tencere dolusu sıcak suya makarna poşetini boşaltıp maç izlemeye
başlıyoruz. İlk yarinin ortalarına doğru kalkıp altını kapatıyoruz.
Tencerenin içinden seçtiğimiz makarnayı fayansa fırlatıyoruz.
Yapışırsa pişmiş demektir.

Beatrice
08.Ocak.2008, 22:05
-Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin hem düşünceli, hem eğlenceli biri,mutvağı sevecek,ev işlerinde yardım edecek,annemin yanında kuzu olacak,sürekli futbol izlemiyecek ve sadık olacak birini diliyorum demiş



:) Süper

carvalho
08.Ocak.2008, 22:18
HAngi kadın böyle bir erkek ister merak ediyorum...

dhnsyd
03.Şubat.2008, 16:57
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye: "Ay kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim." der. Huriye ve Nuriye bir şey demezler ve içerler.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra Düriye: "Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim" der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine ses itiraz yok.

Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar ve yolda bastonları ile tin tin yürürken aralarında şu konuşma geçer. Huriye: "Kız Nuriye gördün mü Düriye'yi ne kadar pinti olmuş bize bir kahve bile ikram etmedi!" Nuriye: "Düriye'yi ne zaman gördün?"
:cheesy:

haluka28
04.Şubat.2008, 00:27
MINIBUS MUHABBETLERI




Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?
- Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...
.................................................. ......................................

Kadın:
- Kızım dur! Ben vereyim benim ki bozuk zaten...
Kızı:
- Aman ne olacak sanki nasılsa benimki de bozulacak,
ben vereyim!
.................................................. ......................................
Oğlum bu Eminönü'nden geçer mi?
- Yok teyze biz Taksim'e çıkıyoruz.
- Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.
.................................................. .....................................

Yolcu:
- Abi Heykel'e çıkıyo mu?
Şoför:
-Yok abi, yanından geçiyo.
.................................................. ......................................

Arkadaki aksi teyze öndeki
uzun saçlı delikanlıya
seslenir:
- Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?
- Ben kız değilim!
- Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.
.................................................. ......................................

Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum.
Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum
Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar
bindim. Şoföre parayı uzatıp,
- Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme
bakıp:
- Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! İşte o an
benim ve şoförün bittiği andı.
.................................................. ......................................

- Mükemmel bir yerde inebilir miyim?
Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de
dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine şoför
kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!

.................................................. ......................................

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Müsait bi yerde iner misiniz?
Şoför:
- Niye sen mi kullancan???
.................................................. ......................................

Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz.
Adamın biri
Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim şoför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi...
.................................................. ......................................

İstanbul'dayiz... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu,tam
kalkıcak, elemanın biri açtı kapıyı. İçerde tıkış
tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ... Eleman hala
bir umut sordu:
- Kaptan, yer var mı?
Şoför de arkasını dönüp
cevap verdi:
- Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım...
.................................................. ......................................

Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek
üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden
belli olan iki arkadaş minibüse bindi.Birbirlerinin
yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre
parayı uzattı:
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
:) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :)
:) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :)

yenikoylu_ua
04.Şubat.2008, 00:34
Yav ne yaptın öle gözlerimden yaş geldi gülmekten.....

haluka28
04.Şubat.2008, 00:52
benim de gelmişti

haluka28
04.Şubat.2008, 12:49
Bektasi Cuma'ya gitmis.
> >
> >Camide hoca yüksekce bir yere çikmis, boyuna nutuk atmakta, hem de sarap
> >içenleri açikca kinamaktaymis.
> >
> >Bektasi can kulagiyla dinlemeye baslamis, -'Sarap içenler öbür tarafta her
> >türlü cezayi görecek.
> >Sarap içmeyenlersee her türlü sefayi sürecek.Hatta her birinin emrine 40
> >huri verilecek. Huriler söyle güzel, böyle hosss.
> >Hurilerin hepsi birbirinden latif,Hepsi birbirinden mültefit..
> >Sarap içenlerinsee, içtikleri her sarap sisesi sirat köprüsünden geçerken,
> >boyunlarina asilacakkkk..!!!'
> >
> >
> >Bektasi dayanamamis, durdugu yerden seslenmis:
> >- 'Hoca efendi, siseler dolu mu olacak bos mu???'
> >
> >
> >Hoca gürlemis:
> >-'Bre zindikk!!! Sen dolu siselerle öbür tarafi meyhane mi sanirsin..!!'

> >Bektasi boynunu büküp itiraz etmis:
> >-'Iyi ama hoca, adam basi 40 huri ile sen de öbür tarafi kârhane mi
> >sanirsin ???'

Tayfun
04.Şubat.2008, 13:33
Abi yarıldım sabah sabah ya, moralim düzeldi yemin ederim ya :P

MEHMETONUR
04.Şubat.2008, 14:30
Evet kesinlikle güzel fıkra harika cevap...Bu bektaşi fıkraları hep şaraplı yaw.

Tayfun
04.Şubat.2008, 15:27
Adam safi şarapçıymış heralde, ama lafı cuk diye koymuş valla, evlat acısı gibi aynı :P

dhnsyd
04.Şubat.2008, 17:24
koptum yaw minibüs muhabbetlerinde:D

haluka28
04.Şubat.2008, 21:13
EN İYİ 6 SÜRÜCÜ

BU 6.
http://www.postimage.org/aV2z5aCS.jpg (http://www.postimage.org/image.php?v=aV2z5aCS)

BU 5.
http://www.postimage.org/aV2z5pAJ.jpg (http://www.postimage.org/image.php?v=aV2z5pAJ)

BU 4.
http://www.postimage.org/aV2z5EyA.jpg (http://www.postimage.org/image.php?v=aV2z5EyA)

BU 3.
http://www.postimage.org/aV2z62v0.jpg (http://www.postimage.org/image.php?v=aV2z62v0)

BU 2.
http://www.postimage.org/aV2z6yVS.jpg (http://www.postimage.org/image.php?v=aV2z6yVS)

BU DA BOMBA 1.
http://www.postimage.org/aV2z71RA.jpg (http://www.postimage.org/image.php?v=aV2z71RA)

nmurataydin
05.Şubat.2008, 13:18
şunları seyrettinizmi bilmiyorum ama ben yinede vereyim...

http://www.youtube.com/watch?v=HnGX5jL-lhg
http://www.youtube.com/watch?v=6vIWollFz78
http://www.youtube.com/watch?v=6rueC1r8W1s&NR=1

MEHMETONUR
05.Şubat.2008, 14:01
Üçüncü kazayı görmemiştim emeğinize sağlık.
o kadar virajlı yolda nasıl sollama cesaretinde bulunuyorlar anlayamadım vallahi ya karşıdan araba gelseydi?

dhnsyd
05.Şubat.2008, 18:17
en iyi 6 sürücüye oscar verecem walla.

haluka28
05.Şubat.2008, 18:49
ya adminim yasaklarmısın bilmem ama haydar dümenden bir resim koydum. çok uç bişi değil ama yinede sorun olursa kaldırıver...

Edit: Resim kaldırılmıştır...


************************************************** *********************************************

85 yaşından bir adam doğumhanenin kapısında
beklemektedir doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

DOKTOR--'içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?'

DEDE--'Evet, eşim.'

DOKTOR--'Ama bayan 25 yaşlarında...'

DEDE--'Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz. mıyım yani?'

DOKTOR--'Yoo, aklıma benim dedem geldi de.'

DEDE--'Nesi varmış dedenizin?'

DOKTOR--'Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı.Ancak yaşlanınca
zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye.Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık,
çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.
Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol
yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu,doğrulttu ve
geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü...'

DEDE-'Olur mu, başkası vurmuştur onu.

'DOKTOR-'Ben de onu demeye çalışıyorum işte

dhnsyd
06.Şubat.2008, 02:05
ah dedem vay dedem

ilkerkoparal
08.Şubat.2008, 17:30
Karadenizliler, bir konferans duzenlerler. Bu konferansa konusmaci olarak
unlu bir Amerikali bilim adami da davet edilir. Amerikali konuk, bir hafta
erken gelir, hem tatil yapar hem de Turkleri yakindan tanima firsati
bulur, halkla kaynasir, kendini sevdirir. Karadenizliler ile Amerikali bilim
adami hemen her konuda anlasirlar, uyum i çinde konferans biter. Ayrilik gunu
gelir, Karadenizlileri alir bir dusunce. Biz bu degerli bilim adamina nasil
tesekkur edelim? Aralarinda toplanirlar, baskan konunun önemini vurgulamak
için der ki:
-"Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamina nasil bir hediye alalim ki bizi unutmasin?
Hem kullanisli birsey olsun, hem her eline aldiginda bizi hatirlasin."
Salonda kisa bir sessizlik olur, arka siralardan Temel elini kaldirir:
-" .........S ünnet ettirelim..!"

altug
08.Şubat.2008, 17:44
Genc adam üniversiteye kayıdını yaptırmak üzere öğrenci işlerine gelmiş . Görevli sormuş ;

---- Adınız?
---- Mememehmet Yayayakut.
---- Siz kekeme misiniz?
---- Hayır .
---- e peki neden boyle .... ? diyecekken görevli , genc adam cevabı vermiş.
---- Babam kekemedir ama nufüs memuruda tam şerefsizmiş. ...


Sevgiyle kalın.

dhnsyd
08.Şubat.2008, 20:00
Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.

En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis

Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. Hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."

alper_tim
09.Şubat.2008, 13:29
Bir makine, bir elektronik bir de insaat mühendisi sohbet ediyorlarmis.
makineci, bence tanri kesinlikle makine mühendisi demis. neden demis digerleri. su vücuda, eklemlere, iskelet yapisina bakin.ne kadar iyi tasarlanmis, mafsallar, kemik yapilari falan. tanri kesinlikle makineci demis.
Elektronik mühendisi, hayir bence tanri elektronik mühendisi demis. neden demisler. e baksaniza su sinir sistemine, beyne. muazzam bi elektronik yapi bu demis. yok yok tanri elektronik mühendisi demis.
Insaat mühendisi, bence tanri insaat mühendisi demis. ne alaka lan demis digerleri. bizimki de; düşünsenize, sirf ekonomik olsun diye,zevk merkezinin ortasindan atik su hatti geçirrmek kimin aklina gelir ustelik mimariyi de bozmadan..

yeşilkapak
09.Şubat.2008, 14:11
POLİS memuru yolda sağa sola yalpalıyarak giden aracı durdurur

Şöföre doğru uzanarak bayım şu tüpe üflermisiniz alkol kontrolu yapıcaz der

ADAM özür dilerim memur bey ama yapamam bende astım var o tüpe üflersem

ciddi bir astım krızi geçirebilirim der

POLİS tamam o zaman benimle karakola kadar gelin kan alalım sizden

ADAM onuda yapamam bende hemofili var kan verirsem kanım pıhtılaşmaz ölürüm sonra

POLİS o zaman hastaneye götürüp idrar testi yapıcağız

ADAM çok özür dilerim memur bey ama ben şeker hastasıyım şimdi idrar yaparsam kan şekerim

miktarı düşer

POLİS tamam o zaman aracınızdan çıkın ve şu beyaz şerit üzerinde yürüyün

ADAM olmaz memur bey !!

POLİS NEDEN ?

ADAM ÇÜNKÜ ŞARHOŞUM.......

dağcı
09.Şubat.2008, 17:01
Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar "Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: " Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol

haluka28
10.Şubat.2008, 01:09
Türk uyarlaması harika olmuş ;)

Holywood'un yüzlerce kez işlediği;
"uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri merkezden telsiz talimatıyla uçağı indirir"
klişesinin uyarlanmış hali. ABD de olur da Türkiye'de olmaz mı ? yurdum insanı el atmış mevzuuya.


- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.

- evlat sakin ol, muavin orda mı?

- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!

- tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.

- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!

- düşs ün pezevenk! oraya senin oturman lazım.

- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?

- direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.


- tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu

- evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki panelde
bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor orda?

- bismillahirrahmanir rahim.

- hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! Hız göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?

- sıfır.

- nasıl sıfır? dikkatli bak.

- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?

- otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!

- duruyooor

- kalk si.. tir git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. Şoför uyanınca devam edersiniz

Tayfun
10.Şubat.2008, 04:48
Abi sonuncusu süper olmuş ya, gecenin üçünde krize girdim resmen :P hahahahahahahahaha

carvalho
18.Şubat.2008, 15:40
Dünya feministler kongresinde, Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş

"Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama:>-"Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. > İşte makine
orda.." dedim.İlk gün birşey görmedim.İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü
gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor."

Alman Delegesi

söz almış. Ben de kararımız gereğince kocama: - "Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka" dedim.. Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor."

Üçüncü konuşmacı bizden,

feminist kardeşimiz; "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: -"Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada.."Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım ...

Tayfun
18.Şubat.2008, 15:45
Ulen selçuk ya, şu karlı günde patlattırdın kahkahayı bana :cheesy: yarıldım yaaaaa.

gidikurt
18.Şubat.2008, 16:45
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
> > - Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?
> > - Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni

Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,
> > - Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp:
> > - Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! İşte o an benim ve şoförün bittiği andı.


Mükemmel bir yerde inebilir miyim?
> > Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine şoför kadını indirirken:
> > - Buyrun size layık değil ama!
> > .................................................. ......................................
> > Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
> > - Müsait bi yerde iner misiniz?
> > Şoför:
> > - Niye sen mi kullancan???
> > .................................................. ......................................
> >
> > Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz. Adamın biri Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:
> > - Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
> > Bizim şoför olaya hakim:
> > - Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi...
> > .................................................. ......................................
> >
> > İstanbul'dayiz... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu,tam kalkacak, elemanın biri açtı kapıyı. İçerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ... Eleman hala bir umut sordu:
> > - Kaptan, yer var mı?
> > Şoför de arkasını dönüp cevap verdi:
> > - Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım...
> > .................................................. ......................................
> >
> > Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi.Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:
> > - Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
> >

carvalho
18.Şubat.2008, 18:43
Ulen selçuk ya, şu karlı günde patlattırdın kahkahayı bana :cheesy: yarıldım yaaaaa.

Bizim sitenin feministlerinden ses çıkmadı; çıkar diye beklemiştim ama :)

Tayfun
18.Şubat.2008, 19:00
Bizim sitenin feministlerinden ses çıkmadı; çıkar diye beklemiştim ama :)

Demekki feministliği bıraktılar artıkın, baksana fırst leydi bile senin fıkranın altına bişe demeden fıkra koymuş, demekki alperim tam kazak erkek hehehehehe :P

carvalho
18.Şubat.2008, 19:03
Demekki feministliği bıraktılar artıkın, baksana fırst leydi bile senin fıkranın altına bişe demeden fıkra koymuş, demekki alperim tam kazak erkek hehehehehe :P

Adminim kazak tabii ki...
Bulaşığı asla soğuk suyla yıkamaz :)

gidikurt
18.Şubat.2008, 20:22
aaaa bişey söylemeye gerek duymadım siz keyfinize bakın hem söyleyincede kızıyosunuz size bişey diyimmi siz erkekler biz kadınlar olmadan hiç bir işe yaramazsınız :):):):) yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

gidikurt
18.Şubat.2008, 20:24
aaaa bişey söylemeye gerek duymadım siz keyfinize bakın hem söyleyincede kızıyosunuz size bişey diyimmi siz erkekler biz kadınlar olmadan hiç bir işe yaramazsınız :):):) yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

bu arada dikkatimi çektide benim fırst lady liğim yok olmuş admin eve gelince sorarım ben ona :)

haluka28
18.Şubat.2008, 22:30
Komutan Emir erini çağırmış :
-" Bana derhal bir lazer yazıcı bul!
-"Emredersin komutanım" deyip fırlamis emir eri...Ve üç dakika sonra yanında başka bir erle beraber komutanın karşısına dikilmiş...
-"Komutanım ! Bu hem Laz, hem de er...Ayrıca okuması yazması da var. Size yazıcılık yapar..." Komutan: ( burnundan soluyarak )"
-İyi ki scanner istememişim! ...

haluka28
18.Şubat.2008, 22:33
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan birer firma ve Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz Firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler. Amerikan Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 50cm fark olur. derler. Japon Firması:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 20cm fark olur. derler. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!!

haluka28
18.Şubat.2008, 22:47
Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
- "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?". Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
- "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış:
- "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."

haluka28
18.Şubat.2008, 22:49
Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya yazmış... " Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu *!!!!!" Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda * var!"... Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...." Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.. "Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz Numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "****,seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!"

yeşilkapak
23.Şubat.2008, 23:59
Tayyip ile bush buluşmalarında birbirlerine hava atmaya başlarlar
bush tayyipe bizde öyle bir teknoloji varki ölüyü diriltiriz der
tayyip altta kalmaz ve oda
bizdeki teknoloji çok farklı partimizin bütün elemanları 100 metreyi 3 saniyede
koşmayı beceriyo der.
türkiyeye döndüğünde tayyipi bir düşünce alır danışmanlarını çağırır ve anlattığı palavrayı anlatır.
haftaya bush geliyor yalanımız çıkarsa ne yaparız
danışmanlardan biri hemencevap verir
ona ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuzmu ?
hayır sormadık
o halde hiç korkmayın başbakanım alın bush u anıtkabir e götürün
atatürkü diriltmesini isteyin diriltemezse o rezil olur.
yok eğer diriltirse siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız....

dhnsyd
24.Şubat.2008, 14:49
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar. "Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? " Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim bakanım" diyor Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur" demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da: "Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?" Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor. Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim... "

orkun
27.Şubat.2008, 01:26
> Japon' un biri,
> Rize'de bir kahveye girmis ve,
> herkese kafa tutmuş :
>
> --- "Var mı ? Aranızda delikanlı ?
> Varsa ? Çıksın dışarı..."
>
> TEMEL kapıya doğru yürümüş,
> --- "Çıkıyorum ulan !
> Görelim bakalım erkekliğini..."
>
> Birkaç dakika sonra, TEMEL ağzı-burnu dağılmış bir vaziyette, kahveye geri dönmüş...
> Peşinden de, JAPON kasılarak içeri girmiş ve kahvedekilere TEMEL'i göstererek :
> --- "Ona, 'Toyokumi' ustanın, 'Katakori' tekniğiyle vurdum."
>
> Ertesi gün JAPON yine gelmiş. Yine meydan okuma.
> Yine TEMEL' den rest. Ve birkaç dakika sonra kapıda yine, ağzı-burnu dağılmış bir TEMEL.
> Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan JAPON :
> --- "Ona, 'Kuyotomi' ustanın, 'Kihotomi' tekniğiyle vurdum."
>
> Ertesi gün yine aynı hikaye.
> Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş TEMEL ve hergün değişik bir stil kullanan JAPON :
>
> --- "Ona, 'Toyohama' ustanın, 'Kimanto' tekniğiyle vurdum."
> --- "Ona, 'Tiyotoki' ustanın, 'Kohimato' tekniğiyle vurdum."
>
> .............. derken,
>
> Bu böyle bir hafta devam etmiş.
>
> Ve sekizinci gün ! JAPON yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmuş.
> JAPON' un restini gören yine TEMEL olmuş tabii...
> Birkaç dakika sonra, herkes yine suratı dağılmış bir TEMEL beklerken, Bu kez JAPON, ağız-burun dağılmış, hoşaf ! Kanlar içinde kapı da belirmiş ? ? ?
>
> TEMEL' de hemen arkasından girmiş içeriye, JAPON' u göstererek :
>
> --- "Ona, 'Toyota' nın 'Krikosuyla' vurdum" demiş...

yenikoylu_ua
31.Mart.2008, 13:53
Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir.
Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar .
Juan: 'Yalnızca kum', diye yanıt verince polis:
- Aç bakalım çantaları, der.
Juan çantaları açar, polis didik didik kontrol etmesine rağmen kumdan başka birşey bulamaz çantada ! Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar kumu her tür tahlilden geçirtir ancak saf kumdan başka birşey yoktur ! Polis, çantalarını Juan'a geri verir ve sınırdan geçmesine izin verir. Ertesi gün Juan Motosikletinin arkasında iki büyük çantayla tekrar sınırda belirir. Polis Juan'ı gene durdurur, didik didik arar, birşey bulamaz ve Juan'ı serbest bırakmak zorunda kalır.
Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder ! Bir gün emekli polis Meksika'da bir barda otururken Juan'ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır;
-Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim.Çıldıracağı m
Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden. Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağına emin olabilirsin. Juan gülümseyerek yanıtlar: 'Motosiklet'
DETAYLA BOĞUŞURKEN ÖZÜ KAÇIRMAYALIM :)............ ......... ......... ......... ......... ......... ......... ......... ......... ...

carvalho
31.Mart.2008, 14:39
Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir.
Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar .
Juan: 'Yalnızca kum', diye yanıt verince polis:
- Aç bakalım çantaları, der.
Juan çantaları açar, polis didik didik kontrol etmesine rağmen kumdan başka birşey bulamaz çantada ! Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar kumu her tür tahlilden geçirtir ancak saf kumdan başka birşey yoktur ! Polis, çantalarını Juan'a geri verir ve sınırdan geçmesine izin verir. Ertesi gün Juan Motosikletinin arkasında iki büyük çantayla tekrar sınırda belirir. Polis Juan'ı gene durdurur, didik didik arar, birşey bulamaz ve Juan'ı serbest bırakmak zorunda kalır.
Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder ! Bir gün emekli polis Meksika'da bir barda otururken Juan'ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır;
-Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim.Çıldıracağı m
Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden. Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağına emin olabilirsin. Juan gülümseyerek yanıtlar: 'Motosiklet'
DETAYLA BOĞUŞURKEN ÖZÜ KAÇIRMAYALIM :)............ ......... ......... ......... ......... ......... ......... ......... ......... ...

:):):):):)

süperdi yav

dinyeper
01.Nisan.2008, 17:36
>>>>>
>>>>> >Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal
>>>>> >bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile
>>>>> >kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra arabasının yan camına
>>>>> >birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
>>>>> >
>>>>> >-Ne var, ne olmuş acaba ???
>>>>> >
>>>>> >-Teröristler Bush'u yakaladılar.... Eğer 1 Milyar dolar
>>>>> >verilmezse, üzerine
>>>>> >benzin döküp yakacaklarmış.
>>>>> >
>>>>> >-Haa şimdi anladım bu trafiği...
>>>>> >
>>>>> >-Yaa işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.
>>>>> >
>>>>> >- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
>>>>> >
>>>>> >-Valla yaklaşık olarak 5'er litre...!!!

bilgihan
01.Nisan.2008, 17:57
Almanyadan kesin dönüş yapan gurbetçi Türkiye de kilere hava atmak için hediye olarak sincap almış..Ancak uçağa binerken izin vermemişler sincapla girmesine..minnet rica ,,,yok,,ikna edememiş hostesleri,,pilotu..Ama çok zeki ya bizim ki pantolonun önünden atmış sincabı ve farkettirmeden binmiş uçağa...Sıkıntılı yolculuk sonrası ,uçak iner inmez sincabı çıkartıp ,vura vura öldürmüş ...Arkadaşı sormuş :
-- niye öldürdün hayvanı..ne zoruklarla getirdin onu buraya?
adam yanıt vermiş:

--be kardeşim ...dal zannetti kemirdi sesimi çıkartmadım
... ceviz zannetti birbirine vurdu yine sesimi çıkartmadım
... ama cevizleri yuvaya sokmaya çalışınca ....................

Tayfun
01.Nisan.2008, 18:40
Almanyadan kesin dönüş yapan gurbetçi Türkiye de kilere hava atmak için hediye olarak sincap almış..Ancak uçağa binerken izin vermemişler sincapla girmesine..minnet rica ,,,yok,,ikna edememiş hostesleri,,pilotu..Ama çok zeki ya bizim ki pantolonun önünden atmış sincabı ve farkettirmeden binmiş uçağa...Sıkıntılı yolculuk sonrası ,uçak iner inmez sincabı çıkartıp ,vura vura öldürmüş ...Arkadaşı sormuş :
-- niye öldürdün hayvanı..ne zoruklarla getirdin onu buraya?
adam yanıt vermiş:

--be kardeşim ...dal zannetti kemirdi sesimi çıkartmadım
... ceviz zannetti birbirine vurdu yine sesimi çıkartmadım
... ama cevizleri yuvaya sokmaya çalışınca ....................


Ya varya yarıldım yarıldım, her sincap gördüğümde aklıma bu fıkra gelir artık ömrüm boyunca :cheesy:

bilgihan
01.Nisan.2008, 18:44
:) aman sincaplara dikkat..cevizlerden olmayalım... :)

orkun
01.Nisan.2008, 18:54
> Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına> girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar> verir.> Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....> tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni> dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini> düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi> yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.> Kime : Sevgili karıma> Konu : Yeni ulaştım. > Tar i h:16 Mayıs 2004> Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada> bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni> ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Herşey yarın senin buraya geleceğini> düşünülerek hazırlanmış.> Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim> gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.> Not : Burası çok sıcak.

<HTTP: vergikartikontrol.htm www.maxionline.net><SCRIPT>document.getElementById("MsgContainer").innerHTML='\x3cbr\x3e\x26gt\x3b Adam\u0131n biri yeni ula\u015ft\u0131\u011f\u0131 otele kayd\u0131n\u0131 yapt\u0131r\u0131r. Odas\u0131na\x26gt\x3b\x0d\x0agirdi\u011finde masada bir bilgisayar g\u00f6r\u00fcr ve kar\u0131s\u0131na e-mail atmaya\x0d\x0akarar\x26gt\x3b verir.\x26gt\x3b Fakat yazd\u0131\u011f\u0131 mesaj\u0131 fark\u0131nda olmadan yanl\u0131\u015f bir\x0d\x0aadrese g\u00f6nderir....\x26gt\x3b tam bu s\u0131rada farkl\u0131 bir yerde kad\u0131n,\x0d\x0akocas\u0131n\u0131n cenaze t\u00f6reninden evine yeni\x26gt\x3b d\u00f6nm\u00fc\u015ft\u00fcr\x0d\x0ave bilgisayar\u0131ndaki maili g\u00f6r\u00fcr, arkada\u015flar\u0131ndan geldi\u011fini\x26gt\x3b\x0d\x0ad\u00fc\u015f\u00f cnd\u00fc\u011f\u00fc maili okuyunca oldu\u011fu yere y\u0131\u011f\u0131l\u0131p kal\u0131r.\x0d\x0aOdaya giren annesi\x26gt\x3b yerde yatan k\u0131z\u0131n\u0131 ve ekrandaki mesaj\u0131\x0d\x0ag\u00f6r\u00fcr.\x26gt\x3b Kime \x3a Sevgili kar\u0131ma\x26gt\x3b Konu \x3a Yeni ula\u015ft\u0131m. \x26gt\x3b\x0d\x0aTar i h\x3a16 May\u0131s 2004\x26gt\x3b Benden haber ald\u0131\u011f\u0131na \u015fa\u015f\u0131raca\u011f\u0131ndan eminim.\x0d\x0aBurada\x26gt\x3b bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail g\u00f6nderebiliyoruz.\x0d\x0aBuraya yeni\x26gt\x3b ula\u015ft\u0131m ve kayd\u0131m\u0131 yapt\u0131rd\u0131m. Her\u015fey yar\u0131n senin buraya\x0d\x0agelece\u011fini\x26gt\x3b d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclerek haz\u0131rlanm\u0131\u015f.\x26gt\x3b Seninle\x0d\x0abulu\u015fmay\u0131 d\u00f6rt g\u00f6zle bekliyorum. Umar\u0131m benim\x26gt\x3b gibi sorunsuz\x0d\x0abir yolculuk ge\u00e7irirsin.\x26gt\x3b Not \x3a Buras\u0131 \u00e7ok s\u0131cak. \x3cbr\x3e\x3cbr\x3e';</SCRIPT>

haluka28
06.Nisan.2008, 00:39
Süpermen
>
> Adam hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin üçünde evine gelir. Karısı
> son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar.
>
> - Söyle bakalım Süpermeeen. Neler yaptın bu akşam?
>
> - Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
>
> - Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
>
> - Oradan striptize gittiiik... Ben sadece seyrettim.
>
> - Yani sen bişiyler yapmadın değil mi, süpermen?
>
> - Ben hiç bişicikler yapmadım, ama sen niye bana iki de bir süpermen
> diyorsun?
>
> - Valla, ben bir seni bir de süpermeni gördüm donunu pantolonunun üstüne
> giyen de ondan!

haluka28
06.Nisan.2008, 00:51
AH SU TURKCEMIZ YOK MUhttp://gfx1.hotmail.com/mail/w2/emoticons/smile_regular.gif
Bizim oradaki Carrefour´un ilk açıldığı zamanlar. Mağazada anlık
indirim duyurularını anons eden kişi şöyle dedi:

<hr align="center" size="2" width="100%">

'Pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz.'



Lise yıllarında Milli Güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın
güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini
küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. Sıralamayı aynen yazıyorum:

'Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı.'



Geçenlerde gittiğim düğünde takılan paraları anons eden şahıs aynen
şöyle dedi:

'Gelin hanım köşede, isteyen takabilir.'


Geçtiğimiz ramazanın Kadir Gecesi'nde teravih namazını kılmak için camiye
gittim. Erkekler alt bölümde, kadınlar ise perdeyle ayrılmış üst bölmede
hep birlikte namaza durduk. Kadınlar her defasında secdeye 3-4 saniye geç
vardıklarından, üstten gelen ses ile bizim hareketlerimiz arasında bir
uyumsuzluk
başgösterdi. Bu keyfe keder 'senkronizasyon sorunu' mahalle imamımızın,
akıllara
ziyan bir şekilde duruma müdahale ederek üst kata seslenmesi ile son
buldu:

'Bayanlar! Geç kalmayın, erkeklerle yatıp, erkeklerle kalkın!'



Arkadaşımın sevgilisi komiser. Geçenlerde ikisi arabada sohbet ederlerken;

- 'Bilmem kaç merkez, yolda üç tane or..pu var Tamam' diye bir telsiz
anonsu gelmiş.

Erkek arkadaşı çok utanmış ve hemen telsize sarılıp telsizin diğer
ucundaki memura;

- 'Bu ne biçim anons, malum kadın deyin biz anlarız' diye fırça atmış.

On dakika sonra gelen telsiz anonsu ikisini de kahkaha krizine sokmuş.

- 'Komiserim malum kadınlar or..pu degilmiş Tamam'



Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp
çırpınan balıklara bakıp;

- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu.

Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:

- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'

kaleci
06.Nisan.2008, 01:28
KAPLUMBAĞ AİLESİ
Kaplumbağ Ailesi bri gün piknik yapmaya karar veririler. Hazırlıkları yapar ve yola kayulurlar. Tam 20 sene sonra piknik yeririne varırlar. Nevaleleri açarlar bide bakarlar cola yok colayı unutmuşlardır. Okadar yol gel colasız piknik yap olmaz derler. İçlerinde birinin eve gidip colayı almasını söylerler ve kimse yanaşmaz ve enson ev halkı evin en küçüğünün gitmesine karar verir. Evin küçüğüde önce gitmicem der fakat baskılara dayanamaz bir şartla giderim der. Şartı ''ben gelene kadar kimse yemeklere dokunmıyacak'' der. Ev halkında tamam der çocuk giderken bir daha tekrarlar '' Bakın kimse ben gelene kadar yemekler dokunmasın'' der ve çalıların arasında kaybolur. Ev halkı aradan 10 yıl geçince yolu yarılamıştır derler 20 yıl geçince eve varmıştır derler 30 yıl geçince az kaldı 40 yıl olunca ha geldi gelecek derken 41, 42 yıl olur ses yok Evin en yaşlısı olna dedeleri dayanamayıp 'ben şeker hastasıyım bir iki lokma yiyeyim'' der Ev halkı yoook birazdaha sabret derler 43,44 yıl olur hala ses yok Dede dayamaz açlığa artık ve dolmadan alır ve ıssırır. Hemen o sırada çalıların arasından çocuk çıkar ve ''gitmicem işte gitmicem sözünüzde durmadınız der''

haluka28
06.Nisan.2008, 01:29
http://img521.imageshack.us/img521/8084/picture1fs3.jpg

http://img504.imageshack.us/img504/1630/picture2bo6.jpg

http://img213.imageshack.us/img213/8262/picture3bf9.jpg

http://img101.imageshack.us/img101/5104/picture4fb7.jpg

http://img504.imageshack.us/img504/166/picture5av0.jpg

http://img391.imageshack.us/img391/860/picture6sj3.jpg

http://img521.imageshack.us/img521/1441/picture7cv7.jpg

http://img176.imageshack.us/img176/3120/picture8so0.jpg

http://img391.imageshack.us/img391/4415/sallamait1.jpg (http://imageshack.us)

orkun
06.Nisan.2008, 23:43
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp
çırpınan balıklara bakıp;

- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu.

Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:

- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'


son günlerde duyduğum en komik şey...

orkun
06.Nisan.2008, 23:44
> Bundan bir kaç on yıl önce genç bir Türk işadamı Güney Afrika'da is gezisine gitmiş
> Her şey umduğundan daha başarılı ve çabuk gelişmiş.
> Sözleşme bile imzalanmış. Dönüşüne tam bir gün var.
> Büyük sinemalardan birinin önünden geçerken dikkatini "Ghandi" filmi çekiyor.
> Şu bol Oscar'lı uzun film. Hemen taksiden iniyor ve doğru gişenin önündeki kuyruğa.
> İnsanlar tuhaf tuhaf, bakıyorlar genç işadamına:
> -"Beyefendi, siz yabancısınız galiba ?"
> -"Evet, nereden anladınız?"
> -"Burada beyazlar kuyruğa girmezler, onlar doğrudan gişeye gider biletlerini oradan alırlar."
> Adam biraz mahcup, tüm kuyruğu geçip gidiyor gişeye.
> Evet... beyazlar için ayrı bir pencere:
> -"İyi günler efendim, bir koltuk rica ediyorum, arkadan ve ortadan lütfen."
> -"Beydendi, siz yabancısınız galiba ?"
> -"Evet, nereden anladınız?"
> -"Burada beyazlar, koltukta değil, balkonda otururlar."
> -"Peki bir balkon lütfen"
> Adamcağız, balkonda filmi seyretmeye devam eder etmesine de,Güney Afrika'da bizim sinemalar gibi "Frigo buz, Frigo buz" uzun uzun aralar yok
ki; sıkışır. Etraf karanlık, herkes filmi izliyor, dayanamaz Ve ayağa kalkmaya karar verir. Tam kalkacak, yandaki sorar:
> -"Nereye beyfendi?"
> -"Hiiç... Tuvalete.."
> -"Beyfendi, siz yabancısınız galiba?"
> -"Evet, ama nereden anladınız?"
> -"Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aşağı işeyiverirler." Adam iyiden iyiye şaşkın, tek güvendiği etraftaki karanlık. Balkonun korkuluklarına dayanır ve tam çişini ederken, aşağıdan bir siyah seslenir
> -"Heeey yabancıııı...!!!"
> Adam iyiden iyiye şaşkın, karanlıkta ve sadece çişinden tanındığı için ürkmüş... aşağıdaki devam eder:
>
> -"İnsan sadece birinin kafasına etmez ki, şöyle bir serpiştirir. Bu memlekette sosyal adalet var, sosyal adalet....

orkun
30.Nisan.2008, 22:46
Adamin biri kitapçiya gider ve tezgahtara :
- 'Evin reisi erkektir adli kitap var mi?.' diye sorar.
Tezgahtar cevap verir :
- 'Maalesef beyefendi masal kitabi satmiyoruz.'<SCRIPT>document.getElementById("MsgContainer").innerHTML='\x0d\x0a\x3cbr\x3e\x3cfont size\x3d3\x3e\u00a0\x3c\x2ffont\x3e\x0d\x0a\x3cbr\ x3e\x3cfont size\x3d6 face\x3d\x22Comic Sans MS\x22\x3e\x3cb\x3e\x3ci\x3eAdamin biri kitap\u00e7iya gider\x0d\x0ave tezgahtara \x3a\x3cbr\x3e\x0d\x0a- \x27Evin reisi erkektir adli kitap var mi\x3f.\x27 diye sorar.\x3cbr\x3e\x0d\x0aTezgahtar cevap verir \x3a\x3cbr\x3e\x0d\x0a- \x27Maalesef beyefendi masal kitabi satmiyoruz.\x27\x3c\x2fi\x3e\x3c\x2fb\x3e\x3c\x2ff ont\x3e\x3cfont size\x3d3\x3e\x0d\x0a\x3c\x2ffont\x3e';</SCRIPT>