PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Motosiklet ve Antrenman



carvalho
19.Aralık.2008, 09:55
Dostlar, yıllardır TV'de olsun pistlerde olsun yarışları büyük keyifle seyrederiz; yarışçılara gıpta ederiz, kendimizi onların yerine koyarız. Bir düşünün, keşke ben orada olsaydım demeyenimiz var mıdır acaba... Bizden geçti belki ama bizden sonraki kuşaklar için yönlendirici olacak bir yazıyla karşılaştım interneti tararken. Prof. Dr. Yavuz Taşkıran motosiklet yarışçısı olmak ve motosiklet antrenmanları ile ilgili mükemmel bir yazı yazmış, sizlerle paylaşmak istedim...

Kimbilir belki junior raptorriders'lardan yeni Doctor Rossi'ler çıkar...

Sevgiler,

Selçuk

----------------------------------------

Bu yazıda iki farklı konudan söz edeceğiz; birincisi nasıl motosiklet yarışçısı oluruz, ikincisi motosiklet için nasıl bir antrenman alt yapısı gereklidir sorularına yanıtlar arayacağız. Motosiklet sporunun yarış kısmı için çok küçük yaşlardan itibaren bisiklet binmeye başlanması gerekiyor. Ardından kros tarzı motorlarla düşük hızlı (hız limiti ayarlanmış) parkurlarda yapılacak eğitimler planlanmalıdır.

Ama yarışmacı bir kuşağın keşfedilmesi, seçilmesi ve yönlendirilmesi için küçük yaşlardan itibaren çok iyi bisiklete binen, denge gibi koordinatif özellikleri oldukça gelişmiş, çeşitli oyunlara katıldığında hırslı ve istekli tiplerin belirlenmesi gereklidir. O halde, ciddi bir eğitim ve antrenman süreci için, işe seçmelerden başlamak zorundayız. Bunun için motosiklet alt yapı eğitim programlarını hazırlamak ve gerekli dönemlerde çeşitli testler uygulayarak özel motosiklet antrenmanlarını kullanmalıyız.

Bugünkü bilgilerimize göre motosiklet, “teknomotorik-mekanik” bir spordur. “İnsan ile mekaniğin en uyumlu işbirliği” ürünüdür. Motosiklet aynı zamanda “psikomotorik” bir beceridir. Bunun anlamı öğrenildikten sonra unutulmayan bir yetenek olmasıdır. Yüzme, bisiklet ve kayak sporu buna verilebilecek en iyi örnekler arasında yer alır. Motosiklet sporu, bireylerde teknomotorik ve psikomotorik yeteneği bulunanlar arasından seçilmişlerde yapılırsa, gelecekte çok daha fazla başarılı sporcularımızın yetişmesini sağlarız. Bunu gerçekleştirmek için motosiklet eğitimine başlattığımız sporcularımıza yönelik çeşitli koordinasyon ve psikolojik testleri kullanabiliriz.

İşin seçme ve yönlendirme boyutunu kısaca böyle özetleyebiliriz. Motorda teknik eğitime hangi cc’lerdeki motorlarla başlamalıyız sorusu hemen akla gelecektir. Bunun için 50-55 cc hacminde ve kros-enduro karışımı, çocukların boy ve ağırlık çizelgesine göre tasarlanmış edilmiş motorlar seçilmelidir. Öncelikle hareketlenme, hızlanma ve seyir kontrol sistemleri üzerine yoğunlaşılmalıdır. Ardından yavaşlama ve dönüş eğitimi gelmelidir. Bunun ayrıntılarını çok daha sonra sizlerle paylaşabiliriz.

Çoğu sporcumuzun antrenmanla ilgili çok büyük sorunları bulunuyor. Motosiklet sporu kuvvet, sürat ve dayanıklılık dediğimiz temel biyomotor yetenekler yanında denge, beceri, koordinasyon, oryantasyon (=uyum/alışma), öncelleme (=antizipasyon) gibi koordinatif özelliklere ihtiyaç duymaktadır. Örneğin, bir yarış esnasında motorcunun kalp atım hızı (=nabız) hangi rakamlara ulaşmaktadır? Sıralama ve ısınma turlarında nabız hangi değerlerde yolmalıdır? Bu sorulara net cevaplar bulmamız gereklidir.

Tesadüf ortamlarda yaptığımız incelemelerde dakikada ortalama 60-80 arasında olan nabız, motorlar, markalar, takımlar, hakemler ve diğer görevlilerin yer aldığı padok’a girildiğinde 90-110’e fırlamaktadır. Sıralama turu esnasında düşen bir motorcunun kalp atım hızı dakikada 180’in üzerinde idi. Bu değer futbol, hentbol ve basketbol oyuncularının maç esnası nabız değerlerinden çok fazladır. Bu şiddette çalışan kalbin kendisini beslemesi ve bunun yanında büyük ölçüde statik kasılan kaslara kan pompalaması gereklidir. Kalp atım hızı yükseldikçe konsantrasyon düzeyi azalır.

Motosiklet teknik ve mekanik olduğu kadar müthiş bir dayanıklılık sporudur. Bunun için motosiklet sporcuları dayanıklılık özelliğini geliştirici antrenmanlar yapmak zorundadırlar. Dayanıklılık, kalp, solunum, dolaşım ve kas sisteminin beraber ve uyumlu biçimde çalışmasını sağlar. Uzun süren yüklenmelere karşı koyabilme becerisi olarak tanımladığı için, 25 turlu bir yarış için yeterli derecede dayanıklılık şarttır.

Sürat için bizim yalnızca motorumuzun hızı değil, sporcunun reaksiyon hızı önemlidir. Özellikle görsel reaksiyon hızı incelenmelidir. Reaksiyon hızı ile beraber bunun sinir-kas işbirliği ve sinir ileti hızları araştırılmalıdır. Çıkış hızı için reaksiyon yanında sinir ileti hızı ve aksiyona geçme hızlarında, ışık (startın verildiğini belirten), gözün bu ortamı algılaması (görme sinirlerinin harekete geçmesi), sinirlerin beyindeki hareket merkezlerine bu iletiyi bırakmaları ve ardından hareket geçecek kaslara bunun aktarılması birkaç milisaniye içinde gerçekleşir. Bu nedenledir, motosiklet sporunda sinir ileti hızları yüksek performans beklentilerinde önemli bir yer tutmaktadır.

Gelelim kuvvete… Kuvvet bir cisme veya dirence karşı koyabilme yeteneği olarak tanımlanır. Bir kere, motosiklete binme ve onu seyir haline getirmek için maksimal denilen hatta “temel” desek daha iyi olacaktır, kuvvete ihtiyacımız vardır. Motosiklet, aynı zamanda “kuvvette devamlılık” sporudur. Bunun anlamı hem dayanıklı ama bir o kadar da kuvvetli olmamız gerekliliğidir. Motosiklet yarışması, hızı ve temposu yüksek bir spordur. Hızlanmalar ve yavaşlamalar esnasında merkezkaç kuvvetlerine karşı koyabilme, burada açıklaması uzun sürecek bazı biyomekanik gelişmeler motosiklette yarış performansını doğrudan etkilemektedir.

Yüksek viteslerden, kompresörle hızı azaltmalarda veya virajlardaki dönüşlerdeki pozisyonlar esnasında vücudun pozisyonu biraz sonra başlayacak hızlanmayı destekler nitelikte olmalıdır. Bunun antrenmanları simülatörlerle yapılabilir. Ama artık uzattığımı hisseder gibiyim, hemen özetlemeliyim: Bir motosiklet yarışçısı yıllık antrenman planı yapmalı, hazırlık, müsabaka ve geçiş devrelerinde motosiklet dışı kondisyonel çalışmalara katılmalıdır. Müsabaka sezonunda haftada en az bir kez kuvvet antrenmanı yapmalı, bunu yaparken hipertrofi (=kasın enine kesitinin artması) değil statik ağırlıklı fakat zaman zaman dinamik kas kuvveti gelişimi ve koruyucu egzersizleri tercih etmelidir.

Prof. Dr. Yavuz Taşkıran
Motoron - Şubat 2008

KAYNAK: Motoron dergisinden alıntıdır

foreman
20.Aralık.2008, 18:54
elıne saglık Selçuk...
faydalı bılgıler...
sımdıden oglum ıcın hazırlıklar yapmam gerek...