Makinanin 150 cc olmasi

Kardeşlerim ,

Makinalarımızın 150 cc veya 250 cc olması ilk başlangıç için önemlidir. Benim değinmek istediğim konu ise cevreden makinan 150 cc mi , hız yapabiliyor mu veya bunla gidilir mi gibi sorular içindir. O zaman bu gibi sorulara tek cevabım ise ;

Arkadaş adamlar devasa makinaları ve yüksek cc makinaları kafe veya barların önüne çekiyor , bütün gün park halinde akşam eve. Ama 150 cc kullanan kardeşim ise şehirler arası yol yapıyor ve yağmuru da yiyorsa ayrıca her daim makine üstündeyse kim daha sürücü .

Sürmek isteyen bahane bulmaz her türlü sürer abi :) 150 sinden 1800 üne kadar

Burda olay biraz farklı. Daha deneyimli arkadaşlar daha net bilgiler vereceklerdir ve bu kişiye göre de değişebilir.

MOTOR sürmenin en güzel yanlarından birisi virajli yollarda kivrila kivrila gitmektir.

Düşük CC bir motosiklet ile virajlara düşük hız ile girmeniz gerekir çünkü virajdan savrulmadan çıkabilmek için bir miktar gazlayabileceginiz kadar gaz rezervinizin olması gerekir. 150 CC ile 250 CC bile burda fark yaratıyor.

Uzun yollarda ise düşük CC nin dezavantajlari sollama yaparken, yokuş tırmanırken kendisini gösterir. Bunlar da bana göre öyle çok can sıkıcı şeyler değil.

Söylediklerinde de doğruluk payı yüksek. Bir çok Motorcu diye takılan kişi anca şehir içinde kafe önlerinde pinekliyor.

Motosiklet sadece hız değildir. Maceradir özgürlüktur.

Bunlar kişisel görüşümdur. Herkese göre dogru olmayabilir.


SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Ali Alp kardeşim teknik olarak viraj gibi konularda haklısın. Ama ben teknikten daha çok işin felsefe kısmını kastettim. Sanırım konuya girişte biraz açmamışım. :) Senin de açıklamaların bana yardımcı oldu teşekkür ederim.

Alıntı:

---

tatar Nickli Üyeden Alıntı

Ali Alp kardeşim teknik olarak viraj gibi konularda haklısın. Ama ben teknikten daha çok işin felsefe kısmını kastettim. Sanırım konuya girişte biraz açmamışım. :) Senin de açıklamaların bana yardımcı oldu teşekkür ederim.

---

Kusura bakma konuyu özünden biraz saptırdim sanırım. Söylediklerin doğru. İnsanlarda motosikletlerin sadece hız yapma amaçlı olduğu algısı hakim.




SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Kardeşim ,

Bir gün Antalya ' ya yolum düştüğünde bu konuyu yüz yüze konuşalım. Ama mekan kale içinde olsun. :)

Merter,
selamlar,
Bence konu makineler ve güçleri değil. Sürmek içinde birçok konuyu taşıyan felsefi bir kavram. Binlerce insanın aklında bir noktadan diğerine gitmek, görmek, hissetmek ve hissettiklerini yaşamak var.
Hepimiz bizlere çizilmiş bir yolda konumlandırıldığımız bir şekilde ilerliyoruz. Duruş noktamıza göre sosyal ve ekonomik, kültürel vs. farklılıklar gösteriyoruz. Ayırım burada başlıyor. Sahip olabileceklerimiz veya olduklarımızı nasıl ve hangi şekilde kullanabileceğimizi de durduğumuz nokta belirliyor. Ama yinede her türlü ayrıma rağmen, değişik konumda bulunanlar aynı yaşamın içinde farklı araçlar ile aynı etkinlikleri yapma şansını bulabiliyor.
Konu çok derin, çok fazla felsefe yapmadan ve saçmalamadan aradan sıyrılalım.

Kim daha sürücü sorusunun cevabı bana göre, bir yada bin km., eğitimli/eğitimsiz, ayak gücü motor gücü, 50, 100 veya 1200 cc., fark etmez yüreğini ve aklını birleştirip gönlünce gidendir. Rüzgarını rüzgara katandır. Her şeye rağmen ÖZGÜR olandır. Bakıp da yapamayan, gitmek isteyip de gidemeyenlerin ruhlarını da yanında taşıyanlardır.

Arkadaşlığımıza, dostluğumuza, kardeşliğimize istinaden yazdım. Kişisel görüşlerimdir. Aşağıya birkaç örnek koymuştum ama sadece sürmek ve 150 cc denilince aklıma gelen tek usta Osman Gürsoy ve efsane makinesidir.

http://www.ordugozlem.com/default.as...r_detay&id=666

Eyvallah Hocam ,

Önemli olan motorun gücü değil onu kimin nasıl sürdüğüdur bence :)

Alıntı:

---

spue Nickli Üyeden Alıntı

Merter,
selamlar,
Bence konu makineler ve güçleri değil. Sürmek içinde birçok konuyu taşıyan felsefi bir kavram. Binlerce insanın aklında bir noktadan diğerine gitmek, görmek, hissetmek ve hissettiklerini yaşamak var.
Hepimiz bizlere çizilmiş bir yolda konumlandırıldığımız bir şekilde ilerliyoruz. Duruş noktamıza göre sosyal ve ekonomik, kültürel vs. farklılıklar gösteriyoruz. Ayırım burada başlıyor. Sahip olabileceklerimiz veya olduklarımızı nasıl ve hangi şekilde kullanabileceğimizi de durduğumuz nokta belirliyor. Ama yinede her türlü ayrıma rağmen, değişik konumda bulunanlar aynı yaşamın içinde farklı araçlar ile aynı etkinlikleri yapma şansını bulabiliyor.
Konu çok derin, çok fazla felsefe yapmadan ve saçmalamadan aradan sıyrılalım.

Kim daha sürücü sorusunun cevabı bana göre, bir yada bin km., eğitimli/eğitimsiz, ayak gücü motor gücü, 50, 100 veya 1200 cc., fark etmez yüreğini ve aklını birleştirip gönlünce gidendir. Rüzgarını rüzgara katandır. Her şeye rağmen ÖZGÜR olandır. Bakıp da yapamayan, gitmek isteyip de gidemeyenlerin ruhlarını da yanında taşıyanlardır.

Arkadaşlığımıza, dostluğumuza, kardeşliğimize istinaden yazdım. Kişisel görüşlerimdir. Aşağıya birkaç örnek koymuştum ama sadece sürmek ve 150 cc denilince aklıma gelen tek usta Osman Gürsoy ve efsane makinesidir.

http://www.ordugozlem.com/default.as...r_detay&id=666

---

tam olarak olayı özetlemişsiniz. aynen katılıyorum.