2 ay önce ankarada,akşam tunalıda bi kafede arkadaşlarla otururken chopper yanaştı önümüze, dizik aynaları önü ışıklı olan modellerdendi. Arkadaşıma modelini sorduğunda yanıtını hemen verdi, çünkü kendiside chopperlarla ilgileniyordu. O an tok ezgos sesi kulağımdan geçip, beynim yerine kalbime inmişti. Ve bir saniye içerisinde kararımı vermiştim.
"Ben Chopper alıcam "

2 ay sonra bugün. 2 gün önce alıp, Tuğrul abimin verdiği eğitim doğrultusunda biraz çekinmekle beraber sürdüğüm demir atım. Heycan, endişe, panik ve saf mutluğun mükemmel harmanı içimde tohum vermişti bile. İlk gün kapalı alanda birkaç ileri geri ve dönüş hareketi yetmişti o tohumu çimlendirmeye.

Ve evet bugün. Sabahın 6 sında, sırf sokaklar boş olur daha rahat ederim diye bi cesaret aldım kaskımı ve çıktım. Motorum bana ilk cilvesinide bugün yaptı. Aküden dolayı yarım saat çalışmadı, tam pes edip evin önüne çekerken, "tamam lan tamam hadi gel " diye dalga geçer gibi çalıştı. Artından güneşin henüz yakıcı sıcağından uzak ama kasvetinden nasibini almış sokaklarında bir iki istop un ardından tekerlerim dönmeye başladı. Daha fazla uzatmıyım, park alanına giderken kendimi trafiğin içinde buldum. 4 saatlik sürüşümde en büyük sıkıntım, yeşil yanınca benim istop ettirmem ve arkadaki sabırsız halkımızın ısrarlı kornalarıydı. Bornovada girilmedik sokak bırakmadım, aynı şey ege üni. içinde geçerli. Hayatımda 2. Kez motor kullanmama rağmen bugün gayet iyiydim diye düşünüyorum. (ilk motor kullanışımda, motorumu satın aldıktan sonraki akşamdı)
Anlıyacağınız abilerim kardeşlerim, içimdeki tohum bugün ilk dalınıda verdi. Her zaman söylediğim gibi ;
" Hayat yolda olmaktır "