Anlýk geliþen olaylar, karar deðiþikliði, bir anda katedilen mesafeler, sürekli yolda olma çabasý. Sürmek için yaþamak. Bu yolculuðumda farkettim ki , amacým ; gezip görmek deðil, sadece yolda olmak.
Öncesinde bir plan yapmamýþtým. Akþam evde aylak aylak yatarken , malum tatil zamaný yapacak hiçbir iþim yok, ben ne yapýyorum dedim. Canýmda sýkkýndý biraz. Okul, ev, aile, kýz arkadaþ sýkýntýlarý derken, neden yolda olmak varken, þimdi oturmuþ mutsuz oluyorum dedim kendime. Cebimde kira parasý vardý sadece, nolucak ki dedim. Bir kere geliyoruz hayata. Canýmý mý alacaklar sanki. Baþladým valizimi hazýrlamaya. Ufak bir el çantasý, mp3 ve kulaklýk ve ekipmanlarýmla çýktým hemen yola. Yolda olabilecek sýkýntýlara karþý her zaman hazýrlýklýydým zaten, uzun yol için ekstra birþey yapmama gerek kalmadý. Sabahýnda da yaðýmý deðiþtirmiþtim zaten, motorumda hazýr bir þekilde beni bekliyordu. Ve sonra kontaðý çevirip , ruhumu motorumun heybetli sesine teslim ettim.
Akþam saat 23.00 da teker döndürmeye baþladým. Ýzmir den çýkýp, Uþak, Afyonkarahisar, Konya, Karaman, Mut üzeri Silifkeye inip, sahilden Mersine geçiþ yaptým. Saat öðlen 12.00 da Mersine vardým. Ailem Mersindeydi, önce onlarý görüp, ardýndan Büyükannemleri ziyarete Adana/Ceyhana gittim. Mersinde tekrar döndükten sonra, bu seferde sahil üzerinden gideyim diye dönüþ yolculuðuma Sabah saat 05.00 da Mersin - Antalya - Denizli- Aydýn - Ýzmir üzerinden Çeþmeye gitmek üzere yola çýktým. Bayram ve el öpme bahanesini çok güzel bir fýrsata çevirdim. Bu yolculuk hem düþüncelerime, hemde hayatýma çok büyük tecrübeler kattý.
Gelelim yolculuðumdan notlara ;
Issýz bir yolda, heybetli daðlarýn arasýnda , zifiri karanlýkta giderken yalnýz deðildim hiçbir zaman. Motorum hep benimle birlikteydi. Yolumu aydýnlatmaya devam etti.
4 Þeritli bir otobanda, sabahýn en erken saatlerinde tek baþýna sürerken rüzgar yýkadý bedenimi, saçlarýmla seviþti karþýlýksýz bir sevgiyle.
Toroslardan geçerken yolun hiç bitmeyeceðini sandým. Ümidimin ilk defa bu kadar çok tükenmeye baþladý. Ýlk defa o kadar yüksek, dibi görünmeyen daðlarýn tepesinde sürdüm. Aslýnda çok ama çok keyifliydi. Ama bir daðýn eteði biterken, tam denizi görücem derken diðer bir daðýn eteðinin kendini göstermesi, sonsuza kadar sürecek sandýrdý bana bir an. Sonunda denizi gördüðümde ise çýðlýk atmaya baþladým sevinçten.
Bir yerde durup fotoðraf çekmeye bile sabrým yoktu. Sürekli sürmek istiyordum. Çok heycanlý ve mutluydum. Ýlk defa bu kadar çok yalnýz deðildim. Motorum her yerde benimleydi.
Mersin-Antalya arasýndaki sahil yolu çok güzeldi, tek þerit gidiþ geliþ yollar ve efsane eðimli virajlar. Akan trafiðe raðmen o gördüðüm manzaralar, çam aðaçlarý ve uçsuz bucaksýz Akdeniz, yetti beni o yolda tutmaya. Hala keþke hiç bitmeseydi diyorum o yollar.
Bu arada dönüþ yolumda, Antalya ya uðrayýp, Antalya Ýl Teþkilatýndan kardeþlerimizle görüþtüm. Onlarada burdan teþekkürlerimi iletiyorum.
Adana Mersin yöresinde bizimkiler gibi büyük gösteriþli chopperlar pek yaygýn deðil. Yandan geçen her arabadaki çocuðun size bakýp gülümsemesi içimi ýsýttý hep, adananýn kavurucu sýcaðýna raðmen.
''Bir çocuk gülüyorsa, doðru iþi yapýyorsun demektir.''
Yolda yaþadýðým sýkýntýlar ve uzun yola çýkacaklara tavsiyeler;
3000 km yol yaptým, ve 2 sýkýntýyla karþýlaþtým sadece. Birincisi tamamen benim hatamdý. Motoruma bakým yaptýrýrken, usta bana emme manifoldlarýný deðiþtir , yarýlmýþ demiþti. Ben ertelemiþtim. Mersine 100 km kala emme manifoldlarý tamamen yarýldý, motorun sesi ve hýzý deðiþti. Bende bir benzinliðe çekip , yanýmdaki ýsýya dayanýklý bez band ile yarýklarý sarýp, plastik kelepçe ile sabitledim. Hemen hemen eski haline döndü ve, mersine dönünce yenileriyle deðiþtiridim.
2. sýkýntýmda , dönüþ yolumda antalyadan dönerken, yolda park lambam kýrýldý ve kýsa devre yaptý.Bu da sigortayý yakmýþ. Bende bir benziliðe çekip yanýmdaki yedek sigorta ile yanan sigortayý deðiþtirdim ve yoluma devam ettim.
Motorum þiþme, su kaynatma, ya da hareret yapmadý havanýn sýcaklýðýna raðmen. Pek ala 250cc daytonam ile 3000 km yolu tamamladým. Aralýksýz , sadece benzin almak için durarak, 800-1000 km yaptým giderken, ama beni hiç üzmedi motorum. Bu yüzden kendisinede burdan çok teþekkür ediyorum
-Yanmaz elektirik bandý, plastik kelepçe, çeþitli alyan ve anahtar, her boydan deðiþik vida ve somun, lastik tamir kiti, pense, maket býçaðý, çakmak, el feneri gibi materyallar vardý yanýmda. Sizde bunlarsýz yola çýkmayýn.
- Toroslardan gece kesinlikle geçmeyin.
- Gece Uþak-Afyon yolu yaz mevsimine raðmen buz gibi soðuk oluyor. Bir ara donuyorum sandým.
- Trafik iþaretlerini iyi okuyun, ama çok fazla güvenmeyin. Özellikle hava karanlýksa.
- Týrlar ve büyük otobüslerin kör noktalarýnda uzak durun, ve sollarken karþýlaþacaðýnýz rüzgarýn türbilans etkisini de hesaba katýn.
- Motorunuzu dinleyin, ve farklý bir ses duyarsanýz kenara çekip kontrol edin.
- Konya ovasýndan geçerken, uykuyu açmak için motorda ayaða kalkmayýn, pek etkili deðil. Kenara çekip uyuyun.
- Bol bol sürün, yola çýkýn. Özgürlüðün tadýna varýn. Motorunuzla bir bütün olun,onu sevin koruyun .
..... Hayat Yolda Olmaktýr.....