Kullanıcı Adı: Şifre: - Şifrenizi mi Unuttunuz?
Raptor Riders'a Henüz Üye Değil misiniz? Lütfen Kayıt Olun!
Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu
Toplam 19 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1


    Nihat Uzun
    -
     E-250
     İstanbul
    Üyelik:07.Ocak.2007 | Yaş: 43
    Mesajlar: 573  |   0 Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    0

    Çanakkale - 24 saat, 1020 km

    Daha geziye çıkmadan bir hafta önce yazısını yazmıştım gitmiş de gelmiş gibi... hatırladınız mı?
    http://www.raptorriders.net/forum/viewtopic.php?t=1525

    Neyse... gittik, geldik kazasız belasız. Her şey mükemmeldi... yol, yoldaş, motor ve ben. Sadece rüzgar bazı yerlerde yamulttu bizi, o kadar. Bir de benzinci çocuk vardı. 2 aylık motorcuymuş... on kere fana düşmüş. Bir de Reno Flash vardı... kırmızı ışıkta drag için bize meydan okuyan.

    Bir dakka, bir dakka... böyle olmaz. İyisi mi baştan başlamak.

    Cuma gecesi EarlyRiders ve MotoGezgin’in kurucularından Trader’ın (Murat Abi) yanına gidip bu rota için bana ödünç vereceği Suzuki V-Strom DL 650’yi teslim aldım. Hayatımda ilk kez 250cc üzeri bir motosikleti 5 dakikadan fazla kullanacak olmanın heyecanı vardı üzerimde… ve cumartesi gecesi çıkacağım yol aklımda. Daha ne olduğunu anlamadan 120’yi gören bir makineden bahsediyoruz burada… biraz saygı lütfen. Tamam belki cruiser değil ama… yine de süper bir makine. Bana o gün için bir Intruder, Shadow falan bulsaydınız, onlarla giderdim.

    Her neyse… baktım ki makineyi -ayağım doğru düzgün yere değmemesine rağmen- kullanabiliyorum, ‘tamamdır’ dedim. Cumartesi sabahı, yol için bir-iki ıvır zıvırı tamamlayıp akşamının 21:30’unda Mahmutbey gişelerde sıfırladık tripmetreleri (adını bilmiyorum, yol sayacı diyeceğim buna). İstikamet Çanakkale, niyette geceyi orta yolda bir yerde geçirmek var.

    TEM boyunca süratimiz 120’nin üstüne pek çıkmadı. Trafiği bitirip yolu rahatlattıktan hemen sonra öyle bir rüzgar başladı ki Serkan da, ben de şeritte kalmak için ciddi anlamda savaşıyorduk. Hesapta olmayan bu aksilik ilk molamızı erken vermemize neden oldu. TEM’i bitiremeden bir benzinliğe attık kendimizi. Sigaralarımızı yaktıktan sonra Serkan enerji içeceği almak için markete girdi. O sırada ileride parketmiş olan Varadero’yu fark edip yanına gittim. Elli yaşlarında bir adamdı sahibi. Pis motorcu kıvamında bir görüntüsü vardı adamın. Merak ettim… sordum;
    - Hocam nereye?
    - Italy

    Amcam sabah erken saatlerde Kapadokya’dan çıkmış yola. Geceyi Yunanistan’da geçirecekmiş. Adı Andrea olan bu İtalyan köylüsünün İngilizce’si berbattı… ama o kadar motorcuydu ki, anlaşmak için herhangi bir ortak lisana ihtiyaç duymadık. Mail adresini verdi bize çektiğimiz fotoğrafı ona da gönderelim diye. Sonra vurdu kendini yollara.





    Peşinden biz de çıktık. Rüzgarın etkisiyle bizi şeritlerden şeritlere savuran kamyonlarla savaşarak ve her şeye rağmen sürmenin keyfini çıkararak Tekirdağ’a kadar gittik. Serkan için Tekirdağ demek, köfte demektir. Açmış, tokmuş hiç fark etmez onun için. Oturduk, yedik mecburen.
    Lokantaya girer girmez kasada hesap ödeyen RegalRaptor tişörtlü adam dikkatimi çekti. “Hadi hayırlısı, bakalım kimmiş” diyerek gittim yanına. Meğerse MotoJunior’un orda tanışmıştık kendisiyle… Sarıkayalar’ın distribütörüymüş… de, adın neydi be abi senin?
    Tekirdağ’a gittiğinizde burada yiyin. Nedenini bilmiyorum, ama Serkan ikidir buraya götürüyor beni.



    Serkan’la aramızda gezi sonuna kadar en az 15 kez geçen diyalog ilk burada gerçekleşiyor
    N: Serkan duyuyor musun?
    S: Neyilan?
    N: Yol bizi çağırıyor!

    ve oradan da ayrılıyoruz.



    Geceyi Keşan’da geçirme niyetiyle yola çıkıyoruz tekrar. Rüzgar biraz daha azalıyor, biz biraz daha süratleniyoruz. Ara ara pozisyonlarımızı değiştiriyoruz. Uzun farlarım Serkan’ı rahatsız ettiği için arkada sürmek istiyor. Nasılsa gezmeye çıktık diye sık mola veriyoruz. “Uzun yol tavsiyeleri”nin vardır bir bildiği diyerek zorla zorla su içiyoruz. Az gidiyoruz, uz gidiyoruz ve bu kadar erken bırakmak olmaz diyerek Keşan’da kalma fikrinden vazgeçiyoruz. Nasılsa uyumayacağız diyerek bir benzinlikte uzun bir mola veriyoruz. Orada çalışan bir çocuk koşarak yanımıza geliyor. “Abi nerden”, “nereye”, “kaç para bu makine”, “kaçı gördünüz en son” gibi soruların bittiği yerde derin bir “vaaay be!” geliyor çocuktan. Kendinin de motoru var, gösteriyor biz. 125’lik Çelik Motor. “İki ay oldu alalı” diyor ve ekliyor… “On kere falan düştüm”. “Nedir, nasıldır” diyoruz, anlatıyor;

    “Bizim köyde şoförler arabayı çok deli kullanır. Ben de bunu bildiğim için virajlara hep açıktan girerim birinin altına girmeyeyim diye. Tabi ben viraja açık girince, motoru da mıcıra kaptırıyorum… düşüyorum”

    Öyle bir anlatışı vardı ki… “ben bunu her gün yapıyorum” der gibiydi. “Ders almayı denesen” diyecektim… diyemedim.

    “En iyisi geceyi Gelibolu’da geçirmek” dedik. İnanmadık… ama gittik. O yolda aklımda kalan tek şey 200’ü gören ibreydi. 40.000 km’deki motorun sahibi en son 190’ı görmüş!
    Haliyle hiçbir şey anlamadan vardık Gelibolu’ya. Gecenin bir yarısı, yol kenarına park edip kenarda uyuyan kamyoncuların arasından geçerek kısa bir şehir turu attık. 24 saat açık bir lokanta bulup çorba içtik… ve 7-8 bardak çay.
    Anladık ki sabah burada da olmayacak. İyisi mi, planın yaklaşık 5-6 saat önüne geçip Eceabat’a gidelim.

    Gün doğumuna yaklaşık iki saat kala vardık Eceabat’a. Şehitliğin girişindeki tanıtım merkezine bizimle beraber giriş yapan 8-10 kadar otobüs dolusu yolcuyla beraber gezdik tanıtım merkezini.











    Kısmet… işimle alakalı iki tanıdığa rastladım orada da. Küçük turumuzu tamamladıktan sonra Serkan Şehitlik gezisini başlatalım diye tutturdu. Gece vakti ne gezeceğiz, ne göreceğiz diye vazgeçirdim. Oturmayla vakit geçmiyor… “en iyisi uyuyalım” dedik. Ve yarım saat kadar uyuduk.



    Uyanır uyanmaz tura başladık. Şehitliğin her yerini gezdik. Buralarla ilgili anlatabileceğim bir şey yok. Aslında çok şey var ama… 57.Alay’ı, Conk Bayırı’nı, Kilitbahir’i, Seddül-Bahir’i, Arı Burnu’nu, Kanlısırt’ı anlatmaya dilim yetmiyor işte. Ben gittik diyeyim, siz hayal edin.
    Çektiğimiz bazı fotoğraflar;

































    ve yine Şehitlik içinde çekilmiş, daha çok “gezdik” fotoğrafları;



















    Neden bilmem devamını anlatasım gelmiyor…
    Çanakkale’ye geçip Biga, Bandırma, Erdek, Bandırma, Yalova ve Körfezi dolaşarak İzmit üzerinden İstanbul’a geldiğimizi söyleyeyim yeter. Cumartesi sabahından Pazar gecesine kadar sadece yarım saat (motor üstünde) uyuduğumuz için Serkan İstanbul’a 40 km kala hata vermeye başladı. “Bundan sonrası risk olur” diyerek park alanına çekip yine motor üstünde bir saat kadar daha uyuduk… ve evlerimize vardık. Yol sayacı 1.020 km’yi gösteriyordu. Belki elimize IronButt sertifikası tutuşturacak yetkililer şahitlik etmedi gezimize ama olsun. Biz gezdik, biz sürdük… daha ne!
    Yeterli miktarda benzin ve portakal suyuyla Boğaz Köprüsünü havaya uçurabilirsin.
    Sabun katarsan, nitrogliserin olur.
    (Dövüş Kulübü)

  2. #2

    aslanburclu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Yaşar AKILLI
    EMEKLİ
     XL650 TRANSALP 2006
     ANKARA
    Üyelik:17.Ocak.2007 | Yaş: 63
    Mesajlar: 2,241  |   B Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    0
    la nihatım afferim la sana
    plaka: 06 DV 656
    yer : GOP/SİNCAN/ANKARA
    kan : B Rh +
    nick : aslanburclu

  3. #3

  4. #4

    okan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    okan verim
    Tekstil
     caponord
     Samsun
    Üyelik:06.Ocak.2007 | Yaş: 51
    Mesajlar: 3,526  |   B Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    2
    nihatım ii gezmişinde dönüşte regalemi pinecen yine.... senin adına üzüldüm şimdi..... :mrgreen: :mrgreen:
    OKAN VERİM -1973 -SAMSUN

    APRİLİA CAPONORD ETV 1000
    APRİLİA PEGASO 650 ie
    SUZUKİ AN 125

  5. #5

    carvalho - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Selçuk Tanrıverdi
    At Hırsızı
     BMW GS 1200 ADV
     İstanbul
    Üyelik:29.Aralık.2006 | Yaş: 51
    Mesajlar: 3,565  |   A Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    8
    Nihaaaaaat, chopper ruhu hafiften enduro'ya kayar gibi olmuş sanki..
    Güzel gezi.. Ama bünyeyi yormuşsunuz sanki biraz...
    yol yapalım yol

  6. #6


    Türk Silahlı Kuvvetleri
     Eskişehir
    Üyelik:01.Kasım.2007
    Mesajlar: 843
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    0
    Enduro gibisi var mı ya? Tebrikler Nihat kardeş..

  7. #7

    altug - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    A.Altuğ ASARLIOĞLU
    Mühendis
     REGAL RAPTOR
     Ankara
    Üyelik:02.Temmuz.2007 | Yaş: 46
    Mesajlar: 370  |   B Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    0
    tebrikler. ama bir dahakine daha fazla uyku lütfen dikkatiniz için.
    GRİ KUZU 06 BA 0660

    TAŞLAR TEKERİMİZDEN UZAK DURSUN

  8. #8

    deep-impact - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    serdar sak
    satış pazarlama
     regal raptor
     İzmir
    Üyelik:04.Mart.2007 | Yaş: 43
    Mesajlar: 356  |   0 Rh (-)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    0
    Paylaşım için teşekkürler ama inşallah regal'ini yadırgamazsın tekrar binince.
    motorda son karar R&R

  9. #9


    serhat kodaloglu
    Maden Mühendisliği
     e9b
     İstanbul
    Üyelik:07.Şubat.2007 | Yaş: 42
    Mesajlar: 262  |   A Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    0
    Güzel gezi olmuş kardeşim, güzel oldugu kadarda anlamlı, Çanakkale nin fotoları bile beni alıp baska yerlere götürüyor, içimi titretiyor. Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
    MESAFENİ KORU

  10. #10


    Mehmet Aksu
    Muhasebe ve Finansman
     Regal Raptor DD250E
     Ankara
    Üyelik:13.Şubat.2007
    Mesajlar: 1,395  |   A Rh (+)
    Beğenmiş
    0
    Beğenilmiş
    1
    Resimlerden Çanakkale yi bir daha görmüş oldum sayenizde, Allah razı olsun. Serkan a da selamlar.

Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
Yukarı Çık