Çocukların Gülmesi İçin !

[umut.]

Ben Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfında elimden geldiği kadar gönüllü olarak çalışıyorum. Bulunduğum birim Fatih'in zeyrek birimi. Küçük ama güzel işler yaptığımız bir birimimiz var. İlkokul yaşındaki çocuklar gelirler ve bizde onlarla ders çalışır, oyun oynar ve tabiri yerinde ise ağabeylik ve ablalık yaparız. Bu bahsettiğim semtte sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyi taşı toprağı altın olan güzel İstanbul'umuzun diğer yerlerine göre biraz daha düşüktür ama bi gitseniz sokaklarda koşan altın ve pırlantaları görebilirsiniz.

Bu altın ve pırlantalar bizim bildiklerimize pek fazla benzemiyorlar. Hala sokaklarda koşup, top oynayıp, ağaca tırmanıyorlar. Oynayabilecekleri parkları olmadıkları için sokakta oynarken hala birisi camlarından çıkıp gidin kendi kapınızın önünde oynayın diye kızıyor bu altın ve pırlantalara. Birgün birim sorumlumuz bize zeyrekte bulunan Hacı Süleyman Bey İlkokulunda öğretmenler yeni kütüphane kurmaya çalışıyorlar ancak ellerindeki kitap sayısı kütüphane kurmak için yeterli değildi ve okulun kitap ihtiyacı olduğundan bahsetti. Benim elimdeki kitap sayısı yetersiz olduğu için aklıma direk RaptoRRiders geldi. Çünkü biliyorum bu aileyi birinin bir şeye ihtiyacı olduğu zaman duramazlar, yardım etmek isterler. Haftalık buluşmalarımızın birinde otururken sinsi sinsi yöneticilerimizin yanına gittim ve durumu anlattım. . Başkanımız Celil Üstün, Avrupa Yakası Sorumlumuz Ali Ünverdi ve Avrupa Yakası Sorumlusu Yardımcımız Uğur Güler sağolsunlar konuya çok hassas yaklaştılar. Hemen organize olalım kitapları toplayalım dediler.

Ertesi hafta kitaplar gelmeye başladı. Herkes evindeki çocuklarının, kardeşlerinin kitaplarını getirdi. Vallahi ne yalan söyleyeyim ben bile bu kadar kitap gelmesini beklemiyordum
Arabayla gitmek zorunda kaldım. Bagaj ağzına kadar kitapla doldu ve hala kitaplar gelmeye devam ediyor ama bendeki kitapları okula teslim etmenin zamanı gelmişti. Dün iş çıkışı okula gittim. Okul bulunmasın diye öyle bir yere yapmışlar ki navigasyonla bulmanıza imkan yok. Eee dedim size altın ve pırlanta bunlar ulu orta yerde olacak değiller ya. Sokaktaki çocuklara sordum nerede bu okul diye, Abi soluna bakarsan görürsün dediler ama soluma baktığımda sadece siyah demir kapı vardı. Nasıl gireceğim içeri dedim 10 yaşında bir kız çocuğu hemen ağaca tırmanıp bahçeye doğru AYSUUUUUUU KAPIYIII AÇÇÇÇ diye sihirli sözcükleri söyledi ve kapı açıldı. Meğer iki okul yan yana olduğundan tek sürgülü kapı yapmışlar. Öğretmenlerine kitap getirdiğimi söylediğimde inanılmaz mutlu oldular. Hala öğrencileri için endişelenen ve onlar için çabalayan öğretmenleri görmek beni de çok mutlu etti. Kitapları içeri taşırken çocukların hepsi bunlar ne, ne yapacaksın bunları, sen kimsin diye durmadan soru sordular bana. Bu kitapları size getirdik, bunlar sizin dediğimizde hepsi birden çığlık attı.

Sonuç:

Lafı çok uzattım biliyorum ama son birkaç birşey daha ekleyip bitiriyorum. Okuldaki öğretmenlerin sizlere çok selamı var sizlere çok teşekkür ediyorlar. iletmemi istediler. Ayrıca Başkanımız Celil Üstün, Avrupa Yakası Sorumlumuz Ali Ünverdi ve Avrupa Yakası Sorumlusu Yardımcımız Uğur Güler' e ayrıca teşekkür etmek istiyorum bu konuyu onlara ilk açtığımdan beri bana hep destekçi oldular. İsmini yaz yaz bitiremeyeceğim siz değerli dostlarıma da ne kadar teşekkür etsem az. Sizlerin sayesinde bu kadar kitabı toplayabildik. Yüz yüze hiç görüşmesekte sırtımızda aynı patch ile sürdüğüm siz değerli dostlarıma da teşekkür ederim. Biliyorum ki size haber yollasaydık sizde duramaz çabalardınız. İyi ki varsınız. Şimdi kızacaksınız bize de haber verseydiniz bizde toplayıp size yollardık diye ama ama zaman sıkıntımız olduğundan dolayı ben biraz acele ettirdim eğer yeteri kadar toplayamazsak söyleriz dedim. Bu yüzden yönetime kızmayın. Suç bende