**Kalbimin Rahminde Ellerim**
Bir vicdan azabı dikmiştim ya kendime…
Boyu kırk endaze…
Çıkarıp attım dün gece…
Çıkarıp attım !.
Balans ayarı bozuk aşklarla ben kaç kaza yaptım.
Birinde kalıcı bir hasar aldım.
Ama bu sefer
Direksiyonu bilerek kırdım şarampole…
Yanarken
Ve yayılırken bu çaresizlik
-ki aslında benim arınmam-
Yanarken bildiğim en doğrular
En güzeller,
Huzurluydum.
Beni kandıramaz artık hiç kimse
Enkazımdan yükselen dumandan esinlendim ben,
En büyük eserimi oluştururken…
Karanlıklar,
Siyah ve simsiyah…
Karaltılar…
Tüm bunların ortasından doğacak bu beyaz nokta…
Tam bağımsız kalbimin fetret dönemi bitecek,
İçimdeki kurtların zinciri çözülünce
Dişleri;
Tutunca parçalayacak
Bu hayatın en kaba etinden…
En sonunda…
Etim etine değdi yalnızlığın…
Soğuk ve soluksuz
Dokunduk ürkekçe birbirimize…
Beklediğim kadar korkunç değilmiş aslında bu birleşme…
Cephe çöktü!
Bildiğim sayılı düşmanlarımdan birini yitirdim.
Yalnızlığım
Listemden çıkarken öyle sessizce
Veda ettim
Eyvallah etmem artık şişelere…
En sonunda
Dalımdan düştüm.
Yerçekiminin kuşkulu çekiciliğine bıraktım kendimi…
Isaac ı görseydin
Bu halimden ötürü
Gururla mutluluk arasında bir yerdeydi…
Aksaktı ya kalbimin bir yönü…
Takıntılarıma takılıp kalmış durumdaydım.
Gerilirken gerekçesi kendinden beter komplo teorileriyle beynimin tüm satıhları
Satır satır ezberliyordum
Kaçılırken kendim tarafından geçtiğim yolları…
Oysa gözlerim bağlıydı…
Ben hile yapıyordum…
Aksaklığımı kaçışlarımda,
Görmek istemediklerimle besliyordum…
Artık perdeler açık…
Güneş içimden içime…
Isıtıyor beni…
Görmekten ötürü üşümüyorum gerçekleri…
Saklanmıyorum limon kasalarının ardına…
Beni kandıramaz artık hiç kimse
Enkazımdan yükselen dumandan esinlendim ben,
En büyük eserimi oluştururken…
Korkularım,
Korktuklarım,çekinik çekincelerim,
Tüm bunların ortasından doğacak bu cesur nokta…
Kalbimin rahminde ellerim,
Doğdu-doğacak
Bekliyorum…
Şubat 2010-eKmeK aRası şaRaPNeL-iLker