Bir hikaye de benden gelsin.
Memleketimin Aydın Nazilli olmasından dolayı, bisiklet ve motosiklet kültürü içerisinde büyüdüm. Ergenlik yıllarındayken, (kamışa su yürüdüğü zamanlar) 120 km uzaklıktaki Kuşadası Kadınlar Plajına Pejo larımız ile üssüz turistleri görme bahanesiyle günü birlik turist ziyaretine giderdik. Söke rampasına iki kişi motorun çıkarsa şanın yürürdü. Meslek sahibi olup para kazanmayla birlikte içimizdeki motosiklet aşkı büyüse de, bekar iken annemin yeminleri, evlendikten sonra eşimin itirazları sonucunda, aşkımız hep ertelendi. 2009 yada 2010 yılında Diyarbakır da bir sosyal etkinlik kapsamında Regal Raptor un standına tesadüfen ziyaret ettim.
SPYDER... işte bu yahu dedim, boyu boyuma posu posuma....
Hanımı ikna etme çabalarım yine de yıllar aldı. taki 2016 yılına kadar.
Önce kızımı örgütledim, sonra gidip ekipmanları aldım.
hanım baktı, biz iflah olmayacağız, "Söz ver, dikkatli kullanacaksın, aklım sen de kalmasın" vb....
ben herşeye tamam.
Sıra geldi, RAPTOR RİDERS forumda aktif olmaya, hep okuyorum ama yazamıyorum. Ankara grubunda da sürekli çağrı yapılıyor, hemen ınının ınının ilk toplantı, Aldora, Mehmet Demirtaş, Eren (3 spyder lı) ve motorsuz adam ben.
ilk toplantımız Ocak ayı, eksi dereceler, 3 spyder. Motorlar yan ayak üzerinde bir birine biniyorum bir ötekine, toplantı bitti eve geldim. vurdum kafayı yastığa, sabaha kadar rüyamda Ankara sokaklarında spyder la turluyorum. (Mehmet Demirtaş bu satırları okuduğunda kesin gülümser.)
Bir ay falan geçti, Ankara da satılık düzgün spyder bulamadık, bir ne olsun, benim KARA YILAN toplantıya gelmiş, ekipteki arkadaşlar sagolsun, bir aragaz bir aragaz, o gün bu gündür, üzerinden 3 buçuk yıl geçmiş, KARA YILAN ve ben RAPTOR RIDERS üyesi olarak yollardayız.
Kısacası chopper aşkı; SPYDER ı görmemle başlasa da bir spyder ımız olmadı.