Haftasonunu 2haftadır iple çeken ben, cuma gününü getirdikten sonra yeni motosiklet aldığım devrem Emrah'a uğrayıp Cumartesi günü yapacağımız etkinliği programlamak istedim. Ama Emrah çoktan havadurumunu Karacabey gezisine bağlamış ve bizim geziyi satışa getirmişti. Buru bir biçimde oradan ayrılıp, Birol abimi (Runner) kandırmak için MSN'de yazışmaya başladım. Kendisi bana, ctesi bir sürü işinin olduğunu söyleyince oradan da ekmek çıkmayacağını anlamış oldum. Cumartesi sabahtan, diğer EC'ci dostum Uğur'u (demon) aradım. Telefona yanıt alamayınca, dedim ki "Sedat Yol bizi bekler, yalnız da olsak yola çıkma vaktidir bu an".
Yazlıkda olsa yeni motosiklet kıyafetlerimi üzerime çekip, motorumun yanına gittim. Şöyle bir düşünüp istikameti Sarıcakaya yoluna doğru çevirdim. Sarıcakaya Eskişehir'in kuzeyine düşen küçük bir ilçesidir.
750ö rakımdan 1000m'ye çıkarken, birden şehiri tepeden seyreden bu küçük cebe motorumu sokarak bir iki foto aldım. Bu tepeye EfesTepe dedim, çünkü bir sürü bira kapakçığı ve şişe kırığıyla dolu bir yerdi burası. Sanırım şehrin ışıklarını uzaktan seyreden vatandaşlar efkarlarını böyle dağıtmışlar ;)
Fotoğrafları çekerken şiddetli bir rüzgarın hafif hafif kar atmaya başladığını gördümse de yola çıkan endurocu işini bitirmeden dönmez diyerek yola devam ettim. Çok uzun bir rampayı virajlarda kıvrıla kıvrıla çıkarken, aklıma demon'un köy evinin de bulunduğu TandırKöyü'ne uğramak geldi. Bu köy Sarıcakaya yolu üzerinde 4km sağda bir köy.
Köy yoluna girince yoğun bir sis ve kar beni karşıladı. Endurocu çıktığı yoldan geri dönmez diyerek kendi kendime gaz verdim, aynı zamanda motoruma da.
Kar'ın üzerinde zaman zaman ön tekerin kontrolünü kaybetsemde devtilmeden 20-30km li hızlarda bu yolu bitirdim ve köy çeşmesinde bir mola verdim.
Daha önceden demon'un bana fotoğraflarını gösterdiği ve evini googleearh'dan gösterdiği evini aşağı yukarı tahminle aramaya başladım.
Ancak her yer karla kaplıydı ve yolun bu kısmında sonra yolda tek iz açan ben ve motorumdu. İlk kez geldiğim bir bölgede yolda karla kaplı olunca epeyce oralarda eve çıkan yolu aradım.
Nihayetinde kaya kaya dostumun evinin önüne geldim. Terkedilmiş bir ev görüntüsü veren buzlarla kaplı bu evde, eğer Uğur'u (demon) da bu ile ortak etseydim, güze bir sucuk-ekmek partisi yapardı diye içimden geçirdim. Nasip başka sefere dedim ve bir iki pozdan sonra yola koyuldum. Niyetim aslında buraya kadar gelip dönmekti.
Ancak köylülerin sıcak bir bardak çay içmeye davet etmeme soğuklukları beni 25 km aşağıda bulunan Sarıcakaya ya itti. Buradan yavaş yavaş inerken, dağın bu kısmında iklim değişikliğini hızla farkettim ve kar birden kayboldu. Manzaranın tadını çıkartarak Sarıcakaya'ya ulaşmıştım.
Aşağıda görünen kaya Bozaniç kaya, çok güzel bir görüntüsü var, ilçeden direkt burayı görebiliyorsunuz. Bir iki kez çıkmışlığım vardır ;)
İlçede öğretmenlik apan dostlarım Kubilay ve Şerife hocamlara tatlı bir sürpriz yaparak kapılarını çaldım. Kendileri hem sıcak bir çay hem de sıcak bir sohbet ile bana eşlik ettiler. Dönüş yolu için vakitli bir saatte müsade isteyerek tekrar yola koyuldum. Yolda Dağküplü köyüne kadar problemsiz güzel bir biçimde ilerledikten sonra köyü geçtikten sonra bir sis ve kar beni karşıladı.
Gelirken hiçolmayan bu kar birikintisi 2 saat içinde yolu kaplamış ve göz gözü görmez olmuştu. Alıcılarımı 4 açarak hızımı 30'lu kmlere indirerek pür dikkat yola bakmaya başladım.
Ancak sıcak-soğuk farkı çok olduğu için, kaskımın vizörü sürekli buğulanıyordu. Bir de kar yağışı vizörümü kapattığından canımı sıktı bu durum. Vizörü yarım aralayarak yol almaya başladım.
Bir reno9'un yolda kayarak rampada kaldığını ve sahibinin zincir takmaya çalıştığını gördüm, geçmiş olsun kolay gelsin diyerek devam ettim. Şoförün bana nasıl hayret ve sinirle baktığını görmeniz lazımdı :D.
Devamında bir panelvan'da az önceki otomobilin kaderini paylaşıyordu. Yol üzerinde kar iyice birikmiş ve yol almayı iyiden iyiye güçleştirmişti. Bu şekilde 25 km kadar Hekimdağ Geçidi'ne(1200m) kadar yol aldım. Durum birazdan düzelir diyerek Eskişehir'i tepelerden izlediğim EfesTepe'ye kadar geldim. Yoldaki kar bitmişti bitmesine ama bu seferde yağmurlu yolun donması nedeniyle yeryer buzlanmalar beni daha da çok şaşırtmıştı. Daha da dikkatli olarak Muttalip'e kadar devam ettim. Artık toplamda 100km lik (bunun 35km si kar üzerinde)bir yolu bitirmiş ve mutlukluktan ağzım kulaklarıma varmıştı.
Gerçekten kar üzerinde sürüş deneyimini ilk kez yaşayan ben çok zevk almıştım.
:D :D :D