Orhanım;
Pek çok fanzin yada dergi ilk kurulduğu vakit yeni yazarları keşif manasıyla bu yola başvurur. Oluşturulmuş yetkin bir seçki kurulu ile okuyucusundan yetenekli olanları kemik kadrosuna alır. Bu işlem tamamlandıktan sonra okuyucudan gelen yazıları sınırlar ve yayın hayatına devam eder. Benim vakti zamanı ile yazdığım,seçki kurulunda bulunduğum yada kuruluşunda yer aldığım fanzinlerden bazıları hayatta bazıları yayın hayatını sona erdirdi maalesef. Bu ülkede edebi yazın anlamında ciddi sıkıntı var. Sıkıntı tamamen ekonomik nedenlerle varolup/ olamamaktan kaynaklanıyor.. Örneğin Ayı dergi.. Kurduk, başladık tamamen ücretsizdi. İlk iki sayı dayandık, cebimizden koyduk çünkü çok tuttu. Reklam aradık. Oduncu-kömürcü reklamı bile koyduk. Lakin bi süre sonra reklam da bulamamaya başladık yada baskı sayısı ciddi artışla uğrayınca ne cebimizdeki ne de reklam paraları yetişti dergiyi çıkarmaya. Masraflarını karşılasın diye dergi 5 lira oldu. (Ben buna çok karşıydım ama yapacak birşey yoktu) Bu kez okuyucu döndü. Dergi basılıp her yere dağıtıldı. Alınmadı , yayınevlerinde bekledi,iadeleri sorun oldu vs bir sürü prosedür.. 11 nci sayıdan sonra kapattık :( Eğer piyasadaki pek çok piyasa dergisi gibi meşhur insanları yazar kadrosunda tutup geri kalanlara fırsat vermeseydik şimdi en çok okunan fanzinlerden biriydi.. Tüm bunları niye mi anlattım? Şiirlerini gönderecek ya yeni kurulmuş dergiler bulmalısın yada arasıra düzenledikleri yarışma tarzı etkinlikleri takip edip o vakit yazdıklarını ulaştırmalısın.. Maalesef bu camianın kaderi de tekelcilik! Sana yegane tavsiyem; kaliteli edebiyat siteleri var,bu işi ticarete dökmemiş.. Oralara üye olup önce oralarda isim duyurabilecek eserler üretmelisin. Edebi platformda isim herşey..