Beygir gücü ile tork arasındaki fark nedir

Beygir gücü belli miktarda bir güç ölçüsüdür örnek vermek gerekirse dakikada 33. 000 ft-lb'lik (foot-pounds) veya saniyede 75 kg metrelik iş demektir. Tork ise newtonmetre cinsinden motorun gücüdür. Pistonlardan krank miline verilen etken güce bağlıdır. Döndürme veya burma çabasıdır. Metre, kilogram veya pound-foot'la ölçülür. Motorunun torku iyiyse arac kullanımı aynı oranda rahat olur, tork motorun daha geniş devir aralığında vites değiştirmeden kullanılabilmesini sağlamaktadır. Zaten araçların teknik verilerine baktığınızda beygir gücü yanında, torkunda ayrıyeten belirtildiğini göreceksinizdir.

Tork Nedir?
Otomobil ile ilgilenenlerin dillerinden düşürmedikleri bir kelime vardır.
Bu kelime hem çok bilmekle orantılı olarak kullanılır, hem de sahip olunan
aracın değerini arttırır. Bu kelime ‘Tork‘ kelimesidir. Araba dergileri pekçok
parametre yanında bu tork denen şeyi de hiç ihmal etmezler.
Torku şu kadar, torku bu kadar diye konuşulur da konuşulur….
İyi de nedir bu tork?

Arabanız varsa ve araba sizin için bir hobi ise bilmek için veya
havanız varsa ve hava atmak sizin için bir hobi ise hava için
bu yazıyı okuyun.

MKSA sisteminde (metre kilogram saniye amper ) Kuvvet birimi NEWTON'dur
Newton'un tanımı şöyledir:

NEWTON: Kütlesi bir kilogram olan bir cisme 1 m/sn karelik ivme kazandıran
kuvvet bir Newton'dur.

Herhangi bir noktaya uygulanmaya çalışılan kuvvet, o noktaya
dik olarak en yakın noktadan uygulandığında daha etkilidir.
Burada MOMENT kavramı ortaya çıkar.

MOMENT: Bir kuvvetin bir noktaya göre momenti diye; o nokta ile kuvvet
vektörünün arasındaki dikmenin, kuvvet ile çarpımına denir. Aşağıdaki şekilde
f2 kuvvetinin, çemberin merkezine göre momenti: bu kuvvet vektörüne
dik olan k ile f2 kuvvetinin çarpımıdır .

F3 kuvvetinin aynı noktaya göre momenti ise sıfırdır. Neden ?
Çünkü f3 kuvvetinden çemberin merkezine olan dikme yoktur
veya değeri 0'dır bir sayının 0 ile çarpılması sonucu sıfır olur.

Aynı şey f1 ile düşünüldüğünde moment: f1 ile d'nin çarpımıdır.

TORK: Tork veya diğer adı ile dönme momenti: Bir eksen etrafında dönen
bir cisim düşünelim, bir tekerlek gibi… Tork; bu dönen tekerleğin dönme
ekseni ve kuvvetin uygulandığı nokta arasındaki dikme ile kuvvetin çarpımıdır.



Şekildeki tekerleğin ortasından bir mil geçtiğini ve tekerleğin bu mil etrafında
döndüğünü varsayalım. Tekerleğe tatbik edilen kuvvet F 3 ise teker dönmez.
F 2 ise tekerlek bu kuvvetin dik bileşeni oranında döner. F 1 ise tekerin
dönme eksenine göre momenti tani torku:

Tork = d * F 1'dir d ile uygulanan kuvvet arasındaki açının dik olması
gerekir (momentin tanımı).

Eğer F2 kuvveti yönünde bir kuvvet vektörü söz konusu ise bu kuvvetin
F1 bileşeni ni bulmak gerekir.

Şekilde q açıları eşittir. F1 = F2 .sin q'dur halde buradaki tork
T = d * sin q .F2 olur veya kuvvetin dik bileşeni yerine uygulanan kuvvete
dik olan uzaklığı bulalım. Şekildeki dik olan doğru parçası k olsun

sin q = k/d dir k = d * sin q olur Moment tanımına göre

tork = k * kuvvet T = d * sin q . F 2 olur.Yani ilk formüle bu şekilde de ulaşılır.

Bu formülden görüldüğü gibi ( sin q değeri en fazla 1 olduğu için )
sin q 1 şartını sağlayan kuvvet tatbikinde tork en fazladır.
Sin q = 1 değeri q= 90 derece için geçerlidir. O halde kuvvet dönme
eksenine dik olduğu zaman tork en büyüktür.

q = 180 veya q = 0 derece için sin 0 olduğundan tork 0 olur yani dönme
olmaz. Bu da F3 yönünde çekme veya zıddı olan itme kuvvetidir.
Bu kapı kanadından dik olarak çekilen bir döner kapının neden dönmediğini
açıklar.

Tork birimi newton metredir . Niye newton metredir ?
Çünkü; kuvvet ile uzunluğun çarpımıdır da ondan. Bu tork neye yarar.
Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.

TORK
Tork döndürme kuvveti demektir. Motorların gücünün yanında torku da belirtilir, örneğin, 3800 dakika/ devirde 145 Nm gibi. Ne işe yarar? Basit olarak açıklamaya çalışırsak, bir otomobilin, daha doğrusu motorunun torku iyiyse kullanımı daha rahat olur çünkü motor daha geniş bir devir aralığında vites değiştirmeden kullanılabilir. Ya da acil durumlarda yine daha az vites değiştirme ihtiyacı hissedilir. En yüksek tork olarak belirtilen rakamın yanında bu rakamın elde edildiği devir de önemlidir. Motorlar daha çok düşük ve orta devirlerde kullanıldığı için özellikle şehir içinde, torkun düşük devirlerden itibaren yüksek olması çok kullanışlıdır. Böylece alt vitese geçmeden hareketi sürdürmek mümkün olur. Genel olarak motor hacmi yükseldikçe tork artar ama aynı motor hacmine sahip motorların torkları ve "tork eğrileri" farklı olabilmektedir. Bunun nedeni de motor tasarımındaki farklılıklardır. Silindirlerin çapı ve stroku, ateşleme zamanlaması ve diğer bazı niteliklerden oluşan genel olarak "teknoloji" diyebileceğimiz özelliklerdir bu farkı yaratan. Ayrıca herkesin bildiği gibi dizeller "torklu" motora sahiptir. Bunun anlamı düşük devirde yüksek tork sağlıyor olmasıdır. Benzinli motorlardan farklı olarak dizel motorlarının en yüksek torku 1800-2500 dakika/devirde elde edilir. Bu sayede çok devire gerek kalmadan motor "çeker". Diyelim ki bir benzinli motorla bir dizel aynı en yüksek torka sahip olsun, yine dizel motor daha avantajlıdır çünkü bu torku daha düşük devirde sağlıyor. Bunun pratik avantajı, örneğin bir yokuş çıkarken üçüncü viteste 2000 d/d'de iken dizel motorlu arabada gaza basarsınız ve araba hızlanabilir, benzinli motora sahip araba ise hızlanamaz ve büyük bir olasılıkla bir alt vitese geçmek zorunda kalır. Düşük devirlerde yüksek çekiş gücü sağladığı için dizel motorlar özellikle ticari araçlarda kullanılmaktadır. Motorun beygir gücü ile torku karıştırılmamalıdır. Bunlar farklı şeylerdir. Torkun anlamını somut olarak anlamak için şöyle bir örnek de verilebilir. Diyelim ki iki tane aynı beygir gücüne sahip araba var. Torkları ise farklı. Her iki arabayı arkaları birbirine doğru gelecek şekilde yanaştırıp bağladığınızda, iki araç birden hareket ettiğinde (halat çekme oyunu gibi) beygir güçleri aynı olmasına rağmen, torku yüksek olan diğerini çeker.

SIKIŞTIRMA ORANI, STROK
Silindirin içinde yakıt hava karışımının yakılarak güç elde edildiği odacığın (yanma odası) en büyük hacmi ile en küçük hacmi arasındaki oran. Silindirin içinde piston en üstte iken hacim en küçüktür ve piston en alt noktaya ulaştığında da en büyüktür. Örneğin 10:1 olarak belirtilen bir sıkıştırma oranı (kompresyon oranı da denir) silindirin içindeki hacmin motorun çalışması sırasında 10'dan bire indiğini ve tekrar ona çıktığını gösterir. Dizel motorlardaki sıkıştırma oranı daha yüksektir, örneğin 22:1 gibi. Bunun nedeni buji kullanılmayan bu motorlarda yakıtı ateşleyebilmek için daha yüksek bir basınca gerek duyulmasıdır. Dizel motorları daha fazla basınca dayanabilmesi için daha sağlam (kalın) yapıldığından ağırlıkları da daha fazladır. STROK, silindirin hareketi sırasında çıktığı en üst düzey ile indiği en alt düzey arasındaki uzunluktur. Sıkıştırma oranını kullanarak şöyle de tanımlayabiliriz. Pistonun (yukarıdaki örneğe göre) sıkıştırma oranının 10:10 olduğu konum ile sıkıştırma oranının 10:1 olduğu konum arasındaki hareket mesafesi. En basit haliyle silindir hareketinin uzunluğu diyebiliriz.

TUBELESS, DUBLEKS
İç lastiksiz lastik. Eskiden lastiklerde havanın kaçmasını önlemek için ince bir iç lastik (şambrel) bulunurdu. Yeni tip lastiklerde artık bu iç lastik kullanılmıyor, dış lastik eski tip lastiklerdeki her iki bölümün görevini de yapıyor. Halk arasında dubleks dendiği için sanki iki kat lastikmiş gibi de anlaşılabiliyor. Aslında tek ve sağlam bir kat lastikten oluşuyor. Eski lastiklere göre avantajı çivi gibi küçük ve ince cisimler tarafından delindiğinde hemen havasının inmemesi. Lastiğe çivi girdiğinde bazen lastik çok yavaş inerken bazen de hiç inmez. Bazı lastikçiler lastiklerin üzerinden dört beş çivi birden çıkardıklarını söylüyor. Yani, ancak dördüncü ya da beşinci çividen sonra lastik inebiliyor. Normalde ortalama büyüklükteki bir çivi birkaç gün içinde otomobilin lastiğinin havasının gözle görülür bir şekil azalmasına neden olur. Bu nedenle arabanın yanına gelirken ve arabadan uzaklaşırken lastiklere bir göz atmak genel olarak iyi bir alışkanlıktır.

DOHC, SOHC
Double Over Head Cam, Single Over Head Cam: Türkçesi üstten çift eksantrikli, ya da üstten tek eksantrikli. Otomobillerin teknik özelliklerinin geçtiği birçok yerde karşılaşılan bu kısaltmalar otomobilden anlamayanların gözünü boyamak için, böyle İngilizce ve kısaltma halinde bırakılır. Ya da bu metinleri hazırlayan kişiler bunların ne olduğunun farkında değildir. Bu kısaltmalar motorun supaplarının silindirin üstünde bulunan bir ya da iki eksantrik mili tarafından hareket ettirildiğini gösterir. Daha eski otomobillerde eksantrik mili silindirlerin altında bulunur ve silindirin üstünde yer alan supapları uzun itecek kolları ile hareket ettirirdi, örneğin '94 model eski motorlu Tofaş Şahin'de olduğu gibi. SOHC, yani üstten tek eksantrikli motora örnek olarak 95'ten itibaren Şahin'de ve diğer Tofaş-Fiat modellerinde kullanılan motorları gösterebiliriz. Tipo 2.0 i.e. modelinde ise DOHC, yani üstten çift eksantrikli motor bulunuyor. SOHC ile DOHC arasındaki fark birincisinin iki supaplı ve ikincisinin de genelde 4 supaplı olmasıdır. Bazen üstten çift eksantrikli motorlar 5 supaplı da olabilmektedir.
(Alıntıdır)